2 x 1

210 30 16
                                    

Her insan doğarken yeni bir umut ışığıyla başlıyor hayata... İlk başta bu ışık o kişinin ebeveynlerinin elindedir, henüz kullanmayı öğrenmemiş bir bebek ne yapabilir ki? Ailelerinin görevi o ışığı korumak ve daha sonrasında çocuğa tekrar teslim etmektir ki o kişi hayata devam edebilsin...

Ne zaman güneş batsa az da olsa küçüklüğümden bir parça gözlerimin önüne geliyor.

?: Üzgünüm Midoriya... gitmek zorundayım ama söz veriyorum ki bir gün geri döneceğim.

Küçücük ellerim bir ışığa doğru uzanıyor fakat daha o ışığı tutamadan sönüyor. Göğsümün tam ortası siyah bir mürekkep gibi ne zaman suda boğulsam beni daha da aşağıya çekiyor. İşte ben doğarken ortaya çıkan ışık o adamla beraber kayboluyor, geriye kendi içimde yarattığım yapay ve geçici bir ışık ortaya çıkıyor. Bir süreliğine de olsa mutluydum.

Dedim ya ailelerin görevi o ışığı korumak, kimilerinin ailesi o ışığı cam gibi düşürüp parçalar kimilerininki ise kendine saklar. İşte... benim babam da o ışığı söküp almıştı benden...sonsuza dek...

Tomura: Uyan, geldik!

Gözlerimi açar açmaz ellerime düşen yaşlarla görüşüm bulanıklaşıyor. Hemen siliyorum ama içime bir taş oturmuş gibiydi... sakin ve soğuktum. Belki de sonum yaklaştığı içindi.

Tomura: Toga'nın dediği yer burası mı?! Eski bir depo mu?

Arabanın kapısını açarken vücudumda oluşan kırgınlık yüzünden az daha yere kapaklanıyordum ki Bay Compress beni kolumdan yakalayıveriyor. Yürüyemeyecek durumdaydım, ne olmuştu bana böyle?

Bay Compress: İlacı biraz fazla mı vermişsin? Bu gidişle felç kalacak.

Tomura boğazımdan tutup kaldırdı beni. Nefesim her saniye tükenirken serçe parmağını havada tutuyordu.

Midoriya: B-ben hala işe yarayabilirim!

Boğazımı biraz daha sıktı. Bilincimi kaybediyordum. Serçe parmağını indirdiği gibi işim bitecekti.

Midoriya: Yalvar-

Toga: Bırak onu!

Toga'nın bıçağı Tomura'yı sıyırıp geçerken yere kapaklandım. Ne kadar çabalasam da nefes almayı beceremedim.

Tomura: Sen de bana ihanet ettin, değil mi? Seni de-

Toga: Son bir şans.

Tomura: Anlamadım?

Toga: Bu gece yarısına kadar sana öyle bir koz getireceğiz ki bizi bağışlamak zorunda kalacaksın.

xxx

Midoriya: Neden beni öldürmesine müsait etmedin? Belki bağışlanırdın.

Eski bir deponun en üst katındaki personel odasındaydık. Burası o kadar tozluydu ki akciğerlerim daha fazla dayanamayacaktı.

Toga boynuma pek de narin olmayan nasırlı elleriyle merhemi sürerken gözlerini bana dikti. Bu sefer doğan bir güneşten çok doğmak üzere olan ayı anımsatıyordu. Korkunçtu... Parmaklarını yaraya biraz daha bastırınca acıyla inledim.

Toga: Tomura son birkaç aydır birisinin peşinde... bir laboratuvar deneğinin...

Midoriya: Laboratuvar deneği derken?

Toga: O ölmedi Midoriya.

Midoriya: Kim ölmedi?

Toga: Eri...

-2. SEZON BAŞLADI-

Yazılma tarihi: ?

Yayınlanma tarihi: 04.05.2021

Yazar notu: Atletik bir sporcunun da, narin bir balerinin de iri yarı bir güreşçinin de işi bir sakatlığa bakar. İşte o zaman hayatlarının ikinci yarışı başlar. Bakalım kim daha çok anıyı unutabilecek. Kim daha derine gömebilecek...

[Villain]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin