| 51 |

2.1K 153 330
                                    

Bir denizin ortasında geçen rüyasını bölen, denizin ona seslenişiydi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir denizin ortasında geçen rüyasını bölen, denizin ona seslenişiydi.

"Kaila."

Kaila gözlerini aralamak istemedi, sesten uzaklaşmak için kafasını sağa çevirdi. Birkaç saniye sonra yanaklarında hissettiği sıcaklıkla mecburen gözlerini açmak zorunda kaldı. Chris üzerine doğru eğilmiş, tek eliyle yanağını tutarken diğer eliyle saçlarını geriye itiyordu.

"Geldik güzelim."

Kaila etraftaki yemyeşil alana bakınca nereye geldiklerini anımsadı. Yüzündeki uykulu ifade saniye saniye silinirken oturduğu yerden hızlıca kalktı.

"Tamam, hadi içeri girelim."

Chris onun heyecanlı tavrı karşısında gülümsedi. Arabanın kapısını kapattıktan sonra anahtarı birkaç adım geride duran valeye verdi.

Ondan önce yürümeye başlayan Kaila'ya birkaç hızlı adım atarak yetişti. Genç kızın etrafa heyecanlı bakışları, yüzündeki parıltılı gülümseme kendisine de bulaşıyordu. Farkında olmadan kendini sırıtırken buldu.

"Eğer dışarıyı incelemeye devam edersek, içerideki eğlenceyi kaçıracağız."

Kaila bakışlarını Chris'e çevirdi, yüzünde utangaç bir gülümseme vardı. Bir an yanındaki adamı unutmuş ve etrafın güzelliğine dalmıştı. Omuzlarını silktikten sonra konuştu.

"Üzgünüm."

Yüzündeki gülümseme hiç de üzgün gibi değildi. Chris ufak bir kahkaha attıktan sonra uzanıp Kaila'nın elini tuttu.

Sanki çok daha fazlasını yapmamışlar gibi, sadece el ele tutuşmak bile Kaila'nın içini ısıtıyordu. Chris'in büyük ellerinin içinde kendi elleri kaybolmuş gibiydi. Parmaklarının arasında hissettiği sıcaklık ona bu yaşananların bir hayal olmadığını, Chris'in gerçekten burada olduğunu kanıtlıyordu.

Ufak bir itiraftı bu kendine, hâlâ bir yanı bir kaza geçirip bitkisel hayata girdiğini düşünüyordu. Bu kadar mutluluğu ve böyle güzel bir adamı gerçek hayatta bulamayacağını biliyordu.

Kafasını sallayıp bu aptal düşüncelerden sıyrıldı. Zihni bazen hiç olmaması gerektiği kadar çok çalışıyordu. Sonunda da saçmalıyordu. Sustu ve yanında adım atan adama eşlik etti.

Güvenliğin önüne geldiklerinde Chris, Kaila'nın elini bıraktı ve cebine uzandı. Cüzdanını çıkardıktan sonra içinden çiftliğin üyelerine özel çıkarılan yeşil kartı çıkarttı ve kendisine selam veren görevliye uzattı.

Görevlinin kartı geçmesi ve kendilerine iyi eğlenceler dilemesinden sonra içeri geçtiler.

"Fotoğraf çekilmek istemedi, ilginç."

Chris, Kaila'nın bu cümlesine güldü.

"Daha önce çekildiğimiz belki de yüz tane fotoğraf olduğu için artık istemiyor, sanırım bana alıştı."

Little Talks - Texting | Chris EvansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin