VEDA

YILDIZLARIN ALTINDA

EVET ARKADAŞLAR YENİ BÖLÜMÜNÜZ GELDİ İŞTE. MULTİMEDİA BU BÖLÜM İÇİN OLDUKÇA ANLAMLI BİR GÖZ ATIN DERİM. KEYİFLİ OKUMALAR.

Hiç beklemediğim anda kapının açılmasıyla irkildim. Karşım siyah gömleği ve dar kotuyla tanrılara taş çıkartacak güzelliğiyle Derin duruyordu. Hemen defterimi kapatıp yastığımın altına koydum.

-'' Heyy size bir genç kızın odasına böyle dalınmayacağını öğretmediler mi acaba küçük bey.''

-'' Peki size en yakın arkadaşlarından birşeyler saklamamayı öğretmediler mi.'' Uyuz Derin bu kadar hazır cevap olmak bir erkeğe hiç yakışıyor mu.

-'' Öğretmediler bu yüzdende sizden birşey saklamıyorum .'

-'' Yalan söylememen gerektiğini öğrenemediğin gibi birde boş yere ısrar etmemeyi öğrenememişsin anlaşılan çakma yalancı .'' diyip göz kırptı. Aman Allahım Derin lütfen gülme sen . Bakanlıktan yasa çıkartıp gülmeyi yasaklamalılar sana  gülüşüyle genç kızların aklını başından almanı yasaklamalılar kesinlikle. 

-'' Saçmala Derin lütfen abartıyorsunuz hasta olmakta mı suç  oldu canım.''

-'' Ya Duru doğarken senin genlerinle oynanmış sanırım.''

-'' Allah Allah nedenmiş o.''

-'' Kızlar hep ilgi bekler helede hastayken ama sen kaçıyorsun bizden. Yoksa sen artık beni sevmiyormusun.'' Dediğinde şımararak, karşısında kalbim bulaşıkları yıkadıktan sonra elbezilerinin suyunun iyice çıkarılması için sıkıldığı gibi sımsıkı sıkılmış gibi oldu. Biliyormuydu yani onu sevdiğimi yok daha neler . 

-'' Duruyada söylicem seni artık bizi sevmiyormuş o yüzden görüşmek istemiyormuş dicem işte.'' dedi şımarıklığa devam ederken. Nisan yağmurlarının toprağı rahatlattığı gibi bir rahatlama serpildi yüreğime o an. Arkadaş olarak sevmekten bahsediyordu. Yani daha tek bir kişiye bile bahsetmemişken ve oskarlık en yakın arkadaş rolümden sonra anlaması imkansızdı zaten neden bu kadar telaşlandıysam. Şok halinden çıkıp cevap versem iyi olacaktı çünkü Derin gözlerini kısıp bu suskunluğumun altında birşeyler aramaya başlıyordu .

-'' Duruya Vedamız çok halsiz bizi o kadar çok seviyorki boş yere başında beklememiz yerine hayatımızı yaşamamızı tercih ediyor demelisin canım.''  Bizans Osmanlı savaşını kazanan edayla tebessüm ettim. Zafer benimdi.

-'' Biz senin başında durmaktan şikayetçimiyiz acaba küçük hanım. Neyse salonda bekliyorum üstünü sıkı giyinip gel tamam mı.'' 

-'' Bu saatte nereye Derin .''

-'' Biraz hava almaya.''

-'' Dışarısı çok soğuk zaten hastayım.''

-'' O yüzden sıkı giyin dedim tatlı belam .''  ( bana tatlı belam dedi ayyyşşşş )

-'' Saat 11e geliyor evdekiler mümkün değil izin vermez.''

-''Nazlanmayı bırak artık, sanki ilk defa bu saatte dışarıya çıkıyorsun ve ayrıca annenlerde senin bu hastalıklı ruh halinden bıkmış olacak ki gelmeden önce izi aldım.'' Son kozumuda oynadım ama fayda etmedi. Derken aklıma ışıklar yandı.Biraz kendimi acındırmaktan birşey kaybetmem.

-'' Ama Derin inan halim yok bugün annemle o kadar yorulduk ki ayaklarımı bile oynatamıyorum.''

-''Ben sana kıyamam hiç sen yoruldun mu , '' Evet zafer benimm !! Tıpkı onun gibi şımararak dudaklarımı büzdüm ve kafa salladım. Yatağımın kenarına bana dönük bir şekilde oturdu . Eli yorganımın altına girdiğinde kafamın içi zonklamaya başladı bayılmak üzreyim sanırım. Derken kendimi havada buldum . Beni kucağına aldığına inanamıyorum ben ... şuan.. Derinin ... kucağındayım AMAN TANRIM.. Odamdan çıkıp dış kapıya doğru ilerlerken annem şaşkınlıkla bize bakıyordu.