PRIDE *TAEKOOK*

*buraya kadar*

*Öldüğünü öğrendikten bir hafta sonra Jungkook'dan*

Grafiti yaptığımız duvarın üstüne oturup mp3'de ki sesi dinlemeye başladım.

"Hey aptal surat sus artık ! Ohh ilk öncelikle sevgilim, bir tanem Jeon Jungkook ama bir saniye şimdilik Jeon sonradan Kim Jungkook ! İlk öncelikle doğum gününü kutlarım Jungkook artık büyük adam oldun bunu kutluyorum sonrasında ise ahhh ! Bilirsin Jeonguk ben pek romantik bir insan değilim sevgimi davranışlarım ile anlatırım bazen ne dediğimi ben bile bilmiyorum ve yaptığım sonrasında yapacağım bütün şeyler için özür dilerim o yüzden yanımda kalmaya devam et çünkü ben sensiz olamam biz özeliz Jeonguk bunu unutma izlediğim bir anime de 'karsız kış olur ama kışsız kar olmaz' diyordu işte ben karım sen kış eğer gelecekte bir sorun olursa devam et Jeon ben seni her zaman destekleyeceğim bir değil beş daha destekleyeceğim ve şimdi kapatıyorum seni çok seviyorum !"

Aklımda düşünmek istediğim çok şey var ama yapamıyorum göz yaşlarım akıyordu vücudum gerçeği kaldıramıyor Taehyung'u hiçbirşeye sığdıramıyorum...

Beni koruyacağına söz vermiştin Taehyung şimdi ise canımı en çok yakan şey oldun küstahlıktan başka birşey değil bu.

Seni affetmeyeceğim...

_

*Beş yıl sonra Jungkook'dan*

Aldığım kocaman çikolatalı pasta ile saat gece dörtte sahildeydim.

Beş yıl önce on dokuz haziranda söz vermişti bana bugün çikolatalı bir pasta alacağına ama ben çoktan dört yılı onsuz kutladım.

Kendimden haber verecek olursam Tokyo'daydım herşey ile yüzleştim ve buraya gelmiştim.

Herkes için aşkın şehri Paris'ti ama benim için Tokyo, Taehyung çok seviyordu çünkü.

Ahh ! Sanırım bir daha asla aşık olamayacağım !

Dediklerime gülüp pastaya baktım ve şimdilik yemek istemediğime karar verip kuma uzandım.

Jimin ve Yoongi Hyung evlenmiştiler ve Busan'da yaşıyorlardı, Jimin dediği gibi bir doktor olmuştu Yoongi Hyung'da mimar.

Jin Hyung ise manken olmuştu ve Amerika'da lansmanlar falan uğraşıyordu, Namjoon ise abisinin yani Taehyung'un yerini devralıp devam etti, Hoseok Hyung'a gelirsek o, salak Baekhyun'u eğiteceğini söyleyip öğretmen olmuştu.

Ben ise meslek olarak solisttim ve ek olarak gitar bir kaç şey daha çalıyordum ünlü bir gruptuk bazı mekanlarda çalıyorduk.

Düşündüklerime devam edeceğim sırada ilerden gelen sesler ile oraya doğru yürüdüm ve vardığımda beni görmeyecekleri şekilde durup dinlemey başladım :

"O kadar meraklıysan benimkini yalayabilirsin, Kaneki-kun." çocuk dediği gibi fermuarını açmaya başlamıştı ve :

"Isırır veya başka birşey yaparsan senin o üç santimlik buruşuğunu kökünden alırım duydun mu ?"

"Yok duyamadım." dediğim şey ile hepsi bana bakmıştı ve :

"Uzayın ve bir daha bu çocuğu rahatsız etmeyin ?" dediğim ile içlerinden biri :

"Telefuze bakarsak Japon değilsin ayrıca bu herif gay dayağı hak ediyor !" dedikleri ile gülüp aklıma o gün gelmişti ama üzgünüm ben Taehyung'un tarzı ile ilerlemeyeceğim.

İçlerinden birine yumruk atmıştım ve diğerlerine bakıp :

"Eğer sizde aynısını istemiyorsanız arkadaşınızı alıp uzayın." dediğim gibi yapıp gitmişlerdi.

İsminin Kaneki olduğunu öğrendiğim çocuk ise :

"Teşekkür ederim yarattığım sorun için ise özür dilerim iyi geceler." yüzünde ki yaraları görmüştüm ve yarı çıplak vücudu aklımın kalacağını bildiğim için :

"Bugün bende kal korkma birşey yapmayacağım istersen telefonumu veririm bir durumda ararsın veya endişeye düştüğünde polis falan sadece bu hal ile eve gitme." çocuk dediklerim ile ağlayarak bana döndü ve :

"Neden bunu yapasınız ?" dediği ile sırıtıp :

"Kim bilir Kaneki-kun ? "

-Final-

-

Umarım bu hikayeyi beğenmişsinizdir millet !!

Ve lütfen düşüncelerinizi ve beğenmediğiniz bir kısım olursa yorum yapınız.

Sağlıcakla kalın !!!