"Ne oluyor Oğuz bey!" diye korku ile soluduğumda Oğuz hala yan aynalara ve dikiz aynasından arkaya bakmak ile meşguldü.
Oğuz o kadar hızlı kafasını oynatıyordu ki. Benimde kafam onun şeklinde oynuyordu.
"Allah'ım beynimin suyu aktı resmen! Oğuz ne oluyoruz Allah aşkına! Sanki peşimizde silahlı adamlar gibi davranmaktan-"
"Abi takip ediliyoruz!"
Sözümü kesen Oğuz'un telefonda birisi ile konuşan endişeli sesiydi.
Lanet olsun!
"Ne?" dedim şaşkınlıkla ve ben daha ne olduğunu idrak edemeden Oğuz bir kaç saniye karşı tarafı dinleyip onayladıktan sonra bana baktı.
"Kemerini bağla!" diye bağırdıktan sonra ben öylece mal mal kalırken gazı köklemesi ile sırtım resmen koltuk ile bütünleşmişti.
Korkudan üç buçuk atarken başımın arkasındaki camın parçalanmasıyla yeri göğü inleten bir çığlık attım. Oda neydi lan?
Abartma be Nare!
Ulan salak! Az önce bir kurşun saçlarım arasından geçip ön koltuğa delik açtı.
Yani en fazla kafamda bir delik açabilirdi. Ama olmadı değil mi?
Bir dakika bir kurşun saçlarımın arasından geçip ön koltuğa saplandı mı dedim ben?
Benim kafama girebilecek bir kurşun?
Pekmezimi akıtabilirdi?
Ben mefta?
Helvam fıstıklı...
Ve ben o helvayı yiyemiyorum.
Çünkü ölüyüm...
Ne! Ne!! Neeee!!
Ben ben!!
Bir dakika!
Yok ananın a...
Ölüyüm mü?
Lan kim öldürdü beni?
Balatası yandı kızın yazık. Nare çabuk kendine gel! Henüz ölmedin mal!! Tabi böyle giderse öleceksin.
"Siktir lan!" diye bağırarak girdiğim şoktan çıktım. Kafamı iki elimin arasına alıp hızla iki koltuğun arasına kaydım.
"Oğuz! Ölecek miyiz?" diye sordum ağlamaklı bir sesle.
"Nare hanım kendinize gelin!! Efkan beyler yolda eminim kurtaracaktır bizi." dediğinde nedensizce yada nedeni vardır. Şuanda bunu düşünmek gibi bir halim yoktu.
Ama korkular içindeki bedenim biraz olsun rahatladı. Bilmiyorum nedendir ama Efkan'a güveniyordum. İçimdeki bir ses onun gelip beni kurtaracağını fısıldıyordu.
Ve ben ona tutundum. Beni kurtarırsa bir daha dudaklarına kapanabilirdim.
Ulan Nare sırf adamın o güzel yumuşak dudaklarının ve dilinin tadını almak için neler yapıyorsun.
Kapa çeneni şıllık!!
"Ahhh!" diye bağırarak kafamı tuttum. İki silah sesi daha duyulduğunda araba salanmıştı.
"Lanet olsun! İyi misiniz Nare hanım"
"Oğuz doğru kullan şu arabayı kafam yarıldı sanırım." diye homurdandığımda arabada durmuştu.
"Ne ne oluyor? Neden durduk?"
"Tekerleri vurdular Nare hanım." diyerek kapıyı açarak dışarı çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pardon, Benimle Evlenir misin?
General FictionYaşlısın" "Küçüksün!" "Yaşlısın!!" diyerek burnumu havaya kaldırdım. O inatçı ise ben ondan daha çok inatçıydım. Bu yaptığım hareketle daha da yakınlaşmıştık birbirimize. Nefesi yüzümü yalayıp geçerken ben nefessizlikten boğuluyordum. "Ya sabır.." d...