God take me with you!

390 53 25
                                    


Senin böyle olduğunu görünce herkesten nefret ediyorum!
_____________________________


"Selam kuzi"

"Taehyung" tanrım lütfen biri yanlış gördüğümü falan söylesin şuan tam karşımda iki yıldır yurtdışında okuyan kuzenim var.

"Jichu beni gördüğüne sevinmedin mi yoksa?" Cevap vermezken hala yanlış gördüğüm düşüncesini haklı çıkartmaya çalışıyordum beynimde biri beni çimciklesin lütfen.

"Beni çimcikler misin?"

"Jisoo mal mısın?"

"Sen yap lütfen bunlar bir rüya olsun kafamı falan bir yere çarpmış olayım."

"Sen bilirsin" kolumda hissettiğim acı üzerine ağzımdan küçük bir çığlık koptu tam karşıma yine bakınca bunun bir rüya değil gerçek olduğunu anladım. Ne kadar şanssızım. Elime anlıma vurdum hem şansız hem rezil bir insanım.

Taehyung bana sorar gözlerle bakarken kenara çekilip ona yol verdim yürürken "Kapının yan tarafında bir valizim daha var onu da getirir misin?"
Bu cümlesiyle gözüm direk eline kaydı oda zaten iki valiz getirmişti ne gerek vardı üçüncüsüne.

Üç valiz niye getirmiştiki kalıcı falan değildir herhalde değil mi ne saçmalıyorsun Jisoo al şu valizi içeri koy diyen iç sesime küfür ede ede içeri geçtim. Bu valizde eşek ölüsü falan mı vardı ne koymuştu ki bunun içine bu kadar ağır. İçeri geçtiğimde salondaki koltuğun üzerine yayılmış olduğunu gördüm. Ohh ne güzel.

"Teyzem sana söylemedi mi? Neden böyle hayvan görmüş gibi davranıyorsun?"

"Annem senin geleceğini söylemedi." O an aklıma 'sana bir sürprizim var' dediği geldi ben bunu sürprizden saymak istemiyorum ama.

"Görüşmeyeli güzelleşmişsin"
Hah dalga falan mı geçiyor acaba?!

"Komik mi?!"

"Niye sinirlendin ben gayet ciddiyim." Ağzımdan 'hah' diye bir ses çıkarken karşısına oturup burada ne işi olduğunu ve niçin geldiğini sordum.

"Jichu sen beni istemiyor musun?"

"Ne alaka ya"

"Zaten sen istemesende ben burada mecburi kalacağım"
Kalacağım derken

"Ne...ne bir dakika anlamadım burada mı kalacaksın?"

"Evet."

"Peki ya okulun ne olacak?"

"Güzel olan yanı da bu zaten aynı okula gideceğiz. Güzel kız falan var değil mi? Jisoo beni duyuyor musun?"

"Neden bu okula kaydını aldın peki?"

"Dayını biliyorsun işte bir kaç küçük sorun çıkınca direk beni oradan çıkarma yollarını aramaya başladı biricik teyzemde devreye girince sonum burası oldu."

"Bir kaç küçük sorun derken?"

"Okuldan atılma sebebi vs şeyler işte."

"Az yapmış."

"Neyse Jichu ben çok yorgunum bana yatacak bir yatak ver yoksa odana dalarım."
Odama girilmesinden hiç hoşlanmadığımı biliyordu bilerek yapıyor.

"Peşimden gel." Diyip merdivenlere yöneldim odamın hemen yanındaki odaya girip ışıkları açtım tertemiz çarşaflarla donatılmış bir  misafir odası Tae için gerekli her şey vardı. Onu odada giyinmesi için tek bırakıp aşağıya indim aklıma mesaj geldi onu kesinlikle unutmuştum.

Umarım mesaj falan gelmemiştir yoksa hepsi şuan görüldü oldu. Bu düşünceyle koşarak aşağı indim mutfağa girip direk masadan telefonumu elime aldım. Mesaj gelmemişti sadece fotoğrafın altında küçük bir ekleme vardı. Fotoğraf ise benim markette sırada gülümserken beklediğim anda çekilmiş bir fotoğraftı. Fotoğrafı küçültüp yazıyı okumaya başladım:

Oysa gülümseme bu yüze öyle yakışıyordu ki...

Fyodor Dostoyevski

Midemde bir şeyler hissetmem normal mi acaba?



Vote ve yorumlarınızı bekliyorum:)♡♡

Believe Me |Jinsoo Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin