3

1.5K 130 30
                                    

Remus buz gibi havaya rağmen kızarmış yüzünü ovuşturdu, Sirius'un bağıran sesi "Anlamıyorum! Remus'tan uzaksın, Peter'dan uzaksın... Benden- benden bile uzaksın! Ama bir neden veremiyorsun, öyle mi?" dedi.

Geçen bir hafta aradan sonra Sirius'un ilgisi her zamanki gibi kızdan kaymıştı. Yine onun peşindeydi ancak artık James'in neden böyle olduğunu çözmeye çalışıyorfu ve bunu yaparken patlamıştı. Remus hırsla bağıran çocuğu kolundan bir adım geri çekerek "Sakinleş," dedi.

James kendisini duymamış gibi "Bana sadece biraz zaman veremez miydiniz?" diye neredeyse bağırdı. Remus bir an sonra kolunun altındaki Sirius'u zor tuttu. "Aptal!"

Karagöl'ün kıyısında duruyorlardı, etrafta çok kimse olmadığı içinse şanslı sayılırlardı. Peter köşede bekliyordu, böyle kavgalardan hep korkardı ve karışmazdı. Yani şimdi Remus onları tek başına ayırmak zorundaydı. "Siri, sakinleş!"

"Zaman vermemiş gibi mi duruyoruz? Hiçbir şeyden haberin yok, iki haftadır Peter'ın Remus'a senin neyin olduğunu sorduğundan haberin yok! Tam bir haftadır seninle konuşmak için çabaladığımdan, R-Reg'den gelen mektuptan haberin yok..."

Remus şokla kollarının arasındaki Sirius'a döndü. James bile bağırmaya hazır halinden çıkmıştı. Remus, Sirius'a "Ne?" dedi ama sanki onun bağırtısı bitmiş gibiydi. Artık kendisini ileri itmeye çalışmıyordu, Remus yavaşça kollarını onun üstünden çekti.

"Bilmiyorsun, sonra aptal gibi bomboş bakıyorsun. Neden böyle olduğunu merak ediyoruz çünkü seni önemsiyoruz, aptal! Sense sanki öğrenip yüzüne bakmayacakmışız gibi davranıyorsun. Yanında olmak için merak ediyoruz!"

James onun son söylediklerini duymamış gibi birkaç adım atıp yaklaştı, sakinleşen sesiyle "Reg sana mektup mu yolladı?" dedi. Remus bunun üzerine Sirius'a döndü, az önce alev saçan gri gözleri şimdi dolmuştu, asi kıvırcık saçları beresinin içinden taşıp yüzüne sarkmıştı. Remus onları okşayıp tekrar beresine sokuşturmak isterdi ama Sirius saçlarına dokunulmasına izin vermezdi.

"Umrunda mı? Şimdi de ben bomboş bakıyorum, benimle konuşmak istersen de cevap bile vermeyeceğim." Remus ona bir an burukça gülümsemesini engelleyemedi, çocuk gibiydi. Ondan uzaklaştığı için James'e verdiği ceza, James'ten uzaklaşmaktı.

Ortalarına sakince adımlayan Peter çekingence "Kavga bitti mi?" dedi. James gözlerini ona çevirse de sakin bir nefes bıraktı. Sirius'a adımlayıp kollarını onun omuzlarına attı, Sirius kaşlarını çattı. "Siri, ne olduğunu ben bile anlamıyorum. Sana anlatacağım, hepinize anlatacağım. Sizden ne gizleyebilirim ki? Ama önce benim öğrenmem gerek."

Sirius ona bakınsa da aniden hızla omzuna vurdu, James "Ah!" diye bağırırken arkasını dönüp yürümeye başladı. Sonra James acıyan omzunu hala ovuştursa da Peter'a dönüp gülerek "Bitti." dedi.

Sweet Creature / ❝Wolfstar❞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin