1×8,5

359 52 24
                                    

Twice:... ve sanırım ayrılmak istemesinin sebebi Todoroki...

Midoriya: En iyi 2. Kahramanın oğlu olduğu için mi?

Twice: Sanmıyorum. Dabi'nin Todoroki gibi bir velet yüzünden takımdan ayrılmak istemesi her ne kadar saçma gelse de en mantıklı seçenek bu. Tomura ilk defa Todoroki'den bahsederken onun gözlerini gördüm, o-

Dış kapının büyük bir gürültüyle örtülmesiyle pek de tatlı olmayan muhabbetimiz bölündü ve neler olduğuna bakmak için tekrar koridora çıktım. Gelen Tomura ve onun tarafından kulağı sıkıca çekilen Todoroki idi.

×××

Tomura: Hepiniz toplandığınıza göre sıradaki darbe yerini açıklıyo-

Midoriya: Bunun için henüz erken değil mi? Elimizde yeterince adam yok artık ve böyle alelacele bir yere saldırmak da bizi tehlikeye sokar.

Twice ve Todoroki katılırcasına başını sallayınca tomura elini sert bir biçimde masaya vurdu.

Tomura: Sözümün bitmesini bekle velet! Bu seferki planda adama gerek kalmayacak ve planlama için bol bol zamanlamamız olacak.

Tomura başını Todoroki'ye çevirip parmağını doğrulttu.

Tomura: Tabii senin gibi söz dinlemez bir velet planda ne kadar yer tutacak tartışacağız!

Yavaşça Toga'ya fısıldadım.

Midoriya: Ne yapmış ki?

Tomura aniden araya girdi. Kahretsin çok sesli konuşmuştum.

Tomura: Beyefendi ajancılık oynayıp gizlice peşimden gelmiş buna hakkı varmış gibi.

Todoroki ağzından 'tch' gibi bir ses çıkardı ve kollarını bağlayıp oturduğu bar sandalyesine sindi.

Tomura: Yaklaşık bir ay sonra UA yetersiz öğrenci alımından dolayı yeni bir test uygulayacak. Bizim de o testte içeri sızmamız lazım. Tabii bilgi ele geçirebilmek için betonu bile kazdık.

Twice: Betonu nasıl kazdını-

Bay Compress elindeki yelpazeyle twice'ın başına vurunca hafiften kıkırdadım ve sözünü tamamlaması için Tomura'ya döndüm.

Tomura: Bu sefer Dabi de aramızda olacak fakat işi gizliden halledecek.

Kaşlarımı çatıp şu meşhur Dabi hakkında düşünmeyi bir kenara not ettim.

Tomura: 1 ay boyunca serbestiz, ne yapmak istiyorsanız yapın ama kuralları unutmayın özellikle siz ikiniz, Midoriya ve Todoroki.

İkimiz de başımızı sallarken herkes odalarına çekilmek üzere harekete geçti. Todoroki odaya girerken göz ucuyla bana baktı. Büyük ihtimalle 'odayı kullanacak mısın?' demekti ama ben el işareti kullanarak kendisinin kullanabileceğini ima ederek bar tezgahındaki meyve suyumu içmeye koyuldum.

Aklıma sabahki güzelim bahçe geldi biranda. Sandalyeyi hafiften itip ayağa kalktım ve yavaş adımlarla mutfağa yöneldim. Elimdeki bardağı yıkarken bir yandan düşünüyordum.

Takım üyelerinden biri Todoroki yüzünden gruptan ayrılmak istiyordu ama nedeni bir kahramanın oğlu olması değildi. Onla önceden tanışmış olmalı. Bir ilişkileri olmalı. Todoroki Dabi yüzünden gruba katılmış olabilir miydi? Hayır, bunun imkanı yoktu.

Bahçeye çıktığımda yüzüme vuran taze nane ve ıslak toprak kokusu ile gülümsedim. Bahçenin üstü asma yapraklarıyla kaplıydı ve her türlü sebze yetiştirilmişti.

Kurogiri: Uyuyamadın mı?

Korkudan ıslak toprağa bastığım için yere kapaklanırken Kurogiri hafiften güldü ve elini bana uzattı.

Kurogiri: Kusura bakma, seni korkutmak istemedim. Sadece bu saatte bahçede ne işin olduğunu merak ettim.

Üzerimdeki çamura ellemeden Kurogiri'nin elini tutup ayağa kalktım.

Midoriya: Sorun değil.

Kurogiri'nin anlatımı

Kurogiri: Odayı yine Todoroki mi kullanıyor? Bugün senin kullanman gerekmez mi? Doğru düzgün uyuyamıyorsun bu aralar.

Şaşırdığını belli eden zümrüt yeşili gözleri ile bir süre baktı bana ve elini ensesine atıp gülümsedi.

Midoriya: Kim demiş? Haha ben gayet iyiyim!

Değilsin. Ne sen ne de Todoroki iyi değilsiniz. Gerginsin ve büyük ihtimalle anneni düşünüyorsun.

Kurogiri: Bilirsin Midoriya... Dönüşü olmayan yollar vardır. O yola girdin mi gerekirse geçmişini bir çırpıda silebilmen gerekir ki bu çok zor. Seni anlayabiliyorum, bu yüzden lütfen bana karşı dürüst ol. Şu an nasılsın?

Midoriya: B-ben t-tabi ki iyi-

Farkına varmadan gözlerinden akan gözyaşları ve hıçkırıklara boğulması... Bana geçmişimi hatırlatırken başını okşadım.

Kurogiri: Ağlamanda sıkıntı yok Midoriya. Büyükler de bazen ağlar ve bu utanılacak bir şey değil. Ağlamak seni rahatlatır.

Başını göğsüme yasladım ve o da kimsenin duymayacağı rahatlığıyla bağıra bağıra ağladı dakikalarca. Ben de ne kadar gözyaşı dökemesem de...

Sonunda solukları normale dönünce başını çekip kızarmış ve uykusuzluktan morluklarla dolu gözlerini ovuşturdu.

Midoriya: Teşekkür ederim...

Bir süre havadan sudan konuştuk. Geçmişimizden değil. Sadece güzel şeylerden. Gecenin güzelliğinden mesela...

Midoriya: Bu güzel bahçeyi kim yaptı? O kadar güzel ki ay ışığı vurunca gözlerimi alamıyorum.

Kurogiri: Tomura ve Dabi yaptı. Pek belli olmasa da ikisi de çocukluklarından kalan alışkanlıklarını hala sürdürüyor.

Midoriya: Böyle dediğine göre herkesin gelmişini geçmişini biliyorsun haha...

Her ne kadar gülümsesem de hala tam olarak tanımadığım 3 kişi vardı ve bunlardan biri de sendin Midoriya.

Midoriya'nın başı omzuma düşünce onu kucaklayıp kendi odamdaki yatağa bıraktım. Sanırım birisini ziyaret etmem gerekiyordu. Ortaya çıkarmam gereken bir gerçek vardı.

Yayınlanma tarihi: 13.01.2021
Yazılma tarihi:?

Yazar notu:

Bir anlık gelen sinirlerle yapılan hareketler sonrasında ömür boyu bir pişmanlığı temsil eder. O yüzden sakin insanlar en tehlikeli insanlardır. İçlerinde neler neler geçip gidiyor ama gülümsediği için kimse farkına varmıyor. Ta ki patlayana kadar...

[Villain]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin