| 52 |

2.1K 143 350
                                    

Kaila, kendisini kabinden dışarı zor attı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kaila, kendisini kabinden dışarı zor attı. Eğer biraz daha Chris'in nefesini bacaklarının arasında hissetmeye devam etseydi, pek iyi şeyler olmayacaktı. Henüz bir kalabalık içinde, onları riske atacak bir çılgınlığı yapabilecek cesarete sahip değildi.

Kendisinin arkasında çıkan Chris'in hem kendinden emin hem de alaylı çıkan sesi Kaila'yı birkaç saniye durdurdu.

"Kaçmak size hiç yakışmıyor Bayan May."

Kaila yüzünde bir meydan okumayla Chris'e döndü.

"Kaçmak ve ertelemek fiillerini karıştırdığınızı düşünüyorum Bay Evans."

Chris kafasını yavaşça iki yana salladı.

"Ertelemek mi? Ne yazık..."

Kaila, Chris'in yüzündeki ifadeyle hafiften bir tansiyonun düştüğünü hissetti. Yavaş adımlarını ona yöneltirken, gözleri Chris'in dudaklarında geziniyordu.

"Bazen bana ne diyeceğimi unutturuyorsun."

Chris'in birkaç santim uzağına geldiğinde durdu. Kendinden oldukça uzun olan adama bakmak için hafifçe kafasını kaldırdı. Metalin mıknatısa çekilişi gibi, gözleri yine dudaklarını buldu.

"Kaila."

Kaila gözlerini onun dudaklarından çekmeden konuştu.

"Dudaklarının ismimi söylerken aldığı şekil paha biçilmez."

Chris istemsizce dudaklarını yaladı. Kaila, onun bu hareketiyle gözlerini sıkıca yumarken, içinden sakinleşebilmek için ona kadar sayıyordu.

"Kaila."

"Bir dakika bekler misin lütfen?"

On, sakinleşmesi için oldukça kısa bir zaman dilimi olduğu için yüze kadar saydı. Saymayı bitirdiğinde ise gözlerini açtı. Chris'in kendisine hâlâ aynı gözlerle baktığını görünce, az önce zar zor topladığı tüm iradesi kırılıp, yerle bir oldu. Gözleri istemsizce dolarken, yüzünde ufak bir gülümseme belirdi.

"Seni seviyorum."

Daha sonra uzanıp dudaklarını Chris'in dudaklarına bastırdı. Chris, hiç vakit kaybetmeden ona eşlik ederken, elini Kaila'nın beline sardı. Parmakları Kaila'nın tenini okşarken, Kaila biraz önce aklından geçenleri hatırlamaya çalıştı.

Henüz bir kalabalık içinde, bizi riske atacak bir çılgınlığı yapabilecek cesarete sahip değilim mi demişti?

Eğer öyleyse çok yanılmıştı.

Öpüşün gittikçe derinleşmesiyle Chris elini arkaya attı ve biraz önce kapattıkları kabinin kapısını açtı. Kaila'yı da kendisiyle birlikte içeri çekerken aklına ileri gitmemesi gerektiğine dair bir uyarı astı. Bu uyarıyı paramparça edeceğini bile bile astı.

Little Talks - Texting | Chris EvansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin