14

1.1K 105 83
                                    

Remus kendisini aptal gibi hissediyordu.

Eline geçirdiği haritayla James'i takip ediyordu, pelerini alacak kadar şanslı olamamıştı. Gecenin bu saatinde onun neden Hogwarts'ta dolandığını bilmiyordu.

Sirius bir haftadır kendisiyle konuşmuyordu, Remus bundan sıkılmıştı. Bu işi bir şekilde çözmeliydi ve kendisinden önce James'i harcamak daha mantıklı gelmişti.

Aptal James'in peşine takılma hikayesi bu kadardı.

Koridorda huzursuzca etrafa bakındı, keşke Sirius da burada olsaydı. Ama Remus onu yüzsüzce çağıramazdı, Peter da bu sıralar sessizdi, gerçi gruptaki kimse muhtemelen onu suçlayamazdı. Tamam, muhtemelen Sirius hariç... Remus çaresiz sesler çıkardı ama o kadar çaresizdi ki bu sesleri bile sessizce çıkartmak zorundaydı.

James'in adımlarını haritadan takip edebildiği için yaklaşarak kendini riske atmıyordu, zaten ödü patlıyordu. Filch'e yakalanmamalıydı, McGonagall'ın cezasına kalmamalıydı!

Hem yakalanırsa yanında Çapulculardan başka biri olmayacaktı. Yani Remus, McGonagall'a akıllı çocuk gibi görünüp suçu diğerlerine atamayacaktı.

Kalbi ağzında atsa da James'i takip etmeye devam etti. Sonra kendi kendine haritaya bakarak "Hayır, Jamie..." diye fısıldadı, yine de çocuğun adımları kayboldu.

Tamam, kesinlikle bir şeyler çeviriyordu. Remus da bundan korkuyordu. İhtiyaç Odasına girmişti, Remus ne yapacağını bilmiyordu. "Ne bok çeviriyorsun?" Burnundan sinirli bir nefes verdi, biraz sonra duvarın önüne vardığında öylece bakmaya başladı.

Girmeli miydi? James'i düşününce... Neyle karşılaşacağına dair o kadar hiçbir fikri yoktu ki, korkuyordu.

Sonunda etrafa bakınarak ürpertisini geçirmeye çalıştı, duvarın önünden üç kez geçerken odaklandı. Sonra beliren kapıya bakarak yutkundu, elindeki haritayı cebine tıkıştırdı.

Yavaşça kapıyı araladı, içeri girdiğinde önce karanlık oda yüzünden kaşları çatıldı. İçerde James olduğunu bildiği halde asasını sıkıca tuttuğunu fark etti, sonra kendi kendine gözlerini devirerek "Lumos." dedi.

Ve gözlerine inanamadı.

Birkaç adım önündeki siyah, deri koltukta yatan James kesinlikle beklenmedik değildi. Beklenmedik olan, onun neredeyse üzerine uzanmış çocuktu.

Remus, öylece James'e sarılarak huzursuz görünen bir uykuya yatmış olan Severus Snape'e bakakaldı.

Tamam, korkmakta haklıydı. Kesinlikle... Kesinlikle bunu beklemiyordu.

İçine şokla çektiği nefes Snape'in rahatsız görünen uykusundan uyanmasına sebep oldu. Çocuk kafasını kaldırıp kendisini uyandıran şeye bakındı. Çok geç olmadan bakışları, öylece odanın ortasında duran, elindeki asasındaki ışığı onlara doğrultmuş ve şokta görünen Remus'la buluştu.

-

Etiketlere snames eklemem gerektigini dusunuyorumdur ama o zaman kimsenin sasirip etkilenmeyecegini fark etmisimdir

Sweet Creature / ❝Wolfstar❞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin