Ceylan'ın anlatımı ile
Meryem 'in dediği ile birkaç kere gözünü kırpıştırdım. Herkes şaşırmıştı ve ses çıkarmıyordu. Fatih konuştu ama ona dönmedim bile. "S-sen ciddi misin?"
"Hiç olmadığım kadar."
Kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Bunu yalandan mı söyledi yoksa ciddi miydi bilmiyorum. Ece, Fatih'in kolundan tutup zorla yanımızdan götürdü.
Ben hâlâ olayın şokunu üstümden atlatamamıştım. Arda ve Ufuk sırıtarak gittiklerinde sadece ikimiz kaldık. Yüzüme bakmayıp eliyle oynuyordu. Onun bir açıklama yapmaması daha da garip hissettiriyordu.
"Bakma öyle." diye mırıldandığında boğazımı temizleyip konuştum. "Sen onu gerçe-"
"Evet. Yani sanırım. Ben gidiyorum."
Yanımdan gittiğinde arkasından bakakaldım. Beni kafamdaki soru işaretleri ile bırakıp gidemezdi. Ayağa kalkıp koşarak ona yetişmeye çalıştım.
Ona yetiştiğimde kolunu tutup durdurdum. "Bekle." Yüzüme bakıp konuşmamı bekledi. Ne konuşacaktım yada ne diyecektim? Ben ne hissettiğimden pek emin değilim ama sen benim için farklısın. Galiba bende seni seviyorum ama emin değilim mi? Garip olurdu.
"Konuşalım mı?" diye sorduğumda olumlu anlamda kafasını salladı. Konuş bakalım Ceylan. Artık ne konuşacaksan. Harbi amk ben ne konuşacağım?
"Sen cidden şey misin?"
Gülümseyerek "Bilmem şey miyim?" diyerek dalga geçti. Gözümü devirip ofladım. Konuşamıyorum ve yetmiyormuş gibi dalga geçiyordu.
"Hani bana da sorsan ben seviyor muyum sevmiyor muyum?"
"Peki istersen sorarım da mantıklı bir cevap verebilecek misin?"
Olumsuz anlamda kafamı salladım. 'Ben biliyordum' bakışı atıyordu. "Yani şey olduğunu şeyde-"
"Ceylan ne diyorsun sen?"
"Bilmiyorum. Kendimi nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Garip geliyor. Ben alışkın değilim birisine böyle hissetmeye. Seviyor muyum bilmiyorum. Tek bildiğim seni ne düşmanım olarak görebiliyorum ne de arkadaşım olarak."
"Kendini zorlama. Söylemedim say,unut."
Dalga mı geçiyordu bu? Unut ne demek ya? Arkasına döndüğünde gideceğini anladım. Ne yani cidden gidecek misin? Beni böyle bırakıp gidecek misin?
Gitti...
Arkasına bir kez bile bakmadan gitti.
Fatih'in anlatımı ile
Sinirden her tarafı yumruklamak istiyordum. Nasıl olabilir böyle bir şey hâlâ aklım almıyordu.
"Fatih otur artık başım döndü."
"Nasıl oturayım Ece? Nasıl lan nasıl? Bunu nasıl yapar? O kıza nasıl aşık olur?"
"O da bir insan. O da normal insanlar gibi aşık olabilir, sevebilir veya nefret edebilir. Muhtemelen biraz sonra gelecek sakın kızın üstüne gitme."
Hiçbir şey demedim. Zaten sakin olmaya çalışıyordum. Kapı açıldığında eve Meryem gelmişti. Konuşmayıp odasına geçti. Ece onun yanına gideceği zaman durdurdum. "Ben giderim."
"Fatih belli ki durumu kötü şuanda. Bırak ben konuşayım."
Saçını okşayıp yanağını öptüm. "Onu emin ol en az senin kadar bende düşünüyorum. Onu üzmem ben."
Odasına çıktığımda bacaklarını kendine çekmiş ve kafasını da yaslamıştı. "Ece sonra konuşalım." dediğinde gidip yanına oturdum.
Kafasını kaldırıp konuşacakken beni görünce sustu. "Neyin var?" diye sordum ama sadece omuz silkti. Belli ki konuşmayacaktı. Kendime çekip sarıldım.
Saçı biraz ıslaktı ve taranmamıştı. Muhtemelen banyo yapmıştı. Tarağı aldığımda gülümseyip arkasına döndü. Küçüklüğünden beri saçlarını asla taramaz hep bize taratırdı.
Saçını taradıktan sonra yatağına uzandı. Ben odasından çıkıp telefonumu elime aldım ve ona mesaj attım.
hidrhyme: Onun neyi var?
kaos: Kötü mü?
hidrhyme: Bilmiyorum hiç konuşmadı.
hidrhyme: Ne oldu?
kaos: Anlatmasam
hidrhyme: Salaksın
kaos: Galiba öyleyim...
Sinirle telefonu cebime koydum ve aşağı indim. Ece ayağa kalkıp merakla bana baktı. "Uyuyacak galiba. Eğer istersen sen bir konuş."
"Ne olmuş ki? Sen mi bir şey yaptın?"
"Ece saçmalama. Ben ne yapacağım be? Onunla aralarında bir şey olmuş."
"Arda'nın dediği gibi araya girecek orospu sen misin lan yoksa?"
Koltuğun üstündeki yastığı alıp fırlattım. Kaçtığı için denk gelmemişti. Koltuğa oturduğumda yanıma oturdu. "Biraz sonra giderim yanına. Şimdi asla konuşmaz."
"Peki sen bilirsin."
Seviliyorsunuz galp
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yapamam
FanfictionGXG kurgusudur. Rahatsız olacak olan girmesin. Birde sizine uğraşamam.