5

46 25 3
                                    

Hayatım boyunca hep üç insan tanıdım ve onlarla yaşadım, hayatı bana onlar öğreti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayatım boyunca hep üç insan tanıdım ve onlarla yaşadım, hayatı bana onlar öğreti.. Her anımda yanımdaydılar. Ağladım göz yaşlarımı sildiler, güldüm benimle güldüler, her günü beraber açıp hep beraber kapattık. Kısacası, ilk okuldan şu zamana kadar ben kardeşlerim dediğim arkadaşlarımla geçti.. Başka insanlara hep kapalıydım, yabaniydim.

Ama sonra deniz kenarında onunla tanıştım ve ilk defa yabani damarım ağır basmadı. Sakince onunla konuştum, tanıştım. İlk defa beni biri merak edip sordu, ilk defa en sevdiğim rengi biri sordu...

Karşımdaydı, sabah erkenden otelden ayrılıp beraber kız kulesine bakan bir yerde kahvaltı etmiştik. Şimdide vapur sırasında bilet bekliyordu, ben de onu uzaktan tebessüm ederek izliyordum.

Aslı'nın bana zorla giydirdiği kendi elbiselerinden bir tanesi yüzünden hiç rahat değildim. Diz üstüydü ve şiddetli rüzgardan etekleri hep uçuyordu. Düz beyaz ve sarı benekli kalın askılı elbiseyi Özgür üzerimde gördüğünde nutku tutulmuştu. Normal yazlık bir elbiseydi ama o çok beğenmişti ve parlak beyaz tenime, beyaz kıyafetlerin çok yakıştığını söylemişti.

"Biletler hazır." Yanıma gelip biletleri bana uzattı, gülümseyerek elinden alıp, yüzüne baktım. İkimiz de heyecanlıydık ama bunu beli etmiyordu. 

 "İlk defa Kız Kulesi'ne geliyorum." dedi bana bakıp elleriyle saçlarını karıştırarak. Elindeki kahverengi deri eldiven çok güzeldi.. 

 "İstanbul'da yaşıyorsun, hiç gelmedin mi gerçekten?" dedim rüzgardan yüzüme gelen saçı kulağımın arkasına koyarak. 

 "Evden çıkmayı seven biri değilim, senin için ve seninle gezmek daha güzel. İkimiz de ilk defa gezeceğiz." Kafamı sallayıp, gelen vapura bindik. En üst kata çıktık ve orada kimsenin olmaması tuhaftı. 

Özgür girişten iki tane simit alıp arkamdan geldi ve en uçta ki banka geçip oturduk. Gözlerimi kapatıp huzurlu bir deniz havası çektim içime, martıların sesi kulağıma doldu. Huzur doluydum..

"İstek parçanız var mı efendim." Tam karşımıza, elinde gitarla gelen bizim yaşlarımızda çocuk geldi. Yüzümü Özgür'e çevirdim, göz kırpıp çocuğun kulağına yaklaşıp bir şey fısıldadı.


"Balığa denizden başkası az aptır
Canına canan bulunca insan tamamdır
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkartır
Bunca Şair yanılmış olabilir mi?"

Özgür gülerek bana bakınca ben de aynı şekilde utançla ona bakıp güldüm.

"Ey gönüllerin efendisi aşk
Yağ üzerime toprak gibi ıslat
Vay kaderimin ta kendisi aşk
Sorgusuz sualsiz emrinde bu zat
Ne yaparsan yap aşk ile yap
Ne dediğin değil nasıl dediğin olay
Açılır kapılar ardına kadar
Kalpten gülersen kalanı detay gerisi kolay."

Yıldızların Gölgesinde Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin