| 65 |

713 76 176
                                    

Ekranın karşısında öylece dururken bir kabus gördüğünü düşündü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Ekranın karşısında öylece dururken bir kabus gördüğünü düşündü. Artık Chris'in içinde olmayacağı bir dünyada yaşadığı korkunç bir kabus. Göğüs kafesindeki tüm organlar patlamak ister gibi birbirine çarparken titreyen elleriyle telefonuna uzandı. Bir umutla Chris'in telefonu açmasını, ona tüm içtenliğiyle sevgilim demesini istedi. Buna deli gibi ihtiyacı vardı.

Uzun çalışlar yerini otomatik bir kadının sesine bıraktığında kendinde artık bir adım sonrası için dayanma gücü bulamadı. Olduğu yere yıkılırken yanında onu tutacak ve her şeyin yoluna gireceğini söyleyecek bir annesi bile yoktu. Sert zemin ona yatak olurken gözlerini araladığında tüm bu yaşananların gerçekten bir rüya olmasını ve bu rüyadan uyanmış olmayı diledi.

Aradan ne kadar zaman geçti emin değildi ancak saçlarında dolaşan eli hissetti. Tanıdık bir sesin kulağında beliren sevgilim diyişini duydu, dokunuşlarındaki sevgiyi hissetti. Gözlerini aralamadan önce derin bir nefes verdi. Demek ki hepsi kötü bir rüyaydı. Chris yanında, hemen parmaklarının ucundaydı. Uçak yoktu, kaza hiç olmamıştı ve Chris hayattaydı. Mavi gözleri kendisine bir kez daha değecekti. Hissettiği dipsiz enerji ile gözlerini bir anda açtı ve yataktan hızlıca kalktı. Oda boştu.

"Chris?"

Sesindeki heyecanı bir bebek bile anlayabilirdi.

"Sevgilim, çok kötü bir rüya gördüm!"

Alt kata inerken mutfaktan gelen tıkırtıları duydu.

"Hemen sana anlatmam lazım ama öncesinde beni birkaç saat kollarının arasından hiç çıkarmaman gerekiyor."

Mutfaktan ufak bir gülüş duyuldu.

"Emrin olur."

Kaila'nın kaşları çatıldı, bu gelen ses Chris'in sesi değildi. Mutfağa girdiğinde ocak başında yemek yapan James'i gördü.

"James ne işin var senin burada?"

James ona doğru yaklaştı ve ellerini beline koyup onu kendisine çekti.

"Seni özledim ve geldim. Telefonlarımı açmayınca endişelendim. Başına bir şey geldi sandım ama sen saatlerdir uyuyormuşsun sevgilim."

Kaila'nın yüzü, dudaklarından bağımsız konuşabiliyor olsaydı söyleyeceği ilk şey WTF diyerek çığlık atmak olurdu. Hızlıca James'in ellerinin arasından kurtuldu ve uzaklaştı.

"Şaka mı yapıyorsun James?"

James kafasını eğdi.

"Hangi konuda?"

Kaila öfkeli bir nefes verdi.

"Bana sevgilim dedin."

James'in yüzünde anlamsız bir ifade belirdi.

"Bunu seviyorsun sanıyordum."

Kaila hızlıca bir adım daha geri gitti ve çığlık atarcasına konuştu.

Little Talks - Texting | Chris EvansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin