~5 Yıl Önce~
~Sophia~Tuvaletin zemininde hıçkıra hıçkıra ağlıyordum. Elimden gelen sadece buydu. Gömleğimin sol omzumdan aşağı düşen yakasını tutup yukarı çekmeye çalıştım. Ama o kadar dermanım yoktu ki elim bana ihanet edip, gömleğimin yakası omzuma, elim ise dizlerimin üstüne düştü.
Dave'in dediği gibi hayatım bitmişti. Hayallerim yıkılmış, tıpkı anneme dönmüştüm. Belki bende onun gibi kendimi satardım ilerdi.
Teneffüs zili çaldığında korku tüm bedenimi ele geçirdi. Beni bu hâlde gören herkes dalga geçecekti. Korkunun verdiği güç ile hızla ayağa kalktım. Daniel'ın giderken bıraktığı ceketi öfkeyle elime alıp sırtıma geçirdim. Boş tuvalet kabinlerinden birine geçip saklandım. Her zaman ki gibi. Saklanmak benim işimdi.
Daniel'ın giderken söylediği cümle kafamın içinde dönüp duruyordu.
"Yerinde olsam intihar ederdim."
Onun nasıl böyle bir psikopat olduğunu anlayamadım ki. İnsanları dışardan izleyip analiz etmeyi severim oysaki. Çoğu tahminimde doğru çıkar. Bazı istisnalar olabiliyor demek ki. Daniel gibi. Melek yüzlü bir şeytan o.
-Iıyy! Kızım şu kan mı?
-Ay, ne bilim ben. Boşver onu şimdi. Dave ile Mavis varya.
-Ee?
-Daniel yüzünden sevgili olamıyorlarmış.
-Ne alaka, Daniel ne yapıyor ki?
-Kızım o herif tam bir deli. Kendi kuralları varmış grup içinde.
-Dave olmasın o?
-Benden duymuş olma ama içlerinde ki asıl psikoapt Daniel.
-Baksana bu gloss nasıl?
-Güzelmiş kaça aldın?
Kızların sohbetine kulak kesilmiştim. Evet doğruydu içlerinde bir psikopat varsa o da Daniel'dı.
-Kızım bence bu kan. Bunu öğretmenlere bildirmemiz lazım.
-Boşver kızım bulaşmayalım hiç, üstümüze falan kalır.
Onlar için bu kadar basitti hayat. Üstlerine suç kalmasın da ne olursa olsun. Gerçi öğretmene bildirmemeleri işime gelirdi. Ders zili çaldıktan sonra doğruca eve gidecektim. Kimsenin fark etmeyeceğine emindim.
-Hadi yürü.
-Dur şu rimelide süreyim iki dakika bekle.
-Zil çaldı. Derse geç giremem. Yoksa Bay Harry beni öldürür.
-Bir şey olmaz karnım ağrıyor tuvaletteydim dersin.
Ders zili çaldıktan beş dakika sonra kızlar tuvaletten çıktılar. Bir kaç saniye olduğum yerde durup sesleri dinledim. Giren çıkanın olmadığından emin olmam gerekiyordu. Hiç bir ses duymadığım için hızlıca saklandığım kabinden çıktım. Elimi yüzümü yıkadım. Az da olsa kan izlerini gidermeye çalıştım. Daniel'ın verdiği ceketini üstüme geçirip tuvaletten çıktım.
Doğruca okulun çıkışına yöneldim. Çantan veya diğer eşyalarım umurumda değildi. Artık onlara ihtiyacım da yoktu. Hızlıca eve gidip sıcak hatta kaynayan suyun altına girip uzunca bir duş almaktı tek istediğim.
-Hey sen dur bakalım.
Duyduğum ses büyük ihtimalle bir öğretmenin sesiydi. Sorgulamasından sıvışmak için aklımdan binlerce yalan aynı anda geçti. Bir yalanda karar kıldıktan sonra olduğum yerde durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzüme Bakma
Mystery / ThrillerGözümün önünden film şeridi gibi kaymaya başlayan hayatımı tutmaya çabaladım sanki ölüme meydan okuyabilecekmiş gibi. Olmadı. Gözlerim yavaşça kapanırken ellerim iki yanımda sakince süzülüyordu. BEN ÖLÜYORDUM! Duyduğum son şey karanlıkta yankılanan...