0.6

105 24 56
                                    

CHANGBİN-

Hızlıca taksiden indikten sonra koşarak apartman kapısından içeri attım kendimi. Düşündükçe midem altüst oluyordu, duvarlar üstüme geliyordu.

Eve vardığımda hemen banyoya girdim. Artık kusacak bir şey kalmadığında kenara çökmüş Felix’i düşünüyordum. Anlattıklarını düşünüyordum.

~~~~~~~~~~~

“Hyung ben ölmek istedim. Hem de defalarca kez. Hiçbir şey hissedemezken anlamını bilmediğim bu acıdan kurtulmak istedim. Bu kadar acı çekerken ağlayamamaktan, hiçbir şeyi eğlenceli bulamamaktan yorulmuştum.”

Ağlayamamak mı? Felix mi? Onu ilk gördüğüm andan beri önümde hüngür hüngür ağlayan ta kendisi değil miydi?

“Neden bahsediyorsun Felix? Seni anlayamıyorum.”

“Ben boş bir üzüntüden başka hiçbir şey hissedemeyen bir caniydim hyung. Bir katilim. Bir zamanlar en yakınım olan kişiyi öldürdüm.”

Duyduklarımla ne yapacağımı bilemezken birden midemin bulandığını hissetmeye başladım. Felix ise adeta tepkimi ölçmek istermiş gibi gözlerini gözlerime dikmiş bana bakıyordu. Sadece devam et diyebildim.

“İçimdeki bu acıyla savaşacak kadar bile yaşamak istemiyordum. Ta ki seninle karşılaşana kadar. Seni ilk gördüğüm an önünde ağlamıştım hatırlıyor musun? Ha işte o an anladım sende bir şey vardı. Sende beni iyileştirecek bir şey vardı. Daha sonra kafede karşılaştığımız zamansa şaşırmıştım, hem de uzun zamandır ilk defa. Ve bunun sebebi yine sendin. Numaranı aldım, seninle bir kez daha görüşecektim eğer yine senin sayende bir şeyler hissettiğimi fark edersem seni bırakmayacaktım. Hissettim de, o gün kalbimin kırıldığını hissettim. Senin canını yaktığım için pişmanlık duydum. Sana karşı olan bu duygu neydi bilmiyorum ama bir şeyler vardı, sana yakın olmak istiyordum. Seninle ilgilenerek seni teselli etmek istiyordum, seni üzenlere karşılık içimde bir öfke vardı. İnternetten araştırdığımda benim gibi bir anda hissizleşen insanların aşk sayesinde normale dönmeye başladıklarını görmüştüm. Bu yüzden de aşık olmak istiyordum ama senin sayende buna gerek kalmadı. Şu anda benim için aşk veya bir sevgili gerekli değil. Bana gerekli olan tek şey sensin hyung.”

Hala anlayamıyordum. Ben, Felix’in bir şeyler hissetmesini mi sağlamıştım? Peki ya katil olması, o nasıl olmuştu? Bu puzzleda neden bu kadar eksik parça vardı? Midemin bulandığı yetmezmiş gibi artık başım da ağrıyordu.

“Daha demin katil olmaktan bahsediyordun, onda ciddi miydin? Değildin dimi? Öldürmek kelimesini mecaz olarak filan kullandın değil mi?” Beni onaylamasını umutla bekleyerek baktım ona.

Kafasını sallayarak “Hayır” demesiyle, tüylerimin diken diken olduğunu hissettim. İçim ürperiyordu.

“Gerçekten de birini öldürdüm.”

Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra konuşmasına devam etti.

“Adı Alex’ti onunla ilkokuldan beri arkadaştık ama sonra o ortaokula geçmemizle benden nefret etmeye başlamıştı, ben giderek okulda popüler olmuştum. Hep okul birincisi oluyordum, herkes beni çok seviyordu. Alex ise benim bunca şeyi hak etmediğimi düşünüyordu. Herkesin benden nefret etmesi için elinden ne geliyorsa yapmaya başlamıştı. Ama aksine ondan nefret edilmeye başlamıştı. O da buna karşılık tüm sırlarımı okula anlatmıştı.”

“Sırrımın ne olduğuna gelecek olursam”

Derin bir nefes aldı.

“Ben bir metresin oğluyum. Tabii babamın imajının zedelenmemesi için bunu herkes sır olarak saklıyordu. Annem, bana bakabilecek kadar sorumluluk sahibi olmadığı için ben, babam ve karısıyla beraber yaşıyordum. Ama onlar da benden pek haz etmezlerdi. Bir tane de abim var. Annesinin aksine o beni severdi, koruyup kollardı. Neyse hyung çok uzattım. Biraz daha devam edersem Mia’dan da bahsedeceğim.

FORGİVE YOURSELF |CHANGLİX| ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin