Koskoca mahkeme salonunda yeni bulduğum ailemle göz gözeyken hakimin gür sesi yankılandı:
"Karar , Aleda Kara'nın Kenan ve Asiye Asilzade'nin kızı olduğu belgelerle kanıtlanmış olup velayeti Anne ve babasına verilmiştir."
17 sene... 17 senelik hayatımın bir yanlış üzerine kurulu olduğunu öğrenmiştim. İki hafta önce bugün farklı bir amaçla geldiğim bu mahkeme salonunun hayatımın dönüm noktası olacağını hiç tahmin etmemiştim.İKİ HAFTA ÖNCE
Geçtığimiz günlerde kahvaltı yaparken evimize getirilen mahkeme celbinden evimize çöken durgunluk bugün son bulmuş anneannemin göz yaşları eşliğinde mahkeme salonuna gelmiştik.
17 yıl önce olan kazanın davası bugün tekrar görülecekti. O kaza benden anne ve babamı , anneannem ve dedemden ise kızlarını almıştı. O kazada tek yakınlarını kaybeden bizler değildik. Diğer mağdurlar da yavaş yavaş mahkeme salonunu doldurmaya başlamıştı. Davanın başlamasına dakikalar kalmıştı. Arka tarafta sandalyeye oturma gürültüleri, fısıldaşmalar gittikçe artıyordu. Bir kaç dakikanın ardından içeri hakim bey girmiş olup dava başlamıştı.Anlayamıyordum 17 sene sonra tekrardan neden açıldı anlamıyordum. Ama eğer bu duruma sebebiyet verenler hâlâ dışarıdaysa mutlaka cezalarını almalıydı .
Dakikalar geçiyordu , avukatlar savunmalarını yapıyordu. Anneannemin göz yaşları dinmişse de anne ve babamın adları geçtiğinde tekrar gözleri yaşlarla doluyordu. Hakîm davayı bir sonraki tarihe ertelediğinde daha fazla katlanamadığım bu ciddiyetten kurtulmak için hemen sandalyemden kalkıp arkamı döndüm.
Arkamı dönmemle birlikte göz göze geldiğim kadınla gözlerim kendiliğinden açıldı. Benim neredeyse 10 seneki halim olup aşırı benziyordu. Sanki... Sanki bir akrabam gibiydi. Onun da gözleri bana değdiğinde yanındaki adama hafifçe dokundu ve beni gösterdi. Gözleri dolmuştu. Garip duruyordu. Onların ailesi olduğunu tahmin ettiğim aile anında bana dönmüş bana bakıyordu. Benim hâlâ olduğum yerde durduğumu fark eden dedemde baktığım yere bakıp şaşkınlar kervanına bir de o katılmıştı. Burda bir gariplik vardı hemde bir an önce açıklığa kavuşması gereken bir durum.
"Bakın Arif Bey yıllardır ölen kızımın hasretiyle yanıp tutuşuyorum. Sizin için zor biliyorum fakat kızınızın yaşama ihtimali olsa siz ne yapardınız? Hem biz demiyoruz ki Aleda'yı hemen şimdi alalım götürelim. Sadece DNA testi yaptıralım sonucuna göre karar veririz ne yapmamız gerektiğine. Lütfen kırmayın bizi ."
Konuşan Kenan Asilzade ' idi. O kazada eşi ile mağdur olanlardandı. O zaman eşi Asiye Hanım da bir kız çocuğuna hamileymiş. Aynı annem gibi. Fakat çocukları kazanın hemen sonra doğumda vefat etmiş. Asiye Hanımla olan benzerliğimiz gözle görülür derecede olursa olsun o gün doğumda çocukların karışma ihtimali hakkında oturmuş konuşuyorduk.
" Peki, tamam DNA testi yapılsın. Ama rica ediyorum sonuçlar çıkana kadar birbirimizi görmeyelim. Bizim düşünmemiz gerek bir torunumuz var . Aleda'nın kesin olmayan bir şey için daha fazla yıpranmasını istemiyorum."
Dedeme şok için de bakıyordum. Ama itiraz da edemiyordum. Karşımdaki kadının bana dikmiş olduğu umut dolu gözleri beni şüpheye düşüyordu.
Daha sonrası hızla geçmiş . Önce hastaneye gidip kan vermiş sonra eve geçmiştik.
Günümüz
"Kızım haydi evimize gidelim." Neşeli çıkan sese döndüğümde Asiye Hanım daha doğrusu annem bana bakıyordu."Tamam ama lütfen biraz izin verin anneannem ve dedemle bir şey konuşmam gerekiyor." Dedikten hemen sonra anneannemin yanına ilerleyip sıkıca sarıldım. Ah benim duygusal anneannemin gözlerinden şıpır şıpır yaşlar dökülüyordu. Gözlerini silip:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAZA
General FictionBir kaza... Bir çocuğun annesiz babasız büyümesine sebep oldu , Bir ailenin yıllarca ölen evladının arkasından yas tutmasına sebep oldu. Ya o çocuğun anne babası varsa ya ailenin çocuğu ölmediyse...