1×5

480 62 40
                                    

All might: Midoriya?

Midoriya: *sırıtır* sonunda geldin.

İki kez öksürdü ve normal formuna geri döndü. Ağzından gelen kanı pantalonun arkasına silerek hafiften gülümsedi.
Haklı olduğumu bir kez daha anladım. Güçten düşmüştü. Bu halde en az 1 saat o forma dönemezdi.

All might: Konuşmak için fazla soğuk bir yer değil mi sence de haha?

Telefonda söylediğim tehdidi görmezden mi geliyor?

Midoriya: *gülümser* sanırım artık soğuğu hissedemiyorum üzgünüm haha.

Kuklayı kontrol ettiğimden ne acı ne de soğuğu hissedebiliyordum, yalan değildi.

Ikimiz de bir süre birbirimize baktık. Gözlerinden birkaç duyguyu seçip aklıma kazıdım. Merak, şüphe ve korku...

Arkamdan esen rüzgar saçlarımı gözüme doğru itiyordu. Gerçekten en son ne zaman üşüdüğümü hatırlayamıyordum. O basit duyguları bile kaybedeli uzun zaman olmuştu anlaşılan...

Bir adım geriye gittim.

Midoriya: Dediğim gibi son kez konuşalım istedim.

Panikledi.

All might: Neden son kez? Midoriya bak biliyorum, özgünlüksüz olmak bu devirde çok zor ama kahraman olmak her-

Midoriya: O güne kadar... Seninle ilk karşılaştığımız güne kadar tek bir dileğim vardı. Ben...

İstemsiz olarak iki yaş süzüldü yanaklarımdan ama buna rağmen dişlerimi göstere göstere gülümsüyordum. O an ruhumun hafiflediğine yemin edebilirim.

Midoriya: B-ben sadece insanlara yardım etmek istemiştim, T-tıpkı senin gibi... Yüzümde bir gülümseme ile... B-ben...

Dudağımı ısırdım. Daha fazla tutmak istemedim göğsümdeki ağrıyı. Bu yükü daha fazla taşımak istemedim. Ne de olsa ben de bir insandım. All Might... Uzun bir süre görüşmeyeceğimizi umuyorum.

Midoriya: Üzgünüm All might, kendimi bildim bileli aynı masanın başında aynı ekrana bakarak çocuk aklımla tek bir şeyi umut etmiştim. Çok fazla şey istediğimin farkında olamayacak kadar aptaldım ama merak etme *haha* artık... vazgeçiyorum ama şunu söylememe izin ver lütfen...

BENIM ÇOCUKLUĞUM SANA AİT.

Teşekkür ederim. Sayende o zamanlar mutluydum. Bir süreliğine de olsa... mutluydum.

Midoriya: Ama sen de bana hiçbir zaman inanmadın değil mi? Acıdın bana...

Anlamıyorum. Anlayamıyorum. Neden?

Başım yavaş yavaş uyuşmaya başlamıştı. Bu kuklanın kontrolünü kaybettiğimin bir göstergesiydi. Kalp ritmim değişti. Belli etmemek için başımı eğdim. Rüzgar şiddetini arttırdığı için sesimi biraz daha yükselttim.

Midoriya: Varisin olarak Katsuki'yi mi seçtin?

All might: Sen...

Cümlenin devamını getirmeyince aramızda uzunca bir sessizlik oldu. Yani doğruydu. Varisi olarak o duygusuz ve işe yaramaz Katsuki'yi seçmişti. Özgünlüğüm olmadığı için bana şans bile tanımamıştı. Ben sadece ölmeye mahkum bir zavallıydım.

[Villain]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin