Değişen sargıları ve alnında ki dikişlerden kurtulduğun da derin bir nefes aldı Nare.
Kolunda ki alçı yerini sargıya bıraksa da eskisinden daha iyi hareket ediyordu.
Saat ilerlerken odasından dışarıya çıkmamış Esma Hanım'ın ona getirdiği yemeği yememişti.
Karnı açlıktan guruldasa da hain üçlüye kırılmıştı. Tamam gitmeden Maya'yı kendine benzetecekti. Ama daha ilk dakikadan kendine benzemişti.,
Lan! Cadı kız daha ilk dakikadan onu satmıştı. Nare Alaca'yı!
Hoş bununla gurur duysa da kendine yapılan yanlış iyi bir cezayı hak ediyordu. Elbette kendinden özür dilemeye gelecektiler.
Tam sinsi sinsi bu üçlünün hakkında sinsi planlar yaparken kapısı çalındı.
"Ah neydi o meşhur ata sözü... Mmm.. Ah! buldum iti an planını uygula."
Daha kendisi bir kelime etmeden açılan kapıdan hain üçlü masum masum gülümseyerek içeriye girdiler.
Nare'yi tek bırakma istemeselerde Allah Efkan ve gazabından bizleri korusun diyerek oradan sıvışmışlardı.
Nare'yi ve yapacaklarının Efkan'ı Nare'den korusun Allah diyecekleri günün yakında olacağından daha haberleri yoktu.
Ama haberdar olmaları çok yakındı..
...
"Buyurun hain üçlü sizi dinliyorum.Savunmanız nedir?" diye sorarken Nare bir hakim edası ile oturduğu koltuktan tam karşısında dikilen sanıklara baktı.
"Eee ben şey kitap okuyacaktım. Onu hatılayınca.... Hem biliyor musun en heyecanlı yerinde kalmıştım."
"Bulaşıkları yıkamayı unutmuşum hatırlayınca ona gittim. Bunun Efkan'ın kükremesi ay! Aman gelmesi ile bir alakası katiyen yok."
"Ocakta yemeğimi unutmuşum."
Hep bir ağızdan çıkan sözlerle anlını sıvazladı Nare. Aslında kendisi gibi üç kişi daha bulduğundan oldukça hoşnuttu. Ama o kazık kendine değil başkasına atıldığı müddetçe bir sıkıntı yoktu.
Ve ayrıca daha binbir türlü bahane üreten üçlü onu eğlendirirken Ocakta yemeğimi unuttum diyen Esma sultan olması gerekirken bal gözlünün olması ayrı bir konuydu.
Kaşlarını çatan üçlünün radarına giren Maya dudaklarını ısırıp ona bakan gözlerde bal rengi gözlerini gezdirdi. O kadar masum duruyordu ki onu görmeyen Emel bile bu masumluğu hissetmişti.
"Ay Esma teyze bu senin bahanendi değil mi* Dur Nare bahaneleri karıştırdım. Onu değiştirebilir miyim?" diye sorduğunda herkes ona gülmemek için binbir çaba içine girerken Nare kafasını bir kere öne eğip konuştu.
"Tabi ki Maya hanım bahanenizi alalım lütfen." derken dudaklarının içini ısrmakla meşguldu.
"Eee şey ah buldum. Ödevim! Ödevim vardı benim."
Herkes yine her bir ağızdan bahane sıralarken Nare onların bahanelerini daha fazla çekemeden sıkkın bir nefes koy verdi.
"Tamam. Bitti mi hanım efendiler bahaneniz." diye sordu oturduğu koltuktan kalkarken. Kaşında ki yeni dikişleri alınmış yara nedense sızlamıştı.
Daha doğrusu bu üçlü yüzünden bir adamı Hayır! Katiyen bir adamı değil! Yakında sahte bir evlilik yapacağı ve ona küçük diyen bir adamı banyoda öpmüştü.
Neden onunla banyoda öpüşmüştü?
Hormanlar... Evet evet kesinlikle hormonlar yüzündendi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pardon, Benimle Evlenir misin?
Genel KurguYaşlısın" "Küçüksün!" "Yaşlısın!!" diyerek burnumu havaya kaldırdım. O inatçı ise ben ondan daha çok inatçıydım. Bu yaptığım hareketle daha da yakınlaşmıştık birbirimize. Nefesi yüzümü yalayıp geçerken ben nefessizlikten boğuluyordum. "Ya sabır.." d...