Daegu'yu yaptığı silah ticareti ile hakimiyeti altına alan çete lideri Kim Taehyung, çetesi ve sevgilisi Jeon Jungkook arasında kalmıştı, seçim ise ona ait değildi.
"Sevişip dünyayı verdik ateşe."
[Argo, cinsellik ve şiddet içeriklidir]
৳10.05.21৳
৳...
Günlerdir hastayım yataklara düşmüşüm bugünkü momentlar keyfimi yerini getirdi 🥺 siz de birazcık yorum atarak beni sevindirmek istersiniz değil mi?.. istersiniz... 👉🏻👈🏻
“Lover, hunter, friend and enemy You will always be everyone of these. Nothing'sfair in love and war”
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mekanın altını üstüne getirmişlerdi.
Camlar yere indirilmiş, koltuklar parçalanmıştı. Bardaki içki şişeleri teker teker parçalanmıştı. Sopalarla girildiği belli olan mekanın içinde kırılmadık eşya bırakılmamıştı. Tabi tek kırılan sadece eşya değildi. O gün gece geç saate kadar çalışan Soobin ve Chen de bir güzel dayak yemiş, yüzleri tanınmayacak hale getirilmişti. Baygın halde yatan iki genç adam birine haber verecek gücü bile bulamamıştı.
Mekanın önüne kırmızı spreyle yazılan 'Toman' kimin yaptığını açıkça belli ediyordu. Saatler sonra kendine gelmeye çalışan Chen, patronuna ulaşmak umuduyla uzandığı telefonu cevapsız çağrıyla sonlanmıştı. Taehyung'a bir türlü ulaşamamıştı. "Acaba başına bir şey mi geldi?" diyerek korkmaya başladıktan sonra sırayla Yoongi ve Hoseok'u aramaya başlamıştı.
İlk dönen uykuyla arası olmayan Yoongi olmuştu. Chen ağzındaki kanı tükürerek konuşmaya çalıştığında Yoongi bir şeyler olduğunu fark ederek soğukkanlılıkla "Geliyorum." dedikten sonra Jimin'e de haber vererek evden ayrılmıştı.
Jimin'in kendi mevzularında işi olmayacağını bilse de birbirlerine ne yaptıklarına dair haber verme huylarından asla vazgeçmemişlerdi. Jimin de Yoongi'nin buz gibi çıkan sesinden şüphelendiğinde ilk işi mekana gitmek olacaktı. Öyle de yapmıştı.
Yoongi mekana geldiği andan itibaren dudaklarından küfür eksilmemişti. Tam girişteki Toman logosunu görüşünde içine dolan yoğun öfkeyle bağırarak etrafa küfürler saçmaya devam etmişti. "Sizin ben babanızı götten sikeyim orospu çocukları!"
Eli belindeki silahına tutunarak tekmeyle kapıyı açtıktan sonra yerde yatan iki arkadaşını görmesiyle koşarak yanlarında diz çökmüştü. "İyi misiniz?" Sorusuna karşılık Chen gözlerini birkaç kez kapamış "Sorun yok." diyerek acısını saklamayı tercih etmişti. Soobin ise gerçekten konuşamayacak kadar acı çekiyordu. Karnına yediği tekmelerle doğrulamıyordu.
Yoongi ensesinden tutarak yavaşca kaldırmış ve küçük bedeni kucağına alarak koltuğa bırakmıştı. Eli anında ensesine tutunurken sıkıntılı bir nefes vermiş ve darmadağın olan mekanı incelemeye başlamıştı.
Çok geçmeden duyulan motor sesiyle dikkatleri kapıya kayarken nefes nefese içeri giren kişi Jiminden başkası değildi. Şaşkınlığını belli eden suratıyla adımları yavaşlamış, cam kırıkları üzerine basarak yürümeye devam etmişti. "Siktir ya. Bu kadar erken beklemiyordum." Sözlerine karşılık Yoongi'nin sıktığı çenesiyle karşılaşmak Jimini de afallatmıştı.
