Daegu'yu yaptığı silah ticareti ile hakimiyeti altına alan çete lideri Kim Taehyung, çetesi ve sevgilisi Jeon Jungkook arasında kalmıştı, seçim ise ona ait değildi.
"Sevişip dünyayı verdik ateşe."
[Argo, cinsellik ve şiddet içeriklidir]
৳10.05.21৳
৳...
14 şubata özel fluff bir taekook bölümüyle koşa koşa geldimm 💞💝✨🧁
Meğer tek sap benmisim ya herkesin sevgilisi varmis ehmm zaten soyadı Jeon olmayanlarla ilgilenmiyorum hwushw
Dikkat! Morning sex içerir⚠️
Tatlı okumalar yorum yapmayı unutmayın 🦋
"Home, let me come home Home is wherever I'm with you"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başıma kötü bir şey gelmek üzereydi, her zaman. Ne olduğunu bilmiyorum fakat geldiğini hissediyordum. Burnumu kanatacak türden bir şey... Jungkook'un havada yumruk şeklini alan eli? Belki de.
"Kaç kere özür dilemem gerekiyor?" Yakınmam da onu pek etkilemiyordu. Üzerindeki felaket sinir saatlerdir asla dinmiyordu. Korkutucu gözüküyordu fakat hoşuma gidiyordu. Suratımız dağılmış şekilde mekandan içeri girdiğimizde Jungkook ve Jimin ile karşılaşmayı pek ummuyorduk. Söylene söylene her birimize pansuman yapmaya başlamıştı. Hazırlıklıydı.
En sona bilerek beni bıraktığında kolumdan tutarak odama götürmüştü. O kadar sinirliydi ki karşılık vermeden beni yönetmesine izin vermek zorundaydım. Ağzını açmadan soğukkanlılığı ile pansumanımı yaptığında derin nefesler alıyordu. Çenesini sıkıyor, büyük ihtimalle dolu gözlerinden yaş akıtmamak adına her şeyi deniyordu.
Kıyamıyordu bana, farkındaydım. Beni dağınık gördüğü için sinirlerine hakim olmak istiyordu ama bunu yaparken epey zorlanıyordu. Pansuman sırasında dudaklarımın arasından usulca "Özür dilerim." dökülüyordu. O ise bunu pek önemsemedi.
"Seni böyle görmek istemiyorum artık."
İlk kez konuştuğu vakit başımı sallayarak onaylamıştım. "Bir daha görmeyeceksin." İnanmadığını belli eden yarım gülüşüyle elindeki pamuğu çöpe atmak için kalktığı sırada elimi beline sararak kucağıma çekmiştim.
"Suratını asınca çok üzülüyorum ama ben." diyerek başımı burnumun ucunda duran koluna yasladım. Eli anında ensemden yukarıya tutunduğunda göğsüne çekerek kollarını sarmıştı. Yüzünü saçlarımın arasına gömerek birkaç öpücük bıraktıktan sonra geri çekildi.
"Bir yerlerde canının yandığını bilmek beni mahvediyor Taehyung. Bunu kabul etmiştin dersen haklısın ama sanırım buna asla alışamayacağım. Seni her şeyden korumam lazımmış gibi hissediyorum."
Omuzlarına sarkıttığı elleri anında kucağına düşmüştü. Parmaklarıyla oynamaya başladığında elimi dizinin altına koyarak destek aldıktan sonra hızla oturduğum yerden kalkmıştım. Şaşkınlıkla dudaklarından küçük bir çığlık çıktığında sevimli görüntüsüne kıkırdamıştım. "Daha pansuman bitmedi ama!" diyerek yakınsa da önemsemeden uzanarak yanağından öpmüştüm. "Gezelim biraz seninle."
