//11

221 35 1
                                    

Hongjoong, Wooyoung telefonu kapattıktan sonra uyumamış saatlerdir sessizlik içerisinde oturuyordu. Gergin ve fazlasıyla husursuzdu. Telefonundan gelen bildirim sesiyle yerinden sıçradı.

***

"Deli misin sen?!"

"Eve girer misin, Wooyoung?"

"San! Duymuyor musun? Uçağı kaçıracağım!"

"Umrumda olmaması ne yazık."

"Senin neyi umursadığın beni zerre ilgilendirmiyor şu an, ya şu arabayı sür ya da anahtarı ver!"

"İçeri gir, hava soğuk."

"O zaman arabanın kliması olması büyük şans. Hadi!"
"Bırak be kolumu!"

Wooyoung, San'ın koluna attığı elini sertçe itip birkaç adım uzaklaştı adamdan. Sinirli bakışlarını kendinden emin bakan gözlerine dikti. İçinden savurduğu küfürle dönüp toprak yolda aşağı doğru yürümeye başladı.

"Nereye?"

"Anayola iniyorum, otostop çekmeyi deneyeceğim."

Durup peşinden gelen adama baktı alayla tek kaşını kaldırarak.

"Beni zorla alıkoyacak da değilsin herhalde, Choi San."

"Saçmalama ve bu abartılı tepkilerinle beni manipüle etmeyi de deneme bile. Sadece konuşalım istiyorum, Woo. Sonra gitmek istersen sana izin vereceğim, sonuçta seni zorla alıkoyacak değilim?"

Wooyoung cevap veremeden San'ın telefonu çalmaya başlayınca San gözlerini karşısındakinden ayırmadan telefonu kulağına götürdü.

"Alo?"

"..."

"Hong? İyi misin? Sakince konuş lütfen."

"..."

"Geliyorum."

Net bir şekilde söylediği son cümlesinden sonra kapanan telefonunu tekrardan cebine koyarken aralarındaki mesafeyi hızla kapatıp Wooyoung'u bileğinden tuttu ve evin kapısının önüne kadar getirdi.

"Ne oldu, San? Ne söyledi sana?"

"Seonghwa..."

"Evet?"

"Ben sana haber vereceğim, Young. Beni bekle."

Wooyoung'un alnını öptükten sonra geri çekilip arabaya yönelince Wooyoung kolundan tutup engellemişti onu.

"Seonghwa, ne?!"

San, tekrar ona dönüp ellerini avuçlarının arasına aldı, endişelenmesini istemediği için sakin bir ses tonuyla tamamladı.

"Kaza geçirmiş."

"Ne?! O... İyi, değil mi?"

"Bilmiyorum, Hongjoong çok ağlıyordu. Ama öğreneceğim."

Arabaya doğru gitmeye yeltenen Wooyoung'un önünü kesmişti bedeniyle.

"Sen kalıyorsun."
"Gitmene izin veremem, Wooyoung."

Kendisine inanamayan gözlerle bakan adamı arkasında bırakıp arabaya bindi.

Целуй Меня (öp beni) // WooSanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin