"Bırak beeğ!" diyerek ellerimi itmesine güldüm.
"Ama çok tatlısın."
"Sensin tatlı, burada bisküvi yapmaya çalışıyoruz."
"Anahtar kelime 'çalışıyoruz' herhalde." diyerek mutfakta göz gezdiren Osmanla daha çok güldüm. Yüzüme hamur yapıştırmış olsala...
'LİMON' ADLI KİTABIMA DA GÖZ ATMAYI UNUTMAYIN LÜTFEN.
EH O ZAMAN BÖLÜME GEÇELİM DEĞİL Mİ AMA.
KEYFLİ OKUMALAR...♥️
MULTİ: 🚗 💨
YENİ BÖLÜM SINIRI: 10 OY VE 75 YORUM.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🌷🌷🌷
4. Bölüm: Uçan salıncak
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lunapark'a girdiğimizde yaptığımız ilk şey, ilk hangi alete bineceğimiz ile ilgili kavga etmek olmuştu.
Fesat düşünmeyin mümin kardeşlerim.
Ben çarpışan arabalara binme taraftarıydım ama Umut çarpışan arabaları çok çocukça bulmuştu.
Sanki kendisi çok büyük paşam.
Zümrüt ise dönme dolaba binmek istemişti, ona da Barış itiraz etmişti. Neymiş o çok sıkıcıymış. Sanki alet olsa kendisi çok eğlenceli bir şey olacak.
Ada atlı karıncaya binmek isteyince bende hemen 'evet evet o olsun' diye bağırarak abimin sırtından atlamıştım ama bizimkiler bu öneriyi ciddiye bile almayacak kadar gereksiz bulmuştu ki yorum bile yapmamışlardı. O zaman bizde Adayla birbirimize bakıp başımızı sallamıştık. Eh konuşmadan aynı şeyi düşündüğümüzü biliyorduk işte.
Diğerleri hâlâ seçenekleri tartarken Ada ve ben yavaş yavaş geri geri adımlayarak onlardan uzaklaştık ve güvenli bir uzaklıkta olduğumuzda da hızla atlı karıncaya doğru koşmaya başladık.
Çizgi film ve atlı karıncanın yaşı yoktur!
Koşarak küçük çocukların anne babalarına binmek istedikleri atları gösterdikleri yere geldik. Ne var canım, bir tek küçük çocuklar mı biniyor atlı karıncaya?
