Yazar'dan
'Gel' sesini duyması ile içeri adımlanmışdı genç olan büyüğü ise bacaklarını bir masaya yaslamış bir şekilde bazı prosedürleri inceliyordu, genç olan vücudunu tamamen büyük olanın odasına soktuğu zaman çekingen olan sesi ile beraber :
"Imm şey Hyungnim ?" diye ağzını aralamıştı.
Büyük olan ilk defa birinin verdiği heyecan ile gülümseyerek küçüğüne dönmüştü ve bacaklarını yasladığı sandalyeden kaldırıp küçüğüne doğru ilerledi, aralarında iki adım olacak şekilde durduğunda küçüğünün yüzünün kızarması ile 'Sevimli...' diye geçirse de içinden dışından :
"Hoş geldin Jeon." diyebilmişti.
Küçüğü, büyüğünün dediği şey ile gözlerini bir kaç kez kırpıp kendine gelmişti ardından gözlerini büyüğünün gözlerine sabitleyip :
"Hoş buldum Hyungnim." demişti.
Küçük olan anın verdiği duygu ile bir an her şeyi unutmuştu ailesini, dış etkenleri, dayak yemeyi, dışlanmayı onun için kötü olan her şeyi unutmuş ve büyüğünün gözlerinin verdiği güven ile yeni duygular hissetmeye başlamıştı. Zaman veya Dünya durmamıştı ama iki vücudunda bütün işlevi durmuş sadece biz olarak bencilleşmişlerdi ve ikisi de bu anın bozulmaması için dua eder olmuşlardı.
Büyük olan elini küçüğünün yüzüne çıkarmıştı ve saçlarını okşamıştı ardından derin bir şekilde yutkunup, gözlerini küçüğününkinden ayırmayıp :
"Asistanım olarak başlayacaksın, Jeon ve üniversite başlayana kadar bu iş sürecek." küçük memnun olmamış bir tavırla dudaklarını büzüştürüp ağzını araladı itiraz etmek için ve :
"Ama Hyun-" sözünü kesen büyüğün boğuk ve tahrik edici olan sesiydi :
"Anlaştık mı bebeğim ?" küçük olan içinden 'Sanırım heyecandan bayılacağım' diye geçirirken büyük olan 'Öpmemek elde değil sadece benim elde etmem için yaratılmış' diye geçiriyordu ve sonunda küçük olan :
"Anlaştık patron Kim ve patron-çalışan olarak başarılarımızı dilerim." demişti küçük olan ardından arka cebinde ki telefonu çıkartıp bir şeyler yapmaya başladı büyük olan ise dikkatle yaptığı şeyi merak edip :
"Ne yapıyorsun Jungkook ?" diye sormuştu küçük olan büyüğünün sorusu ile güzel bir gülümseme sunup :
"İlk iş günümüzün tarihini kaydediyorum Hyungnim o gün geldiğinde bana kocaman bir çikolatalı pasta alasın diye." küçük olanın dediği ile büyük olanda gülümsemişti ve bir yandan da içinden 'Saf, masum, temiz bir meleğin şahidi olmalı' diye geçiriyordu.
Büyük olan şuan tamamen küçüğünün şehvetine ve hayat arzusuna takılı kalmıştı vede duygularını da cevaplandırmaya başlamıştı.
Jungook çok güzel bir çocuk sevimli, dürüst, sadakatli, saygılı, mutlu olmayı bilen, neşeli ve daha çoğu...
Mutlu kalamadığı bir hayat yaşıyordu velakin ama ne olacaktı Taehyung onun yine ilk tanıştıkları günkü gibi süper kahramanı mı olacaktı ?
Yoksa 'Git' dediğinde giden bir var-yok mu ?
-
Kıyameti Selamet Millet !
Umarım beğenirsiniz, sağlıcakla kalın ve dikkat edin !
Buradan da genç neslin hayatını katleden herkesin Tanrı belasını versin !
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PRIDE *TAEKOOK*
FanfictionÇıplak vücudum kırmızı saten çarşafların arasında saklanıyor çekilmekten ve emilmekten yorulmuş sertliğim dinleniyor bende bu sessizliği dinliyorum her şey çok güzel sen, ben, biz artık varoluşumuzu dinliyoruz ; Siyah havucu doğrarken ki havucu nazi...