Selam selam! Caanımın içi urvulgardarlin de özlediğini söyledi, bu yüzden bu bölüm onun içinn:") Bu arada sizi de Michael'la tanıştıktan sonra yazacağım IWFA bölümleri korkutmuyor mu.. Beni korkutuyor 5 bölüm sadece Michael'ı övmeye harcarım diye lksfgjls
PS: Bu bölüme uyarı koymalıyım sanırım.. Yani bilmiyorum sklfgjd Koymalı mıyım? Ayrıca çok da uzun olmuş, iyisiniz yine..
Dudakları boynumdan göğsüme inen ince bir bulvarı katederken omuzlarına tutundum. Islak dudaklarının nasıl bir iz bıraktığından habersiz şekilde izlediği bu yöntem, her bir anında canımdan can etimden et koparıp alıyormuş gibi derin bir eziyet içeriyordu.
Onunla olmanın böylesine acı veren ve daha fazlası için yalvartan, böylesine sancılı ve mutluluğun zirvesini yaşatan anlardan oluşması ne kadar adildi bunu hiçbir zaman bilemeyecek olsam da; karşı koyacak veya değiştirecek gücüm olmadığını bilecek kadar kendimdeydim.
Parmakları gitar tellerinde gezinir gibi omurgamdan yukarı tırmanırken, "Böyle mi hissettiriyor?"diye mırıldandı. Alnıma ve yüzüme düşen saç tutamlarımı önemsemeden başımı kaldırıp yüzüne bakarken kaşlarım çatıldı. Aralık olduğunu titreşen kirpiklerinden seçemesem kapalı olduklarını zannedebileceğim gözleri, kesik nefesler almaya çalışan dudaklarıma çevrilince göğsümü onunkine yasladım. Kucağında olduğum için ondan yukarıda kalıyordum ve bu, çenesini hafifçe kaldırıp beni görmek istediğini düşünmeme neden oldu.
"Ne, böyle mi hissettiriyor?"diye tekrarladım sorusunu kalçamdaki elinden destek alarak kendimi ona bastırırken. Devam etmesi ve daha fazlası için arzuyla kıvranan bedenimin talebine karşılık vermesi için neredeyse yalvarırcasına sergilediğim bu hareket beklediği karşılığı alamadı ve beni olduğum yere sabitleyerek hareketimi kısıtlamakla yetindi.
"Bu,"dedi, saçlarımı özenle omuzlarımdan ittirip dudaklarını sol omzuma bastırırken, "Sana etini tırnaklarınla kazıyormuşsun gibi mi hissettiriyor?"
Henüz birkaç saat önce okuduğu şiirimden bahsettiğini anladığımda buz kestiğimi hissettim. O satırları dikkatini vererek okumadığını, dahası o kelimelerin birleşiminden bana ve hissettiklerime dair bir şeyler aramadığını düşünmüştüm. Oysa şuanda beni gördüğünü, duyduğunu kanıtlamak ister gibi bunu soruyordu.
"Bu kişisel bir soru mu?"dedim, vakit kazanmak için. Omzumdaki dudaklar ağır ağır ilerlerken tenimin üzerinde, "Evet."diye mırıldandı. Bahsettiği şeyin seks olduğunun, ikimiz arasındakine ne dostluk ne randavuya çıkmak adını veremeyeceğimizi bildiğimizden dolayı ikimiz de farkındaydık.
Bu yüzden yutkundum, tenimi onun dudaklarından kurtarmak adına neredeyse acı çekerek geri çekildim ve özenle karanlığa boğmayı seçtiği odasındaki birkaç eşyadan biri olan koyu renk perdelerinin kestiği günışığının son hüzmelerinde yüzünü görmeye çalıştım.
"Hayır."dedim, dağınık sarı tutamlara dokunma isteğimi bastırarak ellerimi ensesinde ve omuzlarında rahatlıkla gezdirirken, "Bu, başka şeyler hissettiriyor."
Gerçekleri itiraf etmekten böylesine kaçıyor oluşumun birçok sebebi olsa da en belirgin ve gözardı edilemez olanı onu kaybetmeye dair duyduğum derin korkuydu. Onunla sadece birkaç saati alan tensel bir birleşmelere ve bunun öncesinde ve sonrasında gerçekleşecek birkaç cümlelik soğuk sohbetlere bile muhtaç olduğumu hissediyordum artık. Onu tam anlamıyla kazanmadığımı ve asla kazanamayacağımı ne kadar iyi biliyorsam, bu onun için anlamsız küçük kazanımların benim için dünyalara bedel olduğunu da biliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
If We Fall Again / Clifford
FanfictionEğer sana yeniden güvenirsem, bu kez kaçıp saklanmayacağından emin olmalıyım. Eğer yeniden düşersek, bu kez beni tutacağından emin olmalıyım. Eğer yeniden seversek, bu kez beni ondan daha fazla seveceğinden emin olmalıyım.