'' Hayatta herşeye sahip olmak mümkün değil . İlla ki birşeyler eksik kalır , tamamlanamaz ''
Saatlerdir sıkıntıyla dönüp durduğum yataktan nihayetinde doğruldum. Yatağımın yanındaki komodinin çekmesinden Legolasımı anlatmak için aldığım defterimi açtım ;
'' Çocukluğumuzdan beri hep örnek öğrenci olmuştuk , ama sen daha farklıydın Duru ve benden. Daha zeki i daha olgun , aynı zamanda daha eğlenceliydin. Yaşıtlarımız kendini göstermek için kural tanımamak , çapkınlık , gösteriş , kavga gürültü içindeyken sen bunları yapmadanda ilgi odağıydın . Seni çekemeyen çocukların sataşmalarına kulak asmaz , yokmuşlar gibi davranırdın. Senin yanında olduğumuz için bizi çekemeyen kötü davranan kızları bir bakışınla korkutup sindirirdin. Peşinde dolanan kızları , ardı arkası kesilmeyen çıkma teklifleri göz ardı ederdin. Sadece bizi isterdin yanında. Duruyla benim çevreme görünmez bir çizgi çekip bu kızlar benim dercesine bize yaklaşmaya çalışan erkekleri hep uzak tutup çizgiyi aşmamaları gerektiğini gösterirdin.
Böyle 8. sınıfa kadar geldiğimizde alışılagelmişin dışında birşey olmuştu. Bana kafayı takan öğretmenimizin oğlu çizdiğin çizgiyi aşamayıp iyice hırslanmıştı. Benden uzak tuttukça daha hırslanmıştı.
Birgün dersteyken kapı çalınmış öğretmenimizin oğlu sınıfa girip gelecek ay düzenlenecek olan bilgi yarışması hakkında konuşmak için beni çağırdığını söylemişti. Dersen çıkıp peşine takılıp ilerlerken gittiğimiz yerin müdür odası olmadığını farkedip çıkışmıştım ona. O ise müdürün depoda eski okul malzemelerini göndermek için liste tuttuğunu söylemişti. Her ne kadar içim rahat etmesede dediğini yapıp depoya gittim. Etrafa bakınıp müdürü göremeyince ona baktım pis pis gülüyordu. Kapının koluna uzanıp çevirdiğimde kitli olduğnu analamıştım. Olayı idrak etmemle bağırmam bir olmuştu. Elleriyle ağzımı sımsıkı kapatıp sesimin çıkmasını engellemişti.Beni kpıya yaslayıp yakınlaşmaya çalıştığında bayılacak gibi olmuştum. Korkudan titrerken daha fazla dayanamayıp tekme atmıştım , can havliyle beni bıraktığında küçük deponun içinde kaçabildiğim kadar ileriye kaçmıştım. Olayın şokunu atlatıp hızla yanıma geldiğinde içimden tüm duaları okumaya başlamıştım. Attığı tokatla yere düşüp kafamı vurmuştum , acıyla inlerken benden zevk almışçasına daha çok vurmuştu. Gözlerimi hastanede açtığımda baş ucumda sen vardın. Sonradan öğrendiğime göre baygın haldeyken sürekli seni sayıkladığım için başıma seni dikmişlerdi. Ama bir tuhaflık vardı , dayak yiyen ben olduğum halde seninde üstün başın kan içindeydi. Kendi ağrılarımı unutup senin için telaşlanmştım. Sormak için yeltendiğimde beni susturup ellerinle göz kapaklarımı kapatmıştın. Dinlenmem gerektiğini bunu daha sonrada konuşabileceğimizi söylemiştin. Ve yine sonradan öğrenmiştim ki ben hastaneye kaldırıldıktan sonra öğretmenimizin oğlunu bulup dövmüşsün . Tabiki bu olay okul tarihimize altın harflerle kazınmıştı. Haftalarca milletin azından düşmeyecek bir dedikodu vermiştik DERİN KAVGA ETTİ , DERİN BİR KIZ İÇİN KAVGA ETTİ.
Aslına bakarsanLegolas senin için kötü fakat benim için çok iyi bir anıydı bu . 8 sene önce o gün tıpkı bugün gibi gözlerimin önünde, sen benim KAHRAMANIMSIN ... ''
Defterimi usulca kapatıp aldığım yere geri koydum . Ölmeden önce seninle ilgili tüm anılarımızı yazıp ölümlü hayatımın ölümsüz aşkını ellerimle işlemek istiyorum. Kimsenin dokunamadığı yerlere işlemek...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VEDA
Teen FictionHayatınızın ellerinizden kayıp gitmesi ne demek ? Daha kötüsü de ya sevdiğinizin ?