luhanla takım olmakmı

1.3K 98 1
                                    

sabah kalktım dün eğlenmemiz çok güzeldi. kıyafetlerimi giyinip okula çıkmak için hazırlandım.çantamıda alıp iki buçuk saat ayakkabı giyinmek için uğraştım sonra hemen evden çıktım.

okula varmıştım bile bugün ders yokmuş hocanın yönetmenle toplantısı varmış. bizde cinsiyuyla konuşmaya başladık.

" eve gidelim ders yokmuş zaten" dedim.

" evet hadi" dedi onaylarcasına.

" aa nereye gidiyorsunuz hani kahve içecektik" dediğinde " doğruya " dedim unutmuş olan kafama vurup.

" hadi gelin gidiyoruz "diyip kolumuzdan çektiler.

" yaa biz yürüyebiliriz" diyip gülümsedikten sonra braktılar.

exonun yanına vardığımızda luhanda oradaydı. Ee normal olarak orada olacak çünkü exo üyesi. Off kendime mantık vermeyi kesmeliyim dedim içimden.

" tanıştırıyım bu derin buda cinsiyu " dedi sehun.

" hatırladım sizi" dedi xiumin.

" bende bize türkiyeyi anlatacaktınız neyse hadi kahve içmeye" dedi gülümseyerek lay.

Beraber arabaya gitmeye başladık. luhanın gözlerine bakmamaya çalışıyordum ve uzak durmaya.

" oppa hangi arbayla gideceğiz " dedi cinsiyu

" büyük arabamızla" demesiyle kocamab araba geldi önümüze.

hepimiz teker teker bindik. ben cam kenarında yanımdada cinsiyu oturuyordu önümdede luhan.

cama kafamı yaşlamış ona bakmıyordum. En azından çalışıyordum.

kafeye geldiğimizde içeri girip oturduk. Sonrada konuşmaya başladık.

" ee derin bize türkiyeyi anlat bakalım" dedi chen.

"türkiye, tek kelimeyle anlatılmaz çok güzel bir yerdir hele istanbul havası suyu insanlar hep güzeldir herkes güler" dememle sözümü luhan kesti.

" peki bukadar türkiyeyi seviyorsan niye geldin " dedi sanki gelmemi istemezcesine.

Öyle diyince. hepsi luhana baktı sert söylemişti ben istemedende olsa cevap verdim tam yüzüne bakarak.

" ben türkiyeyi seviyorum doğru ama ben koreyide seviyorum geldim çünkü hayallerimdi kore hayalimdi exo hayellimdi....." dedim öyle kaldım sen diyemezdim ona sen hayalimsin diyemezdim buyüzden sustum hepsi devamını beklermiş gibi bakıyorlardı bende boşverin bakışı attım cinsiyu anlamış olacakki konuyu değiştirdi.
Hemde exoda niye dediysem hep ağzımdan kaçırıyordum.

" tao oppa bize komik bişey anlatsana" dedi cinsiyu.

tao anlattı hepimiz güldük gözüm luhana kayınca oda bana bakıyordu hemen kafamı çevirdim. telefonuma donghaeden mesaj geldiğini  görünce telefonuma baktım.

" dünden beri görüşmüyorduk napıyorsun prenses " diye mesaj yazmıştı. "  iyiyim sen " diye yazdım. oda " kapıdayım"  diye yazınca " nee"  diye yazıp gülmeye başladım. haber verir insan kalcak kapıda telefona bakıp güldüğüm için herkes şaşkınca bana bakıyordu bende kafamı kaldırdım.

kaldırdığımda luhanla ikmiz ayağa kalkıp aynanda gitmemiz gerek dedik. birbirimize baktık exo gülmeye başladı hepsi "niye" dedi.

" ceo çağrıyor " dedi luhan.

" peki derin sen " diye sordu cinsiyu.

şeey.... donghae gelmiş kapıda kalmış demedim tabiki "  işim var " dedim cinsiyuyuda kaldırıp "  görüşürüz ayrıca teşekkürler"  dedik onlarda " birşey değil görüşürüz " diyince gittik.

" ne işi? " Diye sordu cinsiyu.

" donghae gelmiş kapıda kalmış" dedim.

" hee anladım" dedi sırıtarak.

" saçmalamada yürü " dedim çekiştirerek.

eve geldiğimizde donghae oturmuş bizi bekliyordu.

" oo sonunda gelebildiniz prenses" dedi yine prenses demişti.

Prenses demesine cinsiyu şaşkınca bakıyordu.

" geldik işte insan haber verir önce neyse hadi girelim" dedim.

" geç kaldınız prenses işim çıktı ben gidiyorum hadi görüşürüz" dedi gitti.

" prenses anladım ben " dedi imalı imalı.

" saçmalama yaa bende niye dedi bilmiyorum ama yok öyle birşey " dedim.

cinsiyu telefonuna baktı sonra ben gidiyorum görüşürüz diyip öptü gitti.

Tek kaldım valla dip kendi kendime gülümsedim  eve girdim. Biraz oyalandıktan sonra yattım.

&&& &&& &&& &&& &&&

sabah kalktığım gibi atıştırıp çıktım geç uyanmıştım aşağıya iniyordumki donghaeyi gördüm.  ne donghaemi??

" donghae sen burda ne arıyorsun? " diye sordum.

" beraber okula gideriz diye düşünmüştüm kötümü düşündüm" dediğinde " yok kötü düşünmemişsin hatta iyi yapmısşın okula tek gitmek istemiyordum" dedim şaşırmayı gülümsemeye brakarak.

" hadi gidelim prenses " diyip saçlarımı bozdu.  Yine prenses demişti.

" yaa saçlarımı bozma " dedim sahte kızmamla.

" tamam kızma hemen, bu arada sana prenses dememde sorun yok dimi " diye sorduğunda " yokk" dedim gülümseyerek.

" hadi gidelim yoksa geç kalcaz" dedim çekiştirip.

" bişi olmaz hoca bana kızmıyor" dedi rahat tavırla.

" ama bana kızıyor" dedim.

" tamam tamam gidiyoruz kızma sen "  dedi.

tamam diyince yürümeye başladık. okula geldiğimizde cinsiyuda yanımıza geldi.

" hadi ders başlıyor gidelim" dedi cinsiyu.

hep,beraber derse girdiğimizde hoca konuşmaya başladı.

" Şimdiki yarışma ikişer kişilik biri kız biri erkek olacak" demesiyle.

" ben krisle ben luhanla ben sehunla hayır ben onla"  diye diye bağırıyorlardı kızlar.

hoca şunu diyene kadar. " Kimle olunacağını biz seçtik bile."

" yaa hocam biz exoyla olmak istiyoruz" diye öflediker kızlar.

isimleri söyledi cinsiyuyla sehun donghae ilede jieun çıkmıştı sıra bana geldiğinde hoca seslendi" derin ve luhan"

Demesiyle anında " NEE " dememiz bir olmuştu.

yanlış duymadım değilmi luhanlamıyım?

" ben sehunlayım oleey ben sehunla " diye sevinirken luhanla olmama şaşırdı." ne luhanlamısın?  "

" beni cimliklermisin" dediğimde gerçekten cimcikledi.

"  aa şakasına dedim salak " dedim kolumu tutarken.

luhanla nasıl olurum bana bukadar kötü davranırken ama onu umursanıyacam kendimi söz verdim sadece çalışacağız.

" çalışmalara başlıyabilirsiniz takımınızla yanyana gelin " dediğinde luhanla yanyana gelmek zorunda kaldık kalbim atıyordu salak atmasa ölürsün zaten of iç ses senle uğraşamam.

hoca çalışmamız için saatler ve sınıf ayarlamış her takım için. ve luhanla ben o sınıfta yalnız olacaktık.

" senden kurtulamıyacağım herhalde" dedi ukalaca.

sakin ol derin sakin. Diye kendimç motive etmeye çalıştım.

Kore Maceram!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin