19. Bölüm Biz Kimiz?

16 5 2
                                    

~GÜNÜMÜZ~
~Daniel~

Hızla aşağıya düşmeme rağmen hala uyanmamıştım. Damarlarıma korkuyla hücum eden kanların basıncı ile terlemeye başlamıştım. Ellerimi ileriye uzatıp suyun taş etkisini azaltmayı amaçladım. En azından suyla buluştuğumda ölmek istemiyordum. Suya yaklaştıkça korkum iyice artıyordu. Kalbim, göğüs kafesimden çıkacak gibi hissediyordum.

Deliliğin, ne denli tehlikeli olduğunu anlamam biraz geç olmuştu. Hastaneden koşarak ayrılmıştım. Sonumun soğuk sular olacağı aklımın ucundan geçmemişti. Karanlık sulara daldığım an, ciğerlerimin patlayacağını düşünmüştüm. Ama öyle olmadı. Gözlerim açık, karanlıkta tutunacak bir şey arıyordum. Ölüm korkusunun verdiği adrenalin, tüm damarlarımdaydı. Can havli denilen olay bu olmalıydı. Oksijen olmadığını bildiğim halde, nefes almak için çırpınıyordum. Daha derinlere dalarken, suyun basıncını her bir hücremde hissediyordum. Çırpınıyordum... Çırpındıkça daha derine batıyordum. Karanlıkta gördüğüm son şey, çok uzakta parıldayan küçücük bir ışık hüzmesi oldu. Gözlerim sonsuza dek kapanmıştı.

-Doktor bey, doktor bey! Hasta uyanıyor.

-Bu imkansız. 5 yıldır komada. Hiç umut yoktu.

-Gözleri aralanıyor. Aman tanrım.

-Bayan Sophia. Beni duyuyorsanız gözlerinizi iki defa kapatın.

-Duyuyor. Doktor bey, söylediğinize tepki veriyor.

-Şimdilik durumu iyi gibi. Ama bir süre daha burada kalsın.

-Elbette.

5 yıl... Koma... Sophia... Hayır bu doğru olamazdı. Hangi 5 yıl? Daha az önce sularla boğuşuyordum. Var gücümle çırpınıyordum. Ne ara komaya girmiştim? Üstelik 5 yıllık bir komaya? Peki bana Sophia demeleri. Bu da ne demekti böyle? Adımın Daniel olduğunu bilmiyorlar mı? Hasta kayıtları karışmış olamazdı? Hastaneden tek başıma kaçmıştım. O lanet sulara tek başıma atlamıştım. Rüyadan uyanma ümidi ile... İşte uyanmıştım. Nasıl bir rüyadan uyanıp, bu karmaşaya sürüklenmiştim böyle?

Gözlerim açık sadece tavana bakıyordum. Gözlerimi oynatmaktan başka bir şey yapamıyordum. Konuşulanlara anlam vermeye, çabalarken hemşirelerden biri gelmişti.

-Bayan Sophia. Adım Coraline. Yoğun bakım ünitesinde hemşireyim. Bugün günlerden cuma. Siz komadan uyanalı tam bir saat oldu. 5 yıldır bu hastanede komadasınız. Size bunları anlatmamdaki neden travma sonucu hafıza kaybı yaşıyor olabilirsiniz ya da uzun süredir komada olduğunuz için, bilincinizde dalgalanmalar yaşıyor olabilirsiniz.

Kapa çeneni lanet olası. Sophia mı? Daniel! DANİEL!

-Malesef geçirdiğiniz bir trafik kazası sonucu buradasınız. Şimdi size bir kaç soru soracağım, hafızanızı kontrol etmek amaçlı. Bedeninizi malesef kullanamayacaksınız. Halk arasında felç denilen bir durumdasınız. Bu yüzden sorduğum sorulara gözlerinizi kırparak yanıt verin, lütfen. Eğer cevabınız hayır ise bir, evet ise iki kere kırpın.

-Adınızı hatırlıyor musunuz?

Hiç kırpmadım.

-Tamam. Adınız Sophia Richardson.

-Yaşınızı hatırlıyor musunuz?

Sophia Richardson mu?

Hayır, hayır, hayır. İmkansız. ADIM DANİEL PATTERSON. Bir karışıklık olmuş olmalı. Sophia, o hastanede. Komada değil. İkimizde hayattaydık. Daha az önce konuştum, Sophia ile. Tekrar kırpmadım.

Yüzüme BakmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin