20

1.1K 107 31
                                    

Remus şokla "Yani... Yani, konuştular mı?" dedi. James elindeki haritayı hızla Remus'un eline tutuşturdu, birkaç adım ilerledi.

Remus cebine tıkıştırdığı haritayı umursayamadan hızlı adımlarla onu takip etti. "Benimle asla konuşmayacak, onu kaybettim..."

James'e uzanarak önüne geçti, durmaaını sağlarken yüzündeki endişe için kalbinin acıdığını hissetti. "Jamie... Yapma, Sirius sana tapıyor."

James alaycıl bir gülüşle kafasını iki yana salladı, gözleri hemen doldu. "Hayır, Sümsükus'tan hoşlanıyorum. Bir daha benimle konuşmayacak, kendi evine dönecek."

Remus ne söyleyeceğini bilmeden yutkunduğunda Snape yanlarına ilerleyip elleriyle James'i omuzlarından tuttu. "Aptal Çapulcular grubunuzun dağılacağını düşünmüyorsun, değil mi? Bu senin için bile fazla aptalca olur."

James ona inleyerek "Ama Severus..." dedi. "Ben- o senden nefret-" Snape onun sözünü kesip "Ve seni seviyor." dedi. "Şu an aklımda olan tek Black, küçüğü. Arkadaşlığımızı nasıl silip atabildiğini merak ediyorum."

James ellerini gözlerine götürüp sildi. Sonra Remus'a hiç de tahmin ettiği şeyi söylemeyerek "Aylak, Peter nerede, biliyor musun?" dedi. Remus kafasını sağa sola salladı.

"Onu çağırır mısın? Lütfen. Ona ihtiyacım var." Remus kafasını salladı, onlardan uzaklaşırken bir masaya oturduklarını gördü.

Kütüphaneden çıktı, cebindeki parşömeni açarak Peter'ın nerede olduğunu bulmaya çalıştı. Sonra onun Ortak Salonda olduğunu gördü.

Oraya hızlıca vardı, içeri girip nefes nefese bakındığında Peter'ın masada Büyücü Satrancı oynadığını gördü. Sirius'laydı.

Bir an şaşkınlıkla duraksadı, haritaya bakarken onun burada olduğunu bile fark etmemişti. Sonra yanlarına ilerleyip "Pete," diye seslendi. Peter kafasını kaldırıp heyecanla "Aylak!" dedi. "Violet'le mükemmel bir randevu geçirdim! Elbette Kaymak Biramı üzerime dökmeseydim-"

Remus onun sözünü keserek tekrar "Pete," diye seslendi. Gözleri Sirius'unkileri buldu. Onun nasıl olsa her şeyi öğrendiğini bilerek açıkça söylemekten çekinmedi. "James seni çağırıyor, kütüphanede."

Peter "Satranç oynuyorum , Rem." dedi. Remus ona yaklaşarak "Pete, lütfen." dedi. "Bu önemli."

Sonra Pete biraz kendisine baktı, en sonunda ikna olarak yavaşça kalktı. Ortak Salondan çıkarken Remus hala sandalyede öylece oturan Sirius'a baktı.

Açıkça sormanın saçmalık olacağını düşündüğü için sandalyeye otururken "Bugün ne yaptın?" dedi. Günler sonra ilk kez konuşma başlatma girişimiydi.

Sirius kendisie öylece bakınıp "Misty'le randevudaydım." dedi. "Güzel vakit geçirdik, o eğlenceli."

Remus kısa bir an kalbinin boğazında attığını hissetti. Sonra konunun bu olmadığını hatırlayarak "Oldukça geç dönmüş olmalısınız," dedi.

Sirius omzunu silkerek "Aslında o kadar da geç değildi," dedi. "Regulus'la sonunda konuştum. Eh, biraz sürdü."

Remus endişesini belli etmemeye çalışarak "Sana ne söyledi?" dedi.

Sirius cevap vermeden öylece baktı, sonra "Bunu neden soruyorsun, Remus?" dedi. "Bir kağıttan okuyamayacağını anladığın için sonunda bana sormaya mı karar verdin?"

Remus omuzlarını düşürüp "Sirius..." diye sızlandı. "Düzeltmeye çalışıyorum, lütfen, bana yardım et."

Çocuk gözlerini elinde öylesine gezdirmeye başladığı piyona indirerek "Bir süre önce ben de buna uğraşıyordum, Rem." dedi. "Şimdi de düzeltmeye çalışıyorsun ama beni aranıza almadığınız bir konuşma yapıyorsunuz. Çapulcuları dağıtmaya mı karar verdiniz?"

Remus Çapulcuları dağıtmak sözünü ikinci kez duyduğu için yüzünü buruşturdu. Sonra farkındalıkla donarak "Sirius," dedi."Regulus seninle ne konuştu?"

Sirius daha fazla beklemeden "Ayrıldığımdan sonra beni özlediğinden bahsetti," dedi. "Eskisi gibi olmak istediğini söyledi."

Remus derin bir nefes aldı, gözleriyle onu izlemeye devam ederek "B-bu kadar mı?" dedi.

Sirius biraz kendisine baksa da "Evet," diyip kabullendi.

-

Bu kurgu hala bayir asagi yuvarlaniyo🤠🤠🤠

Sweet Creature / ❝Wolfstar❞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin