4. Bölüm
...
"Ağğğyy" Düşen sigaram çıplak bacağıma değdiğin de bir çığlık kaçmıştı dudaklarımdan.
Hızla ayağa kalktım. Yan tarafımda bulunan sokak lambasının el verdiğince bacağıma baktım."Allah kahretsin!!" diyerek Efkan da ayağa kalkmıştı. "Ne tür bir şeysin sen!" diyerek sinirle konuştuğunda yanan bacağıma aldırmadan kafamı kaldırıp Efkan'a baktım. Tamamen şaşkınlık ve sinir vardı yüzümde. Gelmiş ve iki dakikada bozmuştu zaten bozuk olan sinirlerimi.
"Asıl sen ne tür bir geri zekalısın! İnsan olan bir insana öyle sessiz sedasız yaklaşmaz!"
"Ağzın ne bozuk çıktı seninde buraya gelende hata."
"İyi gelmeseydin o zaman! Sana peşimden gel diyen mi oldu!" diyerek sinirle soludum.
Kendine gel Nare!
"İyi o zaman gidiyorum ben! Ne halin varsa gör." diyerek arkasını döndüğünde derin bir nefes aldım. Lanet olsun şimdiki yapacağım şeye.
"Bekle..." dediğimde durdu.
"Bak bacağım yandı o yüzden... yani... bağırmam tamamen refklesti." bana doğru dönüp yüzüme baktı. Bu bakış beni çileden çıkarırken gözlerimi kapatıp sakin olmaya çalıştım.O dik başlı, burnu düşse eğilip almayan kız -bu ben oluyorum.- Ne hallere düşmüştüm böyle?
Burnun düştüğünde yerden almazsan Allah'ta böyle cezanı verir işte.
"Ve" dedi e harfini uzatarak.
"Özür dilerim." dedim isteksizce ağzımın içinde geveleyerek.
Ben dik başlı özgür Nare Alaca... Bir adamdan özür diliyordum. Bunu haftalar önce biri bana söylemiş olsaydı eğer ona bir tarafımla gülerdim.
Şimdi hayat sana bir tarafı ile gülüyor. Aynen iç sesimin dediği gibiydi.
"Gel." diyerek arkasını dönüp ilerledi. Sanki evcil hayvanını çağırıyordu beyefendi.
Yerimden kımıldamadan öylece durdum. Biraz ilerlediğinde arkasından benim gelmediğimi fark etmiş olmalı ki durup bana döndü.
"Neyi bekliyorsun? Davetiye falan mı yollayayım." Öküz ne olacak.
Kaşlarımı kaldırıp kollarımı göğsümde çarpazladım.
"Lütfen" diyerek ağzının içinde gevelediğinde 'cık' sesi çıktı ağzımdan.
Evet daha demin gitmesin diye yalvaran bendim.
"Lütfen gel Nare." dediğinde umursamazca omuz silkip valizimi ve çantamı alıp peşinden ilerledim.
"Ya sabır." diyerek benim peşimden geldiğinde dudağım tek tarafa doğru zaferle kıvrıldı.
Önümde bulunan Range Rover'a aşkla baktım. Allah'ım benim arbam ile aynı modeldi.
Gözlerim dolarken duygusallığa bağladığım için içimden tekrar sıraladım kendime küfürleri...
Ben arabamı özlemiştim.
Arka kapıya ilerleyip açtığımda Efkanˆın sesi ile ona baktım.
"Senin şoförün değilim."
"Tabiki değilsin." diyerek homurdanıp elimdeki valizi sert bir şekilde koltuğa koyup aynı sertlikle kapıyı kapattım.
Özür dilerim bebeğim. Sahibinin yüzünden.
Arabaya üzgün bir şekilde bakıp ön kapıya ilerledim. Efkan'nın gözleri benim üzerimde olduğunu kafamı ona çevirince fark etmiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pardon, Benimle Evlenir misin?
General FictionYaşlısın" "Küçüksün!" "Yaşlısın!!" diyerek burnumu havaya kaldırdım. O inatçı ise ben ondan daha çok inatçıydım. Bu yaptığım hareketle daha da yakınlaşmıştık birbirimize. Nefesi yüzümü yalayıp geçerken ben nefessizlikten boğuluyordum. "Ya sabır.." d...