Bütün gece boyunca doğru düzgün uyıyamamıştım. Uykuya aşık olan bedenim 2 gündür uykuyu resmen reddediyordu ve bu durum artık beni rahatsız etmeye başlamıştı. Uykusuzluk hiç çekilmiyordu. İçeri sızan güneş ışığıyla saate baktım. Hava aydınlanmaya başlamıştı. Kalkıp hazırlandım ve evden vakit kaybetmeden çıktım.
Özel numaranın yolda mesaj atmaması beni hem şaşırtmış hemde sevindirmişti. Her kimse belli ki yaptığı eşek şakasından vazgeçmişti. Ya da ben öyle umuyordum... Okula girmemle Buğra hoplaya zıplaya yanıma geldi "Mesaj atan oldu mu? Var mı bir gelişme?" Yok dememle derin bir nefes verdi. Bu olay beni gerdiği kadar onu da geriyordu, hissediyordum. Benim için endişelendiğini her fırsatta dile getiriyor, dışarı tek çıkmamam için öğütler veriyordu. Yapabileceğim bir şey yoktu, illa ki okula gidip geliyordum ve Buğra sürekli bana eşlik edemezdi. Bana zarar vermek isteyen biri olsa bunu yapabileceği bir sürü savunmasız anım vardı. Hele ki bu özel numaranın beni tanıdığını varsayarsak bana bir zarar verme durumunda peşime düşecek bir ailem yoktu. Yani en azından ben böyle düşünüyordum.
Zilin çalmasıyla Buğrayla ayrılıp sınıflarımıza gittik. Bugün tek istediğim okulun hemen bitmesiydi. Can bir yandan, Fırat bir yandan.. Benim sessiz - sakin, hayalet gibi geçen hayatıma ne olmuştu birden?
Sınıfa girerken Fıratın kapıda beklediğini görmemle kaşlarım çatıldı. Ne işi vardı bunun burada? 11'lerin sınıfları alt katta olduğu için burada olması son derece saçmaydı. Benimle alakalı olmadığını düşünüp sınıfa ona bakmadan girmeye çalıştım. Çalıştım diyorum çünkü hayvan gibi kolumu tutmuştu. Yandan yandan sert olduğunu düşündüğüm bakışlarımı gönderdim. Oda sert bakışlarını bana atarak konuşmaya başladı.
"Çantanı al çıkalım hemen, konuşmamız gerek."
"Ne demek çıkalım? Okul bitmeden bir yere gitmiyorum. Ayrıca ne konuşacağız seninle?"
"Konuşunca görürsün Güneş. Omzuma atıp okuldan o halde çıkmak istemiyorsan çabuk gel hoca gelmeden, bekliyorum."
"Gelmiyorum bir yere." diyip sınıfa girdim. Sırama oturmamla geri kalkmam bir oldu. Beni omzuna alıp çantamı da eline aldı. Sınıftakiler bize bakarken içeri hoca da girdi. Heh bir bu eksikti.... Fırat hocaya göz ucuyla bakıp omzunda benimle birlikte sınıftan çıktı. Bağırsam da işe yaramayacağını bildiğim için ve daha çok dikkat çekmemek için sesimi çıkarmadım. Tek düşündüğüm babamın olayı duyarsa vereceği tepkiydi. Öyle sığ bir adamdı ki bu olayın sonu okuldan almaya kadar bile gidebilirdi. Bunu da babama yetiştirebilecek tek kişi Fırat olduğundan içim bir nebze de olsa rahattı. Babamın karşısına geçip 'Kızını zorla omzuma atıp okuldan kaçırdım.!' demezdi heralde. Merdivenleri inecekken seslendim, "Tamam geleceğim seninle, indir beni." Söylediğim şeylerin doğruluğunu sorgular gibi yüzüme baktı bir müddet. Sonra inanmış olacak ki beni yavaşça yere bıraktı. Merdivenlerden inmem için işaret etmeye başladı. Bende hiç tartışmak istemediğim için önden önden gitmeye başladım.
Okulun kapısına gelince nereye gideceğimizi bilmediğim için bekledim. Durmamı önemsemeden yürümeye devam eden Fırat'ı takip ettim sonrasında.
Çıkmaz bir sokağa girmesiyle durdu ve bana doğru döndü.
"Şimdi sözümü kesmeden beni dinle tamam mı? Gereksiz soruları sevmem. Bir şeyi de iki kere anlatmam. Ya anlarsın anlattığımı ya da anlamadan dinlemeden bundan sonraki hayatına ayak uydurursun. Karar senin.!"
Bundan sonra ki hayatın derken? Bundan önce hayatım nasılsa bundan sonra da öyle olacaktı tabi ki. Böyle konuşması bana özel numarayı hatırlattı. Fırat olabilir miydi? Bu düşünceyle o konuşmaya başlamadan hemen sordum.
" Özel numara sen misin yoksa?"" O lavuğa da gelecek sıra, ama öncelikli konum o değil. Şimdi iyi dinle beni. Dediğim gibi ikinci kez anlatmam." Ne söyleyeceğini bilmez gibi bekledi bir süre. Sonrasında derin bir nefes alıp konuşmaya devam etti.
"Evleniyoruz!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HASTALIKLI AŞK
ChickLitBabası tarafından el üstünde tutulan, babasının biricik kızı olamadım hiçbir zaman. Hayatın tüm zorluklarını çok küçük yaşta görmüş, küçük yaşımda büyümek zorunda kalmıştım. Çocukluğumu dolu dolu yaşayamadım değil, ben hayatımda hiç çocuk olmamıştım...