"2. Bölüm"

85 20 6
                                    

Kalbim hiç olmadığı kadar hızlı çarpıyordu. Anlamını bilmediğim bu rüya ve tanımadığım bir insan. Yanımda duran konsoldaki sürahiden bardağa su koyup içtim. Telefonumdan saate baktığımda 04:45 geçiyordu. Sabaha kadar gördüğüm rüya beynimin içinde sanki bir film şeridi gibi başa sarıyordu sürekli. Bu bir rüyaydı fakat rüya denilemeyecek kadar da gerçekti. Telefonumdan yenide saate baktığımda 08:30 geçiyordu. Yatağımdan kalkıp üstümü değiştirdim. Banyoya gidip elimi,  yüzümü yıkadım. Kısa süre de olsa aynada kendime bakma isteği uyanmıştı. Aynada denizi andıran mavi gözlerim, kumral saçım,  açık tenli ve orta kalınlıkta bir dudaklara sahiptim. Aynada kendime bakarken birden rüyamdaki o kağıtta yazan not geldi aklıma. " Çok yakın bir zamanda sen sadece benim olacaksın ve bizi birleştiren de o elbise ve ayakkabı olucak.          Asaf Şahin"
Aynaya bakarken  "Almira saçmalama o sadece bir rüyaydı " deyip banyodan çıktım.

Bu akşam eve babamın askerlik arkadaşı ve ailesi gelecek. Annem de bunun için sabahın erken saatlerinde kalkmış ve hazırlıklara başlamıştı bile. Gelecek olan aile varlıklı oldukları için annem daha da titiz davranıyordu. Bu sabah kahvaltıyı hazırlamak yine bana kalmıştı. 15 dakika geçmişti ki ben kahvaltıyı hazırlamıştım. Anneme , babama , kız kardeşime  kahvaltının hazır olduğunu söyleyerek masaya oturdum. Ailemin diğer üyeleri de geldikten sonra güzelce bir kahvaltı ettik. Babam yemeğini bitirip işe gitmek için evden çıktığında,  annem de kaldığı yerden devam etmek için masadan ayrıldı. Şu an masada kardeşim ve ben kaldığımda gülümseyek "Azra sofrayı sen toplar mısın lütfen? " dedim.  "Tamam abla sen merak etme toplarım ben " dedi. "Sağol kuzum" diyerek masadan kalkıp odama geçtim. Annem odamın kapısını çalarak içeri girdi ve odamı toplamam gerektiğini söyledi. Evet dercesine kafamı sallayarak odamı toplamaya başladım. İşim bittiğinde yatağımın yanında duran;  konsoldaki kitabı elime alarak kaldığım yerden okumaya başladım. Kitap o kadar güzeldi ki sadece okumakla kalmıyor bizzat ben yaşıyordum içindeki olayları. Kitaba o kadar çok dalmışım ki havanın karardığını fark ettim. Telefonumdan saate baktığımda 19:50 geçiyordu. Odamın kapısını açtım , uzun holü de yürüdükten sonra salona girdim. Babam işden gelmiş,  annem üstünü bile giyinmiş pencerenin önünde beklerken içeriye kardeşim de üstünü giyinmiş bir şekilde girdi ve babamın yanındaki koltuğa oturdu. Burada tek hazırlanmayan bendim galiba. Altımda gri bir eşofman,  üstümdeyse siyah düz bir tişört vardı. Annem bana imalı bir şekilde bakıp "Sen daha giyinmedin mi Almira? " dedi. Arkaya dopru adımlarımı atarken "Hemen giyinmeye gidiyorum annem" dedim. Odama girip kapıyı kapattım ve gardırobumu açtım. Tam o sırada annem içeriye girerek " Gelenler varlıklı bir aile, pantolon giyip de çıkma karşılarına. Güzel bir elbise giy. "dedi.  "Tamam anne giyerim. "dedim.  Dolaba göz gezdirirken elime ilk gelen elbiseyi aldım. Saks mavisi,  dizlemin üstünde , ince askılı ve düz bir elbiseydi. Bu elbiseyi çok yakıştırdıkları için seçmiştim belki de.      Makyajı pek sevmediğimden hafif yapmıştım. Ayakkabılarımı giyerken evden gelen seslerin yükseldiğini duyunca hızlı bir şekilde ayakkabılırımı giydim. Tam odadan çıkacaktım ki annem birden odama girdi. "Neredesin sen?  Herkes seni bekliyor sofraya oturacağız. " dedi. "Ben de tam geliyordum annem kızma hadi beraber çıkalım. " dedim.  "Bu arada gözümden kaçtı sanma bu elbise seni mükemmel gösteriyor. "dedi. Kapıyı açtı o önde ben ise arkada odadan çıktık. Salona annem benden önce girdiği için oturmuştu bile. Bende annemin yanına oturdum. Karşıdaki kanepede de onlar oturuyorlardı. 3 kişiydiler. Ortalarında otıran çocukla göz göze geldiğimizde, rüyamdaki çocukla ne kadar çok benzedikleri aklıma geldi. Aklımda kalana göre çok benziyordu. Yüzü, duruşu falan. Annemin konuşmasıyla gözlerim,  çocuktan anneme çevrildi. "Masaya geçelim isterseniz" dedi.  Çocuğun annesi "Olur geçelim" dedi.  Masanın başına babam diğer başınaysa arkadaşı oturmuştu. Babamın yanındaki sandalyeye annem; annemin yanınaysa onun annesi ve yanına da Azra oturdu. Annemlerin tam karşısına da o çocukla ben oturdum. Çorbalarımızı içerken babamlar da sohbet ediyordu. Babam birden "Asaf oğlum sen nasılsın? " dedi. Duyduğum sesle içtiğim çorba boğazımda kaldı.

İHTİRAS 💔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin