23

986 96 30
                                    

Remus gözlerini zorlukla aralayabildi.

Birkaç saniye boyunca boşlukta hissetti, sonrasında vücudunun sancılarını duyumsadı. Canı yanmaya başladığında kısa bir an yüzünü buruşturdu.

Hemen yanındaki James kendisinin uyandığını fark edip üzerine eğilmişti. "Aylak, nasıl hissediyorsun?"

Remus onun uzattığı suyu yine onun yardımıyla birkaç yudumda içti. Sesini bulup konuşması biraz sürdü. "İ-iyiyim..."

James aptal sırıtısışını yüzüne oturtup "Rem, neler oldu bilemezsin." dedi.

Remus umursamazca "Neler oldu?" dedi. "Ve diğerleri nerede?"

James kendisinin omzunu okşarken bilmişçe "Aylak, Misty buraya geldi. O mükemmel kız, Rem! Sonra Sirius'a hadi gidelim, dedi. Siri de Remus bu haldeyken hiçbir yere gidemem, dedi."

Remus, James'in karmakarışık anlatmasından hiçbir şey anlamayarak "Ne?" diye sordu. Hafifçe doğrularak ilgisini belli etti.

"Anlaşılan Sirius bugün için randevu ayarlamış ama seni bırakıp gidemedi... Bugünü unutup mu böyle yaptı, yoksa sana sinirli olduğu için mi bilmiyorum. Ama bilerek yaptıysa bile Aylak, Misty'le tartıştı ve Remus buradayken hiçbir yere gitmiyorum, dedi."

Remus yutkunarak "Hangisi?" dedi. "Remus buradayken hiçbir yere gitmiyorum, mu dedi yoksa Remus bu haldeyken hiçbir yere gidemem, mi?"

James anlamazca "Aylak, ne önemi var?" dedi. "B...bilmiyorum tamam mı?"

Remus kendini geri bıraktı. Bay Sirius aptal mükemmel kalpli yine aynı şeyi yapıyordu.

Yine kendisinden öne Çapulcular'ı koyuyordu, yine Remus'a böyle hissettiriyordu.

Yine onu gördüğünde Remus'un kalbinin ağzına gelmesini sağlıyordu.

Birkaç dakika geçti, James "Hangisiydi..." diye mırıldanıyordu. Remus onu bölerek "Peki şimdi nerede?" dedi.

"Sinirlendiği için gitti, Pete de onu sakinleştirmek için peşinden gitti... Ben de seni bekledim, aşkım."

Remus derin bir nefes verdi. Nasıl bunu yapabilirdi? Nasıl Remus'un ona tekrar tekrar bakmasını sağlayabilirdi? Nasıl böyle güzel görünebilirdi, saçlarındaki ya da gözlerindeki, Remus'un başka kimsede göremediği büyü neydi?

Nasıl Remus'a aynı anda bunun dünyadaki en kötü ama en güzel his olduğuna inandırabilirdi?

"Hey, Rem." Remus ona seslenen James'e döndü. "Öylece durmak hiçbir işine yaramaz, biliyorsun değil mi?"

Remus "Ne demek istiyorsun?" dedi.

James olduğu yere yerleşerek heyecanla kendisine eğildi. "Aylak, bir şeyler yap. Seni görmesini sağla, senden hoş-"

Remus onun ağzını kapatarak sözünü kesip "Aptal!" diye fısıldadı. James hızla elini indirerek "Gerçekleri susturamazsın!" dedi. "Onu başkasına kaybetmek mi istiyorsun? Hem de hiç denemeden, Aylak!"

James, Remus'un onu susturma çabalarından kaçmak için yatakta doğrulup ayağa kalktı. "Hiç bilmiyorsun, belki sana deliler gibi aşık olurdu ama sırf sen korkup ona tek kelime etmedin diye başka biriyle evlenecek."

Remus duraksadı, onun evleneceğini hiç düşünmemişti. Daha doğrusu, onun evlenmesinin kendisinin canını yakacağını hiç düşünmemişti.

James ilgi çektiğini fark ederek eğilip yaklaştı. "Rem, yapabileceğiniz şeyleri düşün. Her şeyinizi biliyorsunuz, o senin yeşilden hoşlanmadığını biliyor. Gireceğiniz tartışmaları bir düşün! Yeşilden nefret ettiğini söyleyeceksin ve o yeşil rengin en sevdiği renk olduğunu söyleyecek, çünkü senin gözlerin yeşil, Aylak..."

James hafifçe gülümseyip doğruldu. Remus ona hafifçe "Ama en sevdiği renk yeşil değil," dedi.

"Evet, şu an değil... Hadi onun en sevdiği rengi yeşil yap."

Remus gözlerini yumdu, "Korkuyorum," diye yavaşça itiraf edebildi. Çekingen sesi neredeyse fısıltıyla devam ettiğinde James tekrar yanına oturdu.

"Onu kaybedemem dediğin zamanı hatırlıyor musun, Jamie? Ben de edemem."

James destek verircesine elini kendisinin omzuna koydu. Derin bir nefes verip özetledi. "Eskiden olsa anlamazdım ama şu an anlıyorum, biliyor musun? Bok gibi bir durum."

Remus katılırcasına kafasını salladı. Gözlerini aralayıp James'e baktığında çocuk bir an gülümsedi ve gözleri ışıldadı.

Remus "Hayır hayır," dedi. "Ben bu bakışın sonunu biliyorum... Ceza."

James "Korkma, Rem," dedi. "Bu sefer ceza yok. Sadece aklıma bir şeyler yapıyor gibi görünmeden bir şeyler yapmak geldi."

Remus "Bunun ne olduğunu bilmiyorum," dedi. "Bu yüzden dört kez hayır."

"Dört kez evet! Aylak, bayılacaksın. Patiayağı tahrik etme operasyonu yapacağız..."

Remus kafasını geriye bıraktı, ne söylerse söylesin bu çocuğu aptal planlarından döndürmek imkansızdı.

-

👁️👄👁️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

👁️👄👁️

Sweet Creature / ❝Wolfstar❞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin