19

1.1K 110 41
                                    

Remus üçüncü kez James'e satrançta yeniliyordu ama James görev bilinciyle hiçbir itirazda bulunmuyordu.

Çünkü hava kararmaya başlamıştı ama Sirius hala dönmemişti.

Remus gözlerini tekrar pencereye çevirdi, James hızla kendisine seslenip "Aylak, hamle!" dedi. Remus atılıp herhangi bir taşı herhangi bir yere oynadı. "Rem... At L şeklinde oynar, U değil."

Remus sıkkın bir nefes verip masadan kalktı, anlaşılan James'in oyalanma taktikleri işe yaramıyordu.

"Tamam, tamam! U da olur, Rem, U olur!"

Remus ona aldırmadan Ortak Salonu turladı, saçlarını karıştırdı. Sonra aniden kütüphaneye gitmeye karar verdi. James amansızca peşine takıldı.

Hayır, hiçbir kitap ya da ödev ilgisini çekemedi. Hem Sirius'un geri dönüp dönmediğini kütüphanedeyken bilemediği için biraz daha gerilmişti. Haritayı Ortak Salonda unuttuğu için kendi kendine sinirli bir nefes verdi. Elindeki İleri İksir Yapımları'nı masaya vurdu.

Sonra aniden sinirlenerek "Bir kitaba böyle davrandığıma inanamıyorum!" diye sertçe fısıldadı.

Yanındaki James elindeki Çağlar Boyu Quidditch'i sakince bırakıp "Tamam, Remus, beni endişelendiriyorsun." dedi. Remus ona sertçe baktı, James gözlerini masaya indirip rahatsızca kıpırdandı.

Remus biraz sonra arka masalardan birinde oturan Snape'i fark etti. Gözleri doğrudan buradaydı, Remus'un onu gördüğünü fark ettiğinde ağzı küfür eder gibi kıpırdadı.

Remus hızla ayağa kalkıp onun masasına ilerledi, James'in de kendisini şaşkınlıkla takip ettiğini duydu. Oyalanmaya çalışıyordu.

Oyalanmasaydı ağlayabilirdi.

Sandalyeyi çekip otururken "İksirini bitirdin mi, Snape?" diye sordu. Profesörün 2 hafta önce verdiği ödevden bahsediyordu.

Snape dostça görünmese de "Yarın bitecek," dedi. Sonra gözlerini hemen kendisinin yanındaki sandalyeye oturmuş James'e çevirerek "Bir gün geç başlamam gerekti." diye devam etti.

Remus, James'e döndü. İlgilenmiyormuş gibi masadaki bi kitabı karıştırıyordu.

Sonra aniden James'in cebindeki parşömen dikkatini çektiğinde ileri atıldı, James irkilerek geriye kaçtı. "Aptal! Sende miydi? Bana neden vermedin? Delirmek üzereyim!"

Onun arka cebinden kağıdı kapıp elinde tuttu, James'in "İstemedin ki! İstemedin bile!" demesini umursamadı.

Sonra gözleri ikisini kaşlarını çatarak izleyen Snape' i buldu. Çocuk sakince "Ne halt ediyorsunuz?" dedi.

James gülerek masada ona doğru eğildi. "Rem, Sirius'tan hoş-" sözü Remus'un onun karnına attığı dirsekle kesildi. "James, sen gerçek bir geri zekalısın."

Buna rağmen Snape'in masada farkındalıkla doğrulduğunu hissetti. "Sen... Ondan mı hoşlanıyorsun?"

Remus yüzünün yandığını hissettiğinde tekrar sinirle James'e baktı. Snape araya girerek "Hayır hayır, dur!" dedi.

James araya girerek "Beni korumaya bayılıyor." diye güldü. Snape kısa bir süre ona bakarak tanı koyar gibi sakince "Aptal." dedi.

Sonra Remus'a dönüp heyecanla devam etti. "Regulus, sizin Black'le bir şeyler konuşacağını söylemişti. Hiç iyi gibi durmuyordu, umarım bunu söylemeyecektir."

Remus endişeyle kaşlarını çatıp "Siz arkadaş mısınız?" dedi. Snape kaşlarını çatıp "Sayılır," diye cevap verdi.

Remus bir an farkındalıkla durarak "Ama nasıl ona söyleyebilir ki?" dedi. "Fark etmiş olması mümkün değil, onunla her zamandan daha yakın bile değilim."

Snape bunu haklı bulmuş olacak ki masaya bakınmaya devam etti. Remus yanındaki James'in doğrulup "Sev... Ona bizden bahsettin mi?" dediğini duydu.

Snape umursamazca "Olmayan bir şeyden nasıl bahsedebilirim? Sadece beni rahatsız ettiğini biliyor." dedi.

James'in endişeli sesi "Sev-" diye tekrarladı, Snape onun sözünü kesip bakışlarını ona çevirerek "Bana şöyle seslenme!" diye tısladı.

James, ondan her zaman duyulamayacak kadar sert bir sesle "Severus," dedi. "Sirius'a Remus'tan bahsetmeyecek, bizden bahsedecek."

Remus şokla kesik bir nefes aldı. Bir anlık sessizliği bölerek "Ne... Ne zaman konuşacaklar?" dedi.

Snape "Bilmiyorum, hafta sonu olduğunu söylemişti!" dedi. Remus endişeyle ayağa kalkıp "Sirius normalden uzun zamandır dönmedi!" diye sertçe fısıldadı.

James hızla kendisi gibi ayağa kalkıp eline uzandı, Çapulcu Haritasına uzanarak açtı. Snape'in anlamaz bakışlarını umursamadan Sirius'a bakındılar.

Remus hızla elini haritaya uzatarak "Burada! James, burada!" dedi. Tam binanın girişindeydi. Hızla harekete geçecekken James'in kendisinin kolunu tutmasıyla durdu.

Çocuk sessizce haritayı eliyle aynı Remus'un yaptığı gibi gösterdi. Remus o an Sirius'un dışarı çıkmadığını, içeri girdiğini gördü. Biraz arkasından aynı onun gibi binaya giren Regulus göründü.

Sweet Creature / ❝Wolfstar❞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin