1.2

91 19 26
                                    

Yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın <3

-CHANGBİN-

“Ulan şansımıza sıçıyım ya. Sahile geldiğimiz an nasıl yağmur başlayabilir yaa” Felix’le beraber arabaya koşarken bir yandan da şansımdan yakınıyordum.

“Çok fena üşüdüm, ısıtıcıları açıyorum. Hı Changbin, bunlar çalışmıyor.” Saçları ıpıslaktı, yüzüne düşen perçemlerinden gözlerimi alamıyordum. “Isıtıcıların çalışmamaları gayet normal, çünkü araba çalışmıyor.” O an Felix’in büyüsüne kapıldığım için olayın ciddiyetinin farkında değildim. “Ne, araba mı çalışmıyor?! E biz ne halt yiyeceğiz!”

Daha sonra kendime gelerek bir kaç saniye ne yapabileceğimizi düşündükten sonra konuştum. “Bu soğukta buz gibi olan arabada daha fazla durursak hasta olmamız garanti. Kalk bi taksi maksi bi şey bulalım.”

Araban hızlıca inip, koşarak yolun olduğu tarafa geçtik. Yaklaşık 10 dakika boyunca boş taksi bulmaya çalışmıştık, sağanak yağmur yüzünden herkes taksilere hücum etmişti.

Taksiye bindiğimizde şoföre kendi evimin adresini vermiştim. “Felix, sen çok fena ıslandın. Yurt da çok uzak, sen en iyisi bana gel. Bi sıcak duş alıp üstünü değiştir, yağmur durunca da gidersin.”

“Ama-”

“Aması maması yok, dediğim gibi olacak”

Eve geldiğimizde ilk onun duş olmasına izin vermiştim, ben de o sırada bir havluyla saçımı kurularken bir yandan da daha sonrasında izlemek için film seçiyordum.

“Felix Green Way nasıl, onu izleyelim mi?”

“Efendim anlayamadım.”

“Diyorum ki Green Way’ı izleyelim mi?” Önceki ses tonuma nazaran daha sesli bir şekilde sormuştum.

“HI, NE DİYON?”

“Ashh cidden ŞU SUYU İKİ SANİYELİĞİNE Bİ KAPAT!” duyması için sinirle bağırmıştım. Ve sanırım bu sefer beni duymuştu, su sesleri kesilmişti. Tekrardan sorumu yöneltmek için ağzımı açıyordum ki ağzımı açmaya devam ettim ama bu sefer şaşkınlıktan açmıştım. Çünkü Felix yarı çıplak bir şekilde kapının önünde dikiliyordu. Eğer beline sardığı havlu da olmasa bizzat çıplak olacaktı.

“Lan üstüne bir şey giymeden ne çıkıyon?”

“İki saattir Felix Felix diye bağıran da kimdi?”

“Banyodayken suyu kapatıp da insan gibi cevap verebilirdin. Amaan neyse bi şey demedim say, git kıyafetini giyip gel.”

Felix’in karın kasları olduğunu bilmiyordum, dışardan pek de zayıf duruyordu oysaki.

Felix’in ardından ben de duşa girmiştim. Çıktığımda masanın yemeklerle donatıldığını gördüğümde ufak çaplı bir şaşkınlık geçirmiştim. “Bunların hepsini sen mi yaptın?”

“Yoo sipariş verdim. Bu kadar kısa sürede sence benim böyle şeyler yapabilme ihtimalim kaç?”

“%0”

“Ben de öyle düşünmüştüm. Hadi otur da yiyelim.”

Tıka basa yiyip masayı toplamadan kendimizi televizyonun önüne atmıştık. Filmin yarısına geldiğimizde kafamı Felix’e doğru çevirdiğimde bana baktığını fark etmiştim.

“Ne oldu, neye bakıyorsun?”

“Başından beri sana baktığımın ne zaman farkına varacaksın diye bakıyordum.” Niye? Filmi sıkıcı mı bulmuştu acaba?

FORGİVE YOURSELF |CHANGLİX| ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin