lee minho
"Minho?" ikimiz de bebeğe bakarken konuştu
"Hm."
"Notta ne yazıyor?"
"Bebeği bize ,ismimizi yazmış bir de, emanet ettiğini ona bakamayacağını bize güvendiğini söylemiş. Bir isim yok." anladım diye mırıldanıp gözlerini bana çevirdi.
"Minho?"
"Efendim"
"Ben daha önce hiç bebek bakmadım amk ne yapacağımı bilmiyorum." hasiktir bunu aklımdan çıkarmıştım
"Doğru ya, ben de bilmiyorum. Chan'ı arayalım o bilir, bir kaç ay küçük yeğenine bakmıştı." onaylayıp kafasını yeniden bebeğe çevirdi bir kaç saniye gözlerim onda oyalandıktan sonra koltuğun üstünden telefonu alıp Chan'ı aradım.
"Alo?" uykulu gelen sese gülümsedim genelde uyuyamazdı bu yüzden hem onu uyandırdığım için üzgün hem de uyuduğunu duyduğuma sevmiştim.
"Alo, Chan rahatsız ettim umarım?"
"Yok ne rahatsızlığı neden aradın bir şey mi oldu?"
"Yani oldu gibi acaba benim evime gelebilir misin?"
"Tabii, geliriz hatta yarım saate oradayız."
"Tamam görüşürüz."
"Görüşürüz." telefonu kapatmadan önce kısık bir 'kimmiş?' sorusu duydum. Aslında Seungmin'in sesine benziyordu ama emin olamadım geliriz dediğine göre iki kişi olurlardı yani, gelince görürdük.
Tekrar Jisung'un yanına geçip bebeği izlemeye başladım.
"Dedikodum var." ona bakıp yere oturdum ardından onu kucağıma çektim. "Chan'ın yanında biri vardı büyük ihtimalle beraber uyudular. Buraya ikisi beraber geliyor." kucağıma iyice sokulup başını göğsüme yasladı
"Hmm, tahminin var mı?" her zaman yaptığımız gibi tekrar elimi saçına atıp okşadım.
"Seungmin'e benziyordu ses."
"Güzel çift olurlar aslında."
"Bence de." 10 dakika kadar aynı pozisyonda durduktan sonra bebekten gelen ağlama sesiyle ayağa kalkıp kucağıma aldım.
"Jisung bu susmuyor!"
"Bir de ben deneyeyim." Kucağına bırakıp onu izledim. Bebeği yavaş yavaş sallıyor bir yandan ninni tarzı bir şey söylüyordu. Kısa sürede bebeğin ağlaması durunca şaşkınlıkla yüzüne bakmaya başladım.
"Hani bilmiyordun! Hemen sakinleştirdin." şşladı
"Yavaş konuş yeni sakinleşti." deyip kollarında sallamaya devam etti. "Sadece annemin yaptıkları aklıma geldi o kadar. Zaten sadece bunu biliyorum..." ona gülümseyip kolumu omzuna sarıp kendime çektim.
"Yapıyorsun bu işi." gülerek beni onayladı "Yapıyorum bu işi."
Kapının tıklatıldığını duyunca kapıya adımlayıp kapıyı açtım. Chan ve arkasında Seungmin'i görünce tahminimin doğru olduğunu anlayıp güldüm.
"Jisung'a mı bir şey oldu?" endişeli görünen Chan'a içeriyi işaret ettim.
"Geçin zaten küçük sorunumuzu görmüş olucaksınız."
Önden yeni gelen ikili arkadan ise kapıyı kapatıp ben içeri girdim. Salona girip elinde bebekle Jisung'u gördüklerinde bir kaç saniye durakladıklarını fark ettim buna karşılık Jisung kıkırdadı.
"Gelin ısırmıyor." deyince kafamı sallayıp yanına gittim ardından kolumu omzuna attım.
"Tamam daha sevgili bile değilsiniz ne bebeği? Ya da bize mi söylemediniz?" Kafamı iki yana salladım.
"Değiliz, kimse hamile de olmadı. Kapıda biri bıraktı kim olduğunu görmedik. Sonuc olarak ona bakmamız lazım ve hiç fikrimiz yok. Senin bir ara yeğenine baktığını bildiğimiz için aradım sen biliyorsundur diye."
"Evet, evet biliyorum. Bir ismi var mı?"
Birbirimize bakıp ardından tekrardan Chan'a baktık ve aynı anda kafamızı sağa sola salladık.
"Harika, buluruz bir isim. Büyük ihtimalle acıkmıştır bebek, Minho benimle gelsin markete gidelim sonra nasıl mama yapılacağını anlatırım. Seungmin ile Jisung da bebeğe baksın burada hadi gidelim." Kapıya yürümeden önce bebeğe eğilip yanaklarına öpücük bıraktım ardından elimle Jisung'un saçını karıştırıp gülümsedim.
_ 🐱 _
Evet ilk (aslinda teknik olarak ikinci) bolum de bu kadardi kisa gibi geliyor ama uzun yazinca okuyan sıkılır diye bu ficde kisa kesmeye karar verdim hehe her neyse aciktim;(
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bu sepet hareket ediyor || minsung √
Fanfic*knock knock* Jisung! Daha 1 saat önce kargon geldi yine ne sipariş ettin? Bıktım artık senden. ana ship: minsung yan shipler: changlix hyunin chanmin