Eski diyar, adını gerçekten çok eski olmasından alıyordu. İdigina ve Buranun nehirleri arasında kalan bu verimli topraklar ilk insandan beri devamlı yaşanılan bir yer olmuştu. Dünya kurulduğundan beri vardı ve muhtemelen dünyanın son gününe kadar da bu diyar yaşamaya devam edecekti.
Eski diyar'ın güneyinde sıcak bir iklime sahip olan Askaniya krallığı vardı. İnsanlar bu krallıkta mutlu yaşarlardı. Herkes işinde gücünde ve huzurluydu. Ne yazık ki bu durum kuzey topraklarının hakimi Kalde krallığının Askaniya'ya savaş açmasıyla son buldu.
Bu topraktaki devletler aslında kardeş gibiydi. Aynı şeyleri yer ,içer aynı dine inanır ve bir arada yaşarlardı. Aralarına düşmanlık girdi ve bu birliktelikleri sonlandı. Bu düşmanlık zenginlik,hırs,ve açgözlülüktü.
Kalde krallığı açtığı savaşta müttefik aramış ve batının hakimi Palmira krallığı ile iş birliği yapmıştı. Şimdi onlar Askaniya topraklarından kopartabildikleri kadar değerli maden kopartıp zenginlik hayallerine ulaşmak amacındaydılar. Askaniya krallığı ise tek başına zorlu bir mücadele içerisindeydi. Halkının hakkını başka devletlere yedirmek istemiyordu. Kendi topraklarından çıkan madenler kendilerine aitti. Bunu paylaşmak istemiyorlardı. Ve inandıkları dinin tanrısı savaşmamalarını emretmesine rağmen onlar hem birbirlerine hem de tanrıya düşman oldular. Ne yaptıklarının farkına bile varamamışken bir de tanrıya dua ettiler. Onlar elbette bu savaşta yenilmişti ancak bunu henüz idrak edememişlerdi.
*****
Prens yaltra ve general kurt birlikte sarayın içinde yürüyorlardı savaşa dair tüm planlamaları yapmışlar ve orduyu hazırlamışlardı. İkisi yakın arkadaştı. General kurt un babası on beş sene önce başka bir savaşta babasını kaybetmişti. Babası kralın sağ koluydu ve canını onun için feda etmişti. Kral bunun karşılığını Kurt'u yetiştirerek vermişti. Onu sarayına almış en iyi eğitimleri verdirmiş ve prenslerle kardeş gibi büyümüştü. Şimdi kurt ve yaltra yirmi beş senedir olduğu gibi yine yan yana tıpkı kardeş gibi birlikte yürüyorlardı.
Ordu hazırlanmıştı. Yaltra ve Kurt atlarına bindiler ve yaklaşık beş bin kişiyle birlikte yola koyuldular. Bir hafta sonra bahar bayramı vardı. İnanışlara göre bahar bayramında savaşmak yasaktı. Bir hafta sürecek bahar bayramında ordu eksikliklerini giderecek ve savaşmak için daha iyi hale gelecekti. Kurt içinden bahar bayramının hızlıca bitmesi için dilek diledi. Çünkü savaşmak onun için yaşam biçimiydi.
*****
Kral Zu hazırlıkları tamamlamıştı. Bahar bayramı için gerekli olan her şey tamamdı. Geriye bir tek avının gelmesini beklemek kalmıştı. Kral Zu tahtında arkasına yaslandı ve planından memnuniyet duyarak gözlerini kapattı.
*****
Yağmur usul usul yağarken başını gökyüzüne çevirdi. Yanığına düşen yağmur damlaları bir gözyaşı misali aşağı süzüldü.
Genç kız kendi kendine kıkırdamaya başladı. En sonunda bahar gelmişti ve bu onu oldukça mutlu ediyordu. Bahar tatili için aklında birçok plan vardı. Öğrencileriyle birlikte vakit geçirecek ve onları mutlu edecekti. Bir sürü oyunlar oynayacaklar ve eğlence düzenleyeceklerdi. Bu fikir içerisinde küçük okulunun yolunu tuttu.
Okulun bahçesi yağmur yağdığı için bomboştu. Zena içeri girdi ve sınıfına yöneldi. Öğrencileri heyecanla birbirlerine bir şeyler anlatıyordu. Ne olduğunu kapıdan girer girmez merak etmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MUL
Fantasyİdigina ve Buranun nehirleri arasında kalan eski bir diyar. Kendisini henüz keşfeden bir kız ve onun rüyalarını süsleyen bir adam... Zena kendisinin şaman olduğunu yeni öğrenmişken bile düşmanlar edinir. Zor olan ise gerçek dostlarını bulmaktır. G...