minho
"Jisung! Kaç saattir banyodasın çık hadi." kapıyı hunharca tıklayarak Jisungu banyodan çıkarmaya çalışıyordum. Hem tuvaleti kullanmam gerekiyordu hem de su faturası böyle devam ederse beni bitirecekti.
"Ay aman ne önemli banyon varmış arkadaş al gir işte şuraya ev arkadaşın olayım diye geldim azar yiyorum!"
"Boş yapma Jisung." diyip onu çıkardım. Tuvaletten çıktıktan sonra aşağı inip mutfağa girdim. Saat daha erken olsa da yemeği şimdiden hazırlamaktan zarar gelmez diye düşünüp boynuma önlüğü astım ardından bağladım.
"Ooo evin hanımı mutfağa girmiş bakıyorum." Jisung'a bakıp gözlerimi işaret ettim ardından yapabileceğim en abartılı şekilde gözlerimi devirdim.
"Aman Minho bir dalga geçirtmiyorsun sen de. Neyse ne var yemekte?"
"Allah ne verdiyse var işte."
"Yardım?"
"Aman hiç gerek yok canım en son yardım ettiğinde mutfak yanıyordu. Evin ve bizim sağlığımız için mutfağa girmemen daha iyi." diyerek yapmacık bir şekilde gülümsedim.
"Bizde teklif var zorlama yok şekerim." yanağımdan makas alıp arkasını döndü "Salonda televizyon izliyorum."
"Tamam." diyecek yaptığım işe geri döndüm. Uzun sürmeyen bir süre zarfından sonra yemeği fırına verip ocaktaki yemeğin altını kıstım. Ortalığı toparlarken çalan zille Jisung'a söylenmeye başladım.
"Jisung! Daha 1saat önce kargon geldi yine ne sipariş ettin? Bıktım artık senden."
"Ya ben bir şey istemedim!"
"Kapıya bak Jisung, Allah için." diyerek mutfağı toparlamaya devam ettim. Dış kapının açılma sesini duyduğum gibi Jisung'un seslenişi kulağıma ilişti.
"Minho! Hemen buraya gelmelisin."
Elimi suya tutup hızlı adımlarla kapıya yöneldim. Kapıda azraili görmüş gibi duran Jisungun yanına gidip omzunun üstünden neye baktığına baktım. Yerde olması gerekenden biraz daha büyük bir piknik sepeti duruyordu.
"Jisung, bu ne?"
"Ne bileyim ben. Piknik sepetine benziyor."
"Onu ben de fark ettim." diyerek gözlerimi devirdim. Jisung aniden çığlık atıp kucağıma atladı.
"Minho, bu sepet hareket ediyor amına koyayım!"
"Dur, Jisung dur. Bi dur puşt!" Üstümden indiği gibi sepetin üstündeki örtüyü kaldırdım. Elleriyle gözünü kapatan Jisung'u tek elimle dürttüm.
"Bence bunu görmek istersin."
"Bu bebek mi yoksa şizofren mi oldum?"
"Bebek Jisung yanında bir kağıt var sessiz ol uyuyor. Sepeti alıp içeri götür." Kafasını sallayıp içeri adımladı ben de etrafa bakındım belki birini bulurum diye ama kimse yoktu sonradan omuz silkip kapıyı kapattım
Gazamız mübarek olsun hic bitiremeyeceğim bir fice daha başladık bakalım. Twitterda dolanırken birden bu fic fikri aklıma gelince dedim niye duruyorsun amk? Neyse işte bu başlangıçtı kısaca söylemem gerekirse Minho normalde tek yaşıyor ama sonradan tek yaşamaktan sıkılıp Jisungu yanına taşınması için ikna ediyor şu an yakın arkadaşlar yani best friends to lovers olcak. Bu konuyu daha önce hiç girmedim minsung ficinde varsa da bilmiyorum yani birinden falan çalmadım tesekkurler iyi gunler
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu sepet hareket ediyor || minsung √
Fanfiction*knock knock* Jisung! Daha 1 saat önce kargon geldi yine ne sipariş ettin? Bıktım artık senden. ana ship: minsung yan shipler: changlix hyunin chanmin