Gökyüzüm Sen

297 34 501
                                    

Canım mükemmel ben anlatıyorum bu bölümü.

"Ece, Ece. Kızım uyansana."

"Ne var?"

"Ben gidiyorum"

Yarı açık gözleri ile saate baktı. "Saat daha beş. Kargalar bokunu yemedi sen nereye gidiyon?"

"Biraz işim var."

Gözlerini kısarak bana baktı. Bu 'inanmadım anlat' demek oluyordu. Oflayarak yatağının yanına oturdum.

"Ceylan mesaj attı."

"Ay ship ee ne dedi?"

"Canı sıkılıyormuş bir şeyler yapmak istedi."

"Saat on iki olmadan götünü kaldırmazsın ama onun için sabah beşte dışarıya çıkıyorsun. Kızım sen aşık olmuşsun."

"Ne alaka be? Sadece..." devamı gelmedi. Ben niye dışarıya çıkmayı kabul ettim lan? Gülümseyerek bana bakıyordu.

"Sadece ne?"

"Yok bir şey. Ha ben sana şeyi soracaktım Ceylan'a mesaj mı attın?"

"Evet."

"Ne yazdın?"

"Sana ne?"

"Ne demek sana ne lan?"

"Aşık olduğunu itiraf et söylerim."

Herkes mi şerefsiz lan? Gözümü devirip odadan çıktım. Koltukta uyuyan abimi görünce gülümsedim. Evine gitmeye bile üşeniyor. Üstünü yavaşça kapatıp dışarıya çıktım.

Hava soğuktu ve yağmur yağıyordu. Allah'ım lütfen sabır. Bu havada dışarıya çıkıyorum. Telefonumu alıp Ceylan'ı arayacaktım ki telefon numarasının bende olmadığını hatırladım. Her şey mi üst üste gelir. Instagram'a girip mesaj yazdım.

pandora: Nerede bekliyorsun?

kaos: Basketbol oynadığım yer var ya oranın karşısındayım.

pandora: Tamam beş dakikaya oradayım.

Telefonu tekrar cebime koydum ve hızlıca dediği yere gittim. Kafasını kaldırmış gülümsüyordu. Gözleri kapalıydı. Yağmur yüzüne geliyordu. Daha da yanına gittiğimde hâlâ geldiğimi fark etmemişti.

"Ceylan"

Gözünü açmadan cevap verdi. "Hımm"

"Sen böyle duracaksan eve gideyim."

"Biraz burada ıslansak olur mu?"

Konuşurken sesi titriyordu. Koluna dokunup bana bakmasını sağladım. Ağlıyor mu diye anlamaya çalışıyordum ama yağmur yüzünden anlamıyorum.

"Sen ağlıyor musun?"

Kafasını'hayır' anlamında iki yana salladı ve kafasını öne eğdi. "Pek inanmadım desem."

Omuz silkip yere oturdu. "Kızım hasta olacaksın. Hem yağmur hem de yere-"

"Lütfen"

Bende onun yanına oturdum. Hiçbir şey demiyordu. Sadece yağmurun yüzünü ıslatmasına izin veriyordu. Ben ise sebepsizce onu izliyordum. Sanki hipnotize olmuş gibiydim.

"Neyin var?"

Sanki ağlayan o değilmiş gibi gülümsedi. "Bir şeyim yok sadece yağmuru seviyorum." Bunu derken bile sesi titriyordu.

Yüzüne düşen saçı alıp kulağının arkasına koydum. Neden yaptım, bilmiyorum. Sadece yapmak istedim. O ise sadece yüzüme bakıyordu.

"Tamam anlatma ama ağlama olur mu?"

Yapamam Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin