Dora neredeyse bir Tanrıça ilan edilmek üzereydi Geos halkı tarafından. Geçmişimizi görmüş ve geleceğimizi bilen birisiydi artık o.
....
Kafasında dolanan düşünceler her zamanki soğukkanlılığını koruması gerektiğini hatırlatıyordu ona. Tauru için sa...
<<Hikayemizde başlıca karakterlere ait olay örgülerini bu ilk bölümlerde temellendirerek gidiyoruz ki bu sayede ileriki bölümlerde yavaş yavaş ipuçlarını yakalayabileceksiniz... ve sonuçta birleşecek olay örgülerini de şimdiden sağlamlaştırmış oluyoruz.>>
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tüm bunlar yaşanırken, o gün sabah Ester İleri-Teknik-Ulaşım-Araçları (ITUA) şirketindeki çalışma odasına varmıştı. Üç kişi paylaştıkları çalışma odasındaki İş arkadaşları ile yeni proje üzerine derin bir beyin fırtınasına öylesine dalmışlardı ki, odalarına gelip onları bir süre izleyen proje şefi Roksan'ın öylece onlara hayran ve heyecanlı bakışını fark etmediler bile.
Roksan, şirketin en tecrübeli ve en eski mühendisi olmasa da çok azimli,çok zeki, beyninin en ince kıvrımlarında adeta dans edercesine bir düşünce sistematiği ile projeleri bir sonuca ulaştıran müthiş bir kızdı. Kızıl ve kıvırcık saçlarını omuzları hizasında kestirirdi her zaman. Böyle kendini hem sevimli hem de alımlı buluyordu. Babasının onu bu şekilde beğenmesi etkilemişti belki de. Küçükken zekasındaki parlaklığı da ilk fark eden babası olmuştu. Bu yüzden onu yaşıtlarına göre hep daha zorlayıcı görevlere yöneltir ve Roksan'ın zor görevlerini başarmasını hayranlıkla izlerdi. Görevler başarıyla sonuçlandığında da babasının saçlarının ona ne kadar çok yakıştığını söyleyerek saçlarını severek okşaması kendisine olan güvenini sürekli beslemişti.
Ester ile arkadaşları Arat ve Urban, Roksan'ın ekibinde olmaktan, daha doğrusu yeni proje için Roksan'ın onları seçmiş olmasından son derece mutlulardı. Bu mutlulukları onlara öyle bir güç ve motivasyon veriyordu ki, gece gündüz proje ile yatıp kalkıyorlar,gece yalnızken düşündüklerini, sabah mutlaka birlikte tartışıyorlar ve kayıt altına alıyorlardı. Aralarında bir kural oluşturmuşlardı. Her gün sabah tartışıp konuşmak için her birinin yepyeni fikir ile gelmeleri konusunda ve bunları saçma sapan da olsa kayıt altına almalarına yönelik birbirlerine söz vermişler ve bunu da neredeyse bir aydır uyguluyorlardı. Roksan bu kuraldan habersiz onları izlerken mutlu olmuş, proje için doğru kişileri seçtiğini bir kez daha o anda teyit etmişti.
Roksan bu projeyi gönüllü olarak istemişti. Çok uzun zamandır şirketin gündemine ara ara giren bu proje konusu, şimdiye kadar hiç çalışılmamış bir alan olduğundan, ve tüm projeden haberdar olanların sonuçlanmayacağına neredeyse kesin gözüyle baktıklarından, böyle bir proje ile uğraşmaktan kaçınıyorlar,kariyerlerinde boşa kürek çekmek istemiyorlardı. Roksan da şirkette çalışmaya başladığı ilk zamanlarda bu proje konusunu duyuyor, ancak hiç kimsenin yanaşmamasından dolayı O da endişe ile, hem de tecrübesizliğinin verdiği çekingenlikle uzak duruyordu. Bu projenin tekrar gündeme geleceği günün bir akşam öncesinde, Ester ile birlikte kahve sohbetlerinin bitimine doğru,şirketin yeni projeleri üzerine konu açılmıştı. Bir ara Ester'in meraklı bir cümlesi onu da heyecanlandırmıştı.
"Ben aslında çok uçuk bir projede çalışmak istiyorum.Heyecanlandırsın, içine çeksin beni! Deli etsin Hatta! Böyle bir proje yok! Veya olsa da benim gibi toy birini böyle bir projeye niye alsınlar ki?
