"Daha çok gülümsersen, gülümseyeceğin daha çok şey olacak."
Kim Jonghyun
____________________________Biraz düşündüm ama sonra saçma gelen bu yazıyla dolaşmaya devam ettim. En sonunda sıkılınca film izlemeye karar verdim. Tür içeriklerinden bilim kurguyu çok seviyorum. Ama bu sefer farklı bir şeyler izlemek istiyordum. Sonunda aradığım filmi -drama- bulunca hemen panduflarımı giyip aşağıya koşmaya başladım.
Bir film mısırsız asla film olmazdı değil mi?
Tencereye yağı koyduktan sonra biraz kızarmasını bekledim kızarınca mısırları içine atıp birazcık tuz ekledikten sonra kapağını kapattım. Bu sese bayılıyorum sanki neyse buna bir tabir bulamayacağım.
Mısırın patladığından emin olunca kapağı açıp hepsini minik bir kaba boşalttım. Yavaş yavaş yiyerek yukarı çıkmaya başladım. Odamın kapısını açıp kendimi yatağa firlattım. Hemen seçtiğim filmi açıp izlemeye başladım.
Göz kapaklarımın artık dayanacak gücü kalmadığını anlayınca filmi kapatıp yorganın içine girdim. Yarın yapacağım şeyler aklıma geldi her pazar yaptığım aktivitelerimdi. Bu huyumdan nefret ediyorum. Ne kadar çok uykum gelsede yatağa girdiğim an sanki hepsi uçup gidiyordu. Onun yerine ileri ile ilgili şeyler düşünmeye başlıyordum.
Gözlerimi hızla açıp kapatmaya başladım evet o güzel his
geliyordu...___________________________
Gözlerimi açtığımda saate bakma gereği duymadan kalkıp banyoya ilerlemeye başladım. Bugün güzel bir gün olucaktı eminim. Banyoya girip klasik rutinimi yaptıktan sonra kıyafet seçmeye başladım. Rahat olmayı çok seviyorum -kıyafet medyada-
Şapkamı kafama geçirip merdivenlerden aşağı inmeye başladım. Anahtarımı çantama koyup spor ayakkabılarımı giydikten sonra kapıyı kitleyip yürümeye başladım.
Sonunda vardığımı anlayınca kafamı kaldırıp tüm herşeyiyle aşık olduğum manzaraya baktım. Hiç gözümü kırpmayacakmışçasına.
___________________________
Saçlarımın kuruduğuna emin olduktan sonra telefonumu elime aldım. Bugün çok güzel bir gün geçirmiştim. Hayatta en çok sevdiğim şeyi yaptım. En güzelide bu sevdiğim şeyi sadece benim biliyor olmam.
Telefonumla yaklaşık bi 10 saniye bakıştıktan sonra ders çalışmaya karar verdim. Niçin mi?
Çünkü bu hafta içinde olucak bir okul denemesi ve ayrıca hayatımı belirleyecek bir sınava çok az kaldı hala sınavın ciddiyetini kavramamış kişiler var onlara neden takmadığını sorarsan büyük ihtimalle daha yedi ay olduğunu söyleyecektir ve bu sürenin çok uzun bir zaman olduğunu vs. şeyler ama benim için yedi ay çok kısa bir zaman dilimi.Bu tür boş zamanlarda çalışıp bir kaç ay sonra birşeyler yapmak istediğimde direk aklıma sınava çok çalışmam gerektiği gelmesin diye çalışmamı şimdiden çok sıkı tutuyorum.
Lise birden beridir çok çalışıyorum ve bunun mükafatını en güzel şekilde almak istiyorum.Tekerlekli sandalyemi çekip masanın önüne oturdum testimi açıp kendimi zorla odaklamaya çalışıyordum ki şu lanet olasıca mesaj aklımdan çıkmıyor
'Seni seviyorum kutup yıldızım'
Odaklan Jisoo odaklan yapabilirsin. Bir kaç soru çözmeye başladım. Evet bir kaç tane daha soru çözersem kesinlikle unutacağım.
Acaba beni gerçekten seviyor mu?
Aishh cidden mi? Odaklanmam gerekiyor benim. Yoksa hiçbir halt yapamayacağım. Yatağın üstünde ki telefonun titremesiyle gözlerimi devirmeden edemedim.
Tekerlekli sandalyemi biraz hareket ettirmeye çalışırken elimde tam telefona yetişmişdi ki geriye doğru yuvarlandım. Ahh kalçam. Kalçamın derdine düşecekken ardarda gelen bildirim sesiyle yan tarafıma düşen telefonu elime aldım.uniqueness: hangi akıl hastası bu havada gidip denize girer?!
Galiba minik sırrımı artık başkası da biliyor...
Selam~
Uzun zamandır yokum umarım beğenirsiniz<3
Vote ve yorum🖤💙💫
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Believe Me |Jinsoo
Fanfic"𝒊𝒏𝒂𝒏 𝒃𝒂𝒏𝒂 𝐽𝑖𝑠𝑜𝑜 𝑦𝑎𝑝𝑎𝑏𝑖𝑙𝑖𝑟𝑠𝑖𝑛" Kim Jisoo ✗ Kim Seok Jin @2021 |Mochipastah