17

159 14 2
                                    


Merve:

"Bazen banaa geliiir gider seni deert etmeleeer seni rüyaaaalarımda..."

Ecmel:

"Hazırım çıkabiliriz."

Merve:

"Bir gündelik giymen bile bu kadar uzun sürüyorsa özel bir yere giderken beş saat önce haber verelim Mel!"

Ecmel:

"Boş yapma Ziya!"

Merve ile spor ayakkabılarımızı giyip evden çıktık. Tam binadan çıkmak üzereydik ki Atakan beni aradı.

Ecmel:

"Ey koç!"

Atakan:

"Bisikletle çıkın."

Ecmel:

"Bisikle-"

Cümlemi bitiremeden telefonun suratıma kapatılması ile telefonu kulağımdan çekip ekrana baktım telefonu sırt çantama koyup Merve'ye döndüm.

Ecmel:

"Geri yukarı çıkıyoruz."

Merve:

"Niye?"

Ecmel:

"Ben bununla rahat rahat bisiklet sürerim diyorsan sen çık ben bu pantolon ile bisiklet sürmem parçalarım pedala falan takılır."

Merve:

"Bisiklet mi süreceğiz?"

Ecmel:

"Atakan bey öyle dedi."

Merve ile hızlıca üstümüzü değiştirip tekrar aşağıya indik. Merve'ye babamın bisikletini verip kendi bisikletimi de aldıktan sonra binadan çıktık.

Barış:

"Sonunda geldiniz."

Merve:

"Atakan bisiklet olayını önceden haber verse tekrar üst değiştirmek zorunda kalmazdık."

Hepimiz Atakan'a dönüp sinirliyiz çocuk bakışı attık.

Atakan:

"Son anda aklıma geldi ne yapayım."

Ecmel:

"İyi tamam nereye gidiyoruz?"

Atakan:

"Sahilin oralarda dolanalım diye düşündüm."

Bisiklete binip ilerlemeye başladım. Bizimkiler de hemen arkamdan ilerlemeye başladılar.

~~

Merve:

"Şurada biraz duralım mı?"

Barış:

"Olur."

Hepimiz bisikletleri kenara çekip denize doğru inen merdivenlerin oraya oturduk.

Ecmel:

"Meri şurada fotoğrafımı çeksene."

Merve telefonunu ver anlamında elini uzattı.

Merve:

"Ver çekeyim."

Merve'ye bir kaç tane fotoğrafımı çektirip telefonu tekrardan sırt çantama koydum.

~Armoni/Texting~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin