"I know I go back to you"🔫
"Jungkook bırak şu valizi hiçbir yere gidemezsin!"
"Burak dokunma bana! Sakın... Sakın yaklaşma bana."
Jungkook, çok korkmuştu. 18. Yaşına ayak bastığı gün sevgilisinin yanında olmasını beklerken, kanlı elleriyle görmüştü onu dar bir sokakta.
Düşman çetenin oğlu olan Kihyun Jungkook'un sınıf arkadaşıydı. Hırsı sadece çete ile kalmamıştı. Her fırsatta Jungkook ile uğraşmaktan aşırı zevk alıyordu. "Hey bu minik tavşancık kim biliyor musunuz? Son Of Daegu'nun yeni sürtüğü."
"İyi eğlendiriyor musun bari onları?"
Kavgadan ve şiddetten son derece uzak kalmaya çalışan Jungkook kendisi hakkında söylenenleri önemsemiyordu. "Kandırıyorlar seni oğlum pisliğin teki onlar seninle işleri bittiğinde kapının önüne koyacaklar."
"Hayır! Onlar kötü biri değil. Sus böyle konuşamazsın!"
"Öyle mi? Bu gece sevgilin nerede olacak biliyor musun? Yüzüne bakılacak olursa... Hayır. Saat 22.00da Cross caddesinde ol. Bu iyiliğimi de unutma."
Jungkook'un o saatte evden çıkması biraz zordu fakat içini kemiren şüpheyi kesip atmak zorundaydı. Babasının arabasını kaçırarak verilen adrese gitti.
Bugün onun doğum günüydü. Taehyung önemli bir işi olduğunu ve kasabada olmayacağını söylemişti. Gittiği yerde onu görmemek için Tanrıya dua etti.
"Y-yaklaşma bana!"
"Sana evden çıkmamanı söylemiştim!"
"Tüm sorun bu mu Taehyung ciddi misin! Gözlerimin önünde iki kişiyi öldürdün. Gözünü kırpmadan. Acımadan vurdun onları. S-sen katilsin. Bunu nasıl yapabildin!"
Jungkook geri geri adımlarken bir yandan da Taehyung'un evinde bıraktığı birkaç parça eşyayı toparlıyordu.
"Jungkook, sevgilim yapma böyle. Şuan çok kötü göründüğünün farkındayım ama yapmak zorundaydım. Ben yapmasam onlar yapacaktı!"
"Kimseyi kafana göre öldüremezsin Taehyung bunu yapamazsın!"
"Anlamıyorsun Jungkook! Olaylar hakkında en ufak fikrin yok. Zamanı gelince anlatacağım. Lütfen bırak şu valizi bebeğim sadece sakin ol. Ben kötü biri değilim Jungkook inan bana."
"O-olmaz benim yalnız kalmaya ihtiyacım var. Sakın peşimden gelme."
"Seni çok seviyorum Jungkook, lütfen... Gitme."
"Bende seni çok seviyorum Taehyung, ama bu- bu çok fazla."
🔫
Siktir! Bu hiç iyi bir fikir değildi.
Yoongi'nin ısrarlarıyla elime ilk gelen siyah tişörtüm ve siyah pantolonumu giydikten sonra ceketiminde bir kolunu geçirdiğimde evden çıkmıştık.
Kısa süre içinde hastanenin önüne geldiğimizde motorumu park etmiştim. Fakat üzerinden inmem epey zaman almıştı. Onu gördüğümde ne diyecektim ki?
Beni bırakmasında en büyük hata elbette benimdi, ama yine de gitmesini istemezdim. Beş yıldır kendisinden haber alamamıştım. Kim bilir ne kadar değişmişti? Tek dileğim beni unutmamasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Motorcycle club |Taekook
FanfictionDaegu'yu yaptığı silah ticareti ile hakimiyeti altına alan çete lideri Kim Taehyung, çetesi ve sevgilisi Jeon Jungkook arasında kalmıştı, seçim ise ona ait değildi. "Sevişip dünyayı verdik ateşe." [Argo, cinsellik ve şiddet içeriklidir] ৳10.05.21৳ ৳...