"5.BÖLÜM"

49 10 0
                                    

Anneme sert bir şekilde çıkışarak "Anne sen benden ne istediğinin farkında mısın?  Siz benden resmen hayatımı istiyorsunuz. Ben sevmediğim bir insanla bir öpür boyu aynı evin içerisinde nasıl kalabilirim ki? Benden bunu yapmamı nasıl beklersiniz?

Annem yalvaran gözlerle gözlerimin içine bakıyordu. Ama benden böyle bir şey istemeye de hakkı yoktu. Ve kabul etmeye de hiç niyetim yoktu. Elimi kaldırıp işaret parmağımla anneme kapıyı gösterdiğimde annemde yanımdan kalkıp hızlıca arkasını döndü ve odamdan çıktı. Ben ne yaşıyordum hiç bilmiyorum ama bu yolun sonu hiç iyi olmayacaktı bunu biliyorum.

Beynimin içindeki sesler beni rahat bırakmıyordu. Ben bu gece uyuyamayacaktım ve sabaha kadar da  beynimin içindeki seslerle boğuşacaktım. Sabah gözlerimi açtığımda hangi ara uyuduğumu hatıtlamıyordum. Son hatırladığım telefonumun ekranına baktığımda saat 05:25 geçiyor olmasıydı. Sonrası yok zaten.  Hatırlamıyordum. Annemin söyledikleri hiç aklımdan çıkmıyordu. Annem konuşurken Asaf'ın da haberinin olmadığını söylemişti. Acaba onun annesi de ona dün söylemiş miydi?  Haberi var mıydı?  Bence Asaf da bmyle bir şeyi kabul etmeyecekti. Neden sevmediği bir insanla evlesin ki?

Daldığım düşüncelerden kurtulmak için yatağımdan hızlı bir şekilde kalktım. Üstümü giyip odadan çıktım. Banyoya gidip elimi, yüzümü iyice yıkadım. Yüzümü kurularken karnımın guruldadığını fark ettim. Banyodan çıkıp mutfağa gittim. Mutfakta annem ve azra vardı. Annem brni görünce başını önündeki tabağa eğdi ve benden gözkerini kaçırdı. 
-"Herkese günaydın. Babam nerede göremedim onu? "dedim. Azrq bana bakıp:
-"Günaydın ablacım. Babam sabah erkenden evden çıkmış,  ben de bilmiyorum nereye gittiğini bana da annem söyledi. "

Annem tabağından başını kaldırıp:

-"Bir kaç işi varmış onları halletmeye gitti. Merak etmeyin döner bir kaç saate" dedi.

Masada yemeğimizi yerken azra anneme;
-"Ellerine sağlık anne" dedi. Annem de azra'ya
-"Afiyet olsun kızım" dedi.

Azra içeri gittiğinde annem bir anda ;
-"Kararını verebildin mi Almira?  Dedi. Boş gözlerle anneme bakarken;
-"Hayır anne daha karar vermedim. " Annem de;
-"Biliyorum seni zora sokuyoruz ama bizim de elimizden hiçbir şey gelmiyor inan ki bizi de anla kızım" dedi.

Anneme bir şey diyememiştim çünkü nasıl bir yol izleyeceğimi , ne yapacağımı bende bilmiyordum. Asaf'ın öğrenip öğrenmediğini merak ettiğim için anneme;
-"O da öğrendi mi?  O da bikiyor mu artık? " dedim.  Annem de;
-"Evet Gülseren Hanım da dün akşam Asaf'la konuştuğunu yani onunda artık biliyor olduğunu söyledi. "

Telefonumun çaldığını duyunca masadan kalktım ve odama gittim. Arayan numara rehberimde yoktu. Çünkü arayan Asaf'tı.
-"Almira merhaba,  ben Asaf müsait miydin? "
Telefonumu nerden bulmuştu da beni aramıştı hiç anlayamamıştım.
-"Merhaba Asaf müsaidim. Önemli bir şey mi oldu? " dediğimde o da;
-"Bir konu hakkında seninle yüz yüze konuşmak istiyorum" dedi. Bende ona karşılık olarak;
-"Tamam nereye geleyim? " dedim. Asaf da;
-"Sen hazırlan ben seni 1 saat sonra evinden alırım"dedi. Bende;
-"Tamam" diyerek telefonu kapattım. Telefonu konsolun üzerine bıraktım ve üzerimi değiştirmek için gardırobumu açtım. Yüksek bel siyah bir pantolon, üzerine ise kırmızı renkte bir tişört giydim. Zayıf ve uzun olduğumdan dolayı yüksek bel pantolunu kendime çok yakıştırır ve genellikle de yüksek bel tercih ederdim. Annem odama girdi ve;
-"Bir yere mi gidiyorsun Almira? " dedi.
-"Evet anne dışarda biraz işim var çok geç kalmam zaten merak etme. "dedim.
-"Tamam kızım" diyerek odadan çıktı.

Telefonumdan mesaj sesini duyduğumda gelen mesaja baktım. Mesaj Asaf'a aitti.
"Geldim ben kapının önündeyim. Seni bekliyorum Almira."

Odamdan çıkıp kapının hemen yanındaki askılıktan çantamı alıp evden çıktım. Asaf ben görmüş olacak ki arabayı çakıştırmıştı. Ben de hızlı adımlarla bahçeden çıktım. Arabaya bindiğimde o kadar hızlı bir şekilde gaza basmıştı ki ben bile korkmuştum. Yolda ilerlerken boş bir arazinin önünde araba birden durduğunda ben de korkunun verdiği etkisiyle Asaf'ın kolçağın üstünde duran koluna sarılmış bir vaziyette buldum kendimi. Gözlerimi açtığım da başımı yukarı doğru kaldırdım ve Asaf'la göz göze geldik. Asaf ;
-"İyi misin sen? " dedi.  Bende kendimi toparlayıp;
-"Özür dilerim korktuğum için sarıldım. Bir anlık bir refleksti yani" dedim. Hafifçe tebessüm etti ve;
-"Hızı seviyorum buna alışsan iyi olur. "dedi.

Anlayamadığım bu cümlede tek şuydu; "Buna alışsan iyi olur " ne demekti? Bir daha görmeyecektik oysaki birbirimizi.  Neden buna alışmam gerektiğini söyledi. Hiçbir şey anlamamıştım. Asaf arabadan inip  bana da in dercesine bakmıştı. Bende arabadan indikten sonra elindeki anahtarla arabayı kilitledi. Asaf yanıma gelip bileğimden tuttu ve birlikte arazinin ortasına doğru yürümeye başladık. Arazi çok büyük değildi ama küçük de değildi. Asaf hızlı gittiği için benden önde gidiyordu. Bende hemen arkasından ona ayak uydurmaya çalışıyordum. Birden durup bileğimden elini çekti ve bana doğru yaklaştı. Gözlerini gözlerime dikerek;

-"Buraya iyi bak. Yakında burada bizim yani ikimizin yaşayacağı bir ev olacak" dedi.
Yüzümün verdiği şaşkınlıkla birden;
-"Ne saçmalıyorsun sen?  Ne evi, ne alışması? Ben hiçbir şeye alışmayacağım falan. Hem sen beni neden çağırdın ki? "

Aramızdaki mesafeyi tamamen yok ettiğinde nefesini hissedebiliyordum.

-"Sen ne yaparsan yap bu evlilik olmak zorunda. Çünkü babanın babama bile ödemesi gereken borçları var. Yani sen tek kelime ile bana MECBURSUN... "

🍁Oylamayı ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 🙏

İHTİRAS 💔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin