ALIŞVERİŞ

14 1 0
                                    

Herşey bir nedenle olur

    Eğer olmuyorsa

         Onunda bir nedeni vardır

                                            -A.GRUNBERK

   

Tüm ilişkilerin temelinde güven yatar. Aile , dostluk , aşk... Tüm bu temaların olmazsa olmazıdır güven ve olmadığında ilişkileri alt üst eden.

   Asla kabullenemezken yalanı, en yakınlarıma söylemek nedenli doğru ? Fakat başka bir çıkar yolumda yok. Onlara gerçekleri söyleyip üzmeye hakkım yoksa , onlar kadar yaşamaya hakkım yoksa , vicdanımı susturmaya başka yolum yoksa, yalan söylemeye de o kadar hakkım var. En fazla bir kaç ay yalanlarımın altında ezilirim, bedenim hissizleşince rahata ererim.

- '' Cevap bekliyorum Veda '' düşüncelerimden sıyrılıp kulak verdim.

- '' Dalmışım pardon pardon ne sormuştun ? ''

- '' Kime aşık olduğunu ''

- '' He şeye '' yanaklarımdan tepeme kadar kızardığımı hissettiğimde kafamı yere eğip halının motiflerini incelemeye koyuldum.

- '' Veda meraktan ölmemi istiyorsan bil ki doğru yolda ilerliyorsun ''

- '' Bu konuyu sonra konuşsak ? '' başrolü belirsiz bir yalan attım ortaya çık işin içinden şimdi.

- '' Hayır efendim şimdi konuşacağız. Böyle önemli bir olayı erteleyemeyiz üçümüzün arasında bu bir ilk tüm ayrıntılarıyla öğrenmem gerek ''

- '' Mert'e '' Derin ve babamdan sonra tek muhabbet ettiğim erkek sevgili psikoloğum Mert affet beni.

- '' Tek tek sormam mı gerekiyor Veda öyleyse ;

1) Kim bu Mert ?

2) Nerede tanıştınız ?

3) Kaç yaşında ?

4) Öğrencimi ?

5) Konuşuyor musunuz ?

6) Sana karşı ilgisi var mı ? istersen devamını da getireyim ''

Mert'in psikoloğum olduğunu söyleyemezdim, bu sefer neden psikoloğa gittiğimi sorgulardı. Bindik artık bir alamete bundan sonrası hayal gücümün sınırlarına kalmış. Hadi bismillah.

- '' Bak tek seferde anlatacağım başka soru sormak yok '' heyecanla parlayan bir çift göze odaklandım ve yalanlarımı sıralamaya koyuldum.

-'' Mert annemin avukatlığını yaptığı şirketin sahibinin oğlu bir dava üzerine çalıştıkları için sık sık ailecek bir araya geliyoruz yemeklerde sohbet ederken dikkatimi çekti. 26 yaşında, babasının şirketini devralmaya hazırlanıyor. Sadece arkadaşça sohbet ediyoruz ve kesinlikle bana ilgisi olma gibi bir durumu yok. ''

- '' Vaaooovvv, nasıl bir duygu aşık olmak ? '' büyük yalanımda tek gerçek bu cevap sanırım. tek kelime ile ;

- '' Zor, oldukça zor ''

- '' Yakışıklı mı ? fotoğrafı var mı ? ''

- '' Bilmem tipine pek aldırış etmedim konuşma tarzı hoşuma gitti, fotoğrafı da yok . ''

- '' Soyadı ne, internette hesabı vardır belki bakarız '' telefonu çıkartıp, çoktan internet hesabını açıp arama butonuna Mert yazmış soyadını beklemeye başlamıştı bile. Üzgünüm Duru gösteri buraya kadar devamı benim açımdan sıkıntılı .

- '' Sorularına gerektiğinden fazla cevap verdim zaten'' oflayarak telefonunu yatağın üzerine bıraktı sevgili arkadaşım.

Bir süre yatağın içinde oyalandıktan sonra Duru ayağa kalktı ellerini heyecanla çırpıp odanın içinde buldum buldum diye naralar atmaya başladı.

- '' Ne buldun kızım yine ? bağırmasana artık kulaklarım alışkın değil bu kadar gürültüye ''

- '' Hadi kalk hazırlan gidiyoruz ''

- '' Gidiyoruz ? Nereye ? ''

- '' Mert beyimizin gözünü açmaya ''

- '' Ha ? ''

- '' Hadi kalk çok işimiz var şu dolabını bir ergenlikten çıkartıp genç kızlığa adım attıralım ''


*****


Yorgunluktan olduğumuz yere yığılmak üzereydik artık. Akla hayale sığmayacak kadar alışveriş yapmıştık birbirinden güzel yeni elbiselerimi giyecek kadar vaktim var mı onu bile bilmiyorum halbuki. Her ne kadar alışverişten kısmaya çalışsam da Duru'ya söz geçirmek ne mümkün.

Ben yaşıma uygun elbiseler bakarken Duru hep daha iddaalı elbiseleri tercih etti. Nedeni açık ve netmiş Mert 26 yaşında olduğu için kendinden yaşça küçük bir kızla vakit geçirmek istemezmiş o yüzden beni daha olgun gösterecek kıyafetlere yönelmeliymişim . Neyse ki Duru zevk sahibiydi de aldıklarımızı içime sinerek giyebilecektim. Olmayan aşkım için alışveriş yapıyor olma düşüncesi kahkahalar atarak gülme isteği uyandırdı. Ne günlere kaldık.

-'' Veda hadi gel bir şeyler içelim hem biraz dinlenmiş oluruz. ''

-'' Gerçekten çok iyi olur. ''


Kafeteryaları neden Avm'nin en üst katına yaparlar ki . Ellerimizdeki poşetleri artık omuzlarım kaldırmaz hale geldi. Gözlerim kararıyordu , sırtımdan soğuk terlerin boşaldığını hissediyordum , adım atmak istiyor ama ayağımı kaldırmaya derman bulamıyordum. İçimden lütfen burda olmasın diye dua ederken Durunun gözleriyle buluştum.

-'' Veda iyimisin , neyin var ? '' Güçlükle yutkunurken ağzımdan zorlukla tek kelime çıktı ;

-'' Su''

-'' Burda bekle hemen geliyorum.''

Köşedeki banka oturup derin nefes almaya başladım. İki dakika içinde elinde suyla geldi Duru. Suyu milim milim içirip çantasından çıkardığı sprey kolonyayı bileklerime ve boynuma sıktı. Daha rahat nefes almaya başladım.

-'' Canım daha iyi misin ? eve gidelim mi ? ''

-'' Kan şekerim düştü herhalde biraz oturup dinlenelim. ''

-'' Tamam ben poşetleri halledeyim kafeye çıkıp sıcak çikolata içeriz. '' İtiraf etmeye mecalim olmadığından peşine düştüm.

Sıcak çikolatalarımızı yudumlarken ikimizde hiç konuşmuyorduk ki bu benim işime geliyordu. Tabi ki beklenen son, sessizliği Duru bozdu.

-''Veda bak bu aralar iyi görmüyorum seni halsizlik , solgunluk , öksürük nöbetleri , şimdide bu, bir doktora görünsen mi ? ''

-'' Gittim doktora birşeyim yokmuş turp gibiyim .'' istemsizce güldüm.

-'' Bu halin ne o zaman bak doğruyu söyle. ''

-'' Annemle gittim hatta Duru istersen arayıp sorabilirsin.'' Anne ve babamla anlaşmıştık. Bu durumdan kimsenin haberi olmayacaktı o yüzden içim rahat meydan okuyabiliyordum. Ki zaten söz konusu annem ve annemin sağlığıma düşkünlüğü olunca Duru da kabullenip üstelemedi.

Konuyu değiştirip aldığımı kıyafetlere getirdim. Hararetle konuşurken Durunun gözlerinin takıldığı yere baktım. Ve karşımdaki manzara aklımın başından çıkmasına yeterli olmuştu.


-'' Pardon. ''

VEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin