Dora neredeyse bir Tanrıça ilan edilmek üzereydi Geos halkı tarafından. Geçmişimizi görmüş ve geleceğimizi bilen birisiydi artık o.
....
Kafasında dolanan düşünceler her zamanki soğukkanlılığını koruması gerektiğini hatırlatıyordu ona. Tauru için sa...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Resim : evrimagaci.com
Tauru, o gün derse geç kalmamak için, amfiye giden merdivenleri ikişer ikişer tırmanıyordu. Biraz evvel Sagi ile haberleşmişlerdi. Sagi, 'bir inceleme ve görüşü için çağrıldığı yerden bu gece dönemeyeceğini' bildirmişti. Zaman zaman Sagi'nin de Tauru'nun da işlerinde en iyileri olmalarından dolayı danışmanlık, konuşma ve konferans için evden ayrı kaldıkları oluyordu. Sagi'nin sesinde bu kez farklı bir heyecan hissediliyordu. Belki de bu yüzden, kendisi de hayat eşinin heyecanına ortak olmuş gibi, zevkli ve coşku içindeydi.
Yüzüne yayılan gülümseme, bu coşkunun bir belirtisi gibiydi. Tauru'nun merdivenleri hızlı çıkışı, derse girmeden önce kendisiyle görüşmek için amfinin önünde beklemekte olan doktora öğrencisi Ozas ile az kalsın çarpışmasına sebep olacaktı. Ozas küçük bir hamle ile kenara çekilince, iki gülümseyen yüz karşı karşıya gelmiş oldu.
"Hocam!"
"Evvet!"
Nefesini düzenleme çabasındaki bir cevaplama tonu ile ani duruşuna destek oldu Tauru. Ozas ise, hocasının derse geç kalmak istemediğini anladığından, hemen ertelemişti isteğini.
"Ders çıkışında görüşelim hocam, derse geç kalmayalım."
Birlikte amfiye girdiler. Ozas en öndeki sıraya, Tauru da öğretmen masasına doğru yöneldi. Bugünkü konuya giriş yapmak için öğrencilere doğru döndü ve bir kaç derin nefesin ardından kaos kavramını tanımlamaya başladı.
"Sözlük anlamı olarak karışıklık, kargaşa, düzensizlik anlamlarıyla karşımıza çıkan Kaos hakkında konuşacağız bugün. Bilimin bakış açısı ile bakarsak da 'düzensizliğin içindeki düzeni ifade ettiğini' görüyoruz kaosun. Diğer yandan, bilim insanlarının mutasyon ile ilgili tanımlamalarına bakacak olursak,bunu da 'rastlantısallık' ile açıklamakta olduklarını görüyoruz. Peki bu iki tanımdan hareketle sormak isterim;'rastlantısal olmayanı' nasıl tarif etmek gerekir?"
Sınıfın karşısında, amfinin geneline bakarak beklemeye başladı. Bir süre sessizliğin hakim olduğu amfide, orta sıralardan bir ses önce zayıf ve çekingen bir tonda, sonra daha güvenle konuşmaya başladı.
"Hocam,evrendeki olayların nedenleri ve sonuçları vardır. Evren bir düzen içindedir. Kargaşa ve düzensizliğin bilimsel yönü ne olabilir ki? Ben bunu anlamakta zorlanıyorum."
En arka sıradan bir başka ses yavaşça cevap verdi sanki bu soruya.
"Geos'ta her şey karma karışıklığa doğru sürükleniyor. Düzen varmış gibi gösterilirken, kargaşa içinde yaşıyormuş gibi hissediyorum ben kendimi."
Tauruaraya girdi bu konuşmadan sonra.
"Evet,evren bir düzen içindedir. Ama bu düzen aynı zamanda kaotik bir düzendir. Doğadaki birçok olay doğrusal ve rastgele değildir.Mesela..."
