Bölüm 7

8 2 0
                                    

Hem okulu hem de saat konusunu aynı anda nasıl idare edebilirdik bilmiyorum ama bir çözüm yolu bulmalıydık.

Sota kendince bir kaç plan yapmıştı. Arada bana da fikrimi soruyordu ama fikirlerinden pek de hoşlandığımı söylemezdim. Dersler gün geçtikçe ağırlaşıyordu ve biz daha tuhaf kimseyle karşılaşmamıştık. Birbirimizi bile tesadüf eseri bulduk diye düşünmeye başladık. Bir hafta geçmişti ama bir ilerlememiz olmamıştı.

Hayatım üç bölüme ayrılmıştı. Ev, okul ve kütüphane. Zaman geçtikçe saati çözmeye başladığımızı düşünüyorduk. Saat bazen bize komut veriyordu tuhaf geliyordu ama komutları vücudumuzda hissediyorduk ya aniden donma hissi ya da yanma ya da titreme gibi alarm sistemi vardı.

Okul çıkısı her zamanki rutin işimiz olarak kütüphaneye gelmiştik. Saat bugün derste vücuduma iki defa titreşim yolladı. Ne olduğunu anlamamıştım ama Sota 'ya durumu anlattım herhangi bir mesaj yoktu ekranda ama titreşim yolluyordu. Bozuldu mu diye düşünmeye bile başlamıştım.

Sota aynı durumu kendi de yaşadığını söyledi. Saatin bize bir uyarı verip vermediği konusunda kararsız kalmıştık. Biz,  saat konusunda münakaşa ederken saatler aynı anda üçüncü titreşimi yolladı. Hem aynı anda olması hem de yan yanayken olması tuhaftı ekrana baktığımızda bu sefer sadece yeşil ışık yanıyordu.

Bu bir işaretti anlaşılan. Saat bozuk değildi. Acaba o iki kişi yakınlarımızda diye düşündük ve aynı anda ayağa fırladık. Sota;

-Hadi belki yakınlarımızdalar dedi.

 Ekim ayının ortasında olduğumuz için hava yağmurlu oluyordu. Yağmurluklarımızı botlarımızı giyip öyle çıktık. Etrafta pek hareketlilik yoktu. Cadde boyunca sakin yürüyüşlü iki üç kişi vardı. Dikkatimizi çeken tuhaf bir olay yoktu. Caddeyi yarılamıştık ki kar beyazı bir kedi birden önümüzü çıktı ve önümüzden yürümeye başladı. Gözleri buz mavisiydi çok güzel bir kediydi. Sota kediyi umursamamıştı bile başka yönlere bakıp ses ya da hareketlilik arıyordu.

Kedi birden durdu başına çevirdi ve kediyle göz göze geldim. Tek düşündüğüm ne kadar güzel gözleri olmuştu. Kedi bana iki dakika kadar hareketsiz bakınca kedide bir tuhaflık olduğunu anladım. Sanki donmuştu hareket etmiyordu. En ufak bir hareket.

Yere eğilerek kedinin başını okşar gibi yapıp elimi uzattım. Kediden hiç hareket yoktu gerçekten donmuştu. Elimi hızla çekip Sota diye kısık sesle seslendim. Hemen başını çevirip bana baktı ve direk yanıma geldi.

-Bak donmuş. dedim

Sota' da kediye donuk bir şekilde bakıyordu. 

-Sota , Sota...

Ne!! Sen nasıl dondun. 

Etrafıma bakınmaya başladım vücudumu  korku sarmıştı. Etrafımdaki her şeye bakmaya başladım kimse yoktu, başka donan kimse de yoktu. Zaman durmuş gibiydi. Kedi birden çözüldü. Diliyle elini başını yalamaya başladı sonra da yanımdan geçip ara sokağın ortasında durdu. Ben Sota'yı donmuş bir şeklide bırakamadığım için sadece uzaktan izliyordum. Kedi bir defa miyavladıktan sonra yanında karanlıkta biri belirdi. Sota'dan beş santim daha kısa olan biri.

Kediyle aynı anda yürüyorlardı bana doğru geliyordu. Korkudan hareketsiz kalmıştım. Ara sokaktan çıkıp yanıma kadar geldi. Elini uzattı;

- Merhaba ben Yuko Yoshi. dedi

Karamel renginde saçları. Göz yapısı çekik olduğundan ela göz rengine sahip olduğu zor anlaşıyordu birde gözlükleri, oval şeklindeydi. Uzun boylu hoş bir yüzü vardı.

Ne olup biteni anlamadığım sadece kedi diye bildim. Eli havada kalmış bir şekilde 

-Aaa o mu? Evet benden önce tanışmış sizinle ismi Take. dedi.

- Haa ! Havada kalan elini tutarak Asuka Ameya dedim.

-Take 'yi fark etmişsin o da seni fark etti. Aslında sizi arıyordum ama arkadaşının nasıl tepki vereceğini bilmediğim için onu dondurmak zorunda kaldım.

- Ne? Sota 'yı sen mi dondurdun.

- Evet benden haberiniz olmadığı için sizden nasıl bir tepki alacağımı bilmiyordum dedi.

- Peki kedi de ? dedim .

-A! yok o numaracıdır dedi gülümseyerek .

-Bizde sizi arıyorduk dedim. Şaşırarak bize baktı.

-Haberiniz var mı benden dedi.

-Aslında iki kişi arıyoruz ama kimi aradığımızı bilmiyoruz dedim.

-Artık Sota'yı çözsen mi?

-A! unuttum benim hatam deyip, hemen Sota 'yı çözdü.

Sota çözülünce etrafına afallamış bir şekilde bakıp hemen kendini toparladı ve savunma haline geçti. 

-Sota aradığımız bir kişiyi bulduk dedim hemen bir kavga çıkmadan.

Gardını indirmişti bir bana bir Yoshi' ye bakıyordu.

Tanışmamızı anlatarak Yoshi 'yle tanıştırdım kendini savunmak için dondurduğunu açıklamasına rağmen Sota biraz bozulmuştu.

Yoshi buralara uzaklardan geldiğini iki gündür dışarda kaldığını kedisi sayesinde yemek yiyebildiğini anlatınca Sota kendisiyle birlikte kütüphane kalabileceği söyledi. 

Üçümüz birlikte kütüphanenin yolunu tuttuk.

GELECEĞİN KOKUSUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin