*aynı yola*

1.3K 115 30
                                    


Taehyung'dan

Belki şuan sadece her zaman ki gibi 'Anı yaşamalıydım.' elimi Jungkook'un şortunun arka ceplerine atıp okşamalıydım ama yapamıyordum neden ?

Sadece bir buçuk aydır birlikteydik ve her hareketi beni cezbediyordu.

Ahh... Belki sadece genç olduğu içindir.

Olur ya ben biraz yaşlı o gençliğinin tam en güzel anlarında bu etkiliyor olmalı.

Düşüncelerimden ayrılıp üstümde ki sülietin gözlerine baktım ve bir karadelik misali kapılmadan ağzımı araladım :

"Jungkook-ah bunu yapamayız ?" dediğim ile gülümseyerek yüzüme baktı ardından :

"Ama Hyungnim ben çokça zor durumdayım hmmm ?" dediği ile daha fazla sertleşmemek için onu yatağa yatırıp, kalktım ve kalktığım anda bir inleme sesi duymam ile sesin geldiği tarafa baktım.

Tanrı'm....

Bilgisayar ekranında sevişen bir gay çift vardı.

Gerçi şaşırmamalıyım daha onsekiz yaşında ve hormanları dengesiz.

Düşündüğüm şeye sırıtıp bilgisayara yaklaştım ve videoyu kapatıp, hemen bilgisayarın yanında ki sandalyeyi çekip oturacaktım ki sandalyenin dibinde olan içki şişelerini gördüm.

Delirmiş olmalı bu içkilere otuz yaş üstü insanlar zor katlanıyor.

Gözlerimi büyük bir kızgınlık ve merakla Jungkook'a çevirdiğimde bana sırıtarak bakıyordu ve bir hayalide davetkar.

Etkileyici hareketlerini bir kenara bırakıp :

"Ne yaptığını sanıyorsun Jungkook neyin var ki bu kadar içip, hormanlarını tutamıyorsun ?" dediğim ile kıkırdayıp başını geriye attı ardından toparlanıp ayağa kalktı ve oturduğum yere gelip kucağıma oturdu ardından ise onu kaldıramayım diye bacaklarını boşluğa soktu.

İçkinin ve hormonlarının etkisi yoksa böyle olmazdı ama ben ona her an böyle olacakmış gibiyim.

"Hyungnim ne düşünüyorsun kiği kucağında benim gibi bir bebiş var ?" dediği ile ona döndüm ve öpmemek için zor tuttuğum dudaklarımı araladım :

"Neden bu kadar içtin ?"

"Bilirsin Hyungnim ben yüzyılda bir gelen o dahilerdenim ama kimsenin haberi yok." cümlesinin sonunda ise dudak büzüp durdu ardından ben ise :

"Neden izliyorsun peki ?"

"Sadece kafamı dağıtmak içindi ama onsekiz yaşında bir ergen olduğumu unutmuşum." cümlesinin sonunda gülmüştü.

Anlayamıyor değildim sadece bu yapbozu bitirebilmek için parçalara ihtiyacım var.

"Taehyung bu gece adınla inlemek istiyorum."

"Ertesi sabah pişman olacağın şeyler yapma sağlıklı düşünemiyorsun." diyip çıkmaya çalışacağım an ellerimden tuttu ardından :

" 'Duygular eylemde saklıdır.' bir dizide duymuştum ama inanmamıştım..." yutkunup tekrardan söze başladı :

"İki teorim var bu söz için bir insanlar salak ve anlayamıyor, iki daha sert eylemlere ihtiyaç var."

Üstünde çokça düşünmem gereken bir söz ama şuda var ki cevap aramayacak kadar basit bir insanım.

Jungkook'un gözlerine baktım tekrardan ve ağlamamak için dolan gözlerine baktım ve sağ elimi yanağına çıkarıp, okşamaya başladım ardından :

"Neden ağlıyorsun ?" cümlem ile gözünden bir yaş dökülmüştü ve elimi hareket ettirip sileceğim sırada :

"Immm Hyungnim beni sadece şuan ki durumdan kurtarsan olmaz mı ?" dediğini anlamamış bir şekilde bakıyordum ki kalçasını hareket ettirip, sertliğime oturdu ve sürtünmeye başladığında boğuk bir inleme bıraktım.

O buna sevinmiş olacak ki gülümsüyordu ama bu durumdan hoşnut değildim.

Jungkook'u belinden kavrayıp bacaklarını çıkardım ve sandalyeden kalktım ardından onu sandalyeye geri oturtup ağzımı araladım :

"Kendin halletmelisin." diyip ayağa kalktım ve kapıya yaklaştım ve tam açıp, çıkacağım sırada :

"Senin için bir şey ifade etmiyorum değil mi ?" ağalak ve üzgün sesi ile sorduğu soruya gülümseyip :

"Hayır tam aksine eğer bugün seninle beraber olsaydım benim için bir şey ifade etmiyor olurdun ve ayrıca..." yutkunup tekrardan söze girdim :

"...o yüzyılda bir gelen dahi değilmişsin yoksa anlardın değil mi Jungkook-ah" sözümü bitirip onun konuşmasına izin vermeden odasından ayrıldım.

Yarın olanları hatırlamaması dileği ile...

-

Kıyameti Selamet Millet !

Umarım beğenirsiniz, sağlıcakla kalın ve dikkat edin !

PRIDE *TAEKOOK*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin