Ellerimi yüzüme siper edip derin bir nefes aldım, gözlerim kayıyordu adeta.
Duyduklarım bana ağır gelirken o kıza ne kadar gelirdi kim bilir? Hasta olduğunu biliyor muydu?
Zamanının az kaldığını biliyor muydu?
Bilmek daha da acı verirdi ona, hayatını sayarak geçirir; ânın tadını zevkle çıkartamazdı.
Mantığı buna el vermezdi çünkü.
Hastanenin bahçesindeki banklara atmıştım kendimi koşarak, duyduklarım sebepsizce beni etkilemişti.
Kimse ölmeyi hak etmezdi, duyduklarım sebepsizce aklıma Yavru kuşu getirttirip duruyordu.
O olabilir mi? Diye hep düşündüm. Duyduklarım ve onunla yazıştıklarım doğru ise; yavru kuş Merve'ydi.
Merve'nin olma ihtimalini düşünmüyordum ama sebepsizce şaşırmıyordum.
En başından beri onun olmasını istiyordum belki, onu ilk gördüğüm yerde etkilenmiştim.
Normalde asi bir kız olduğunu sanarken benimle konuşurken daha farklı olduğunu gördüm, belki de beni ona çeken şey buydu.
Merve'nin benden sakladığı şey bunlar mıydı?
Kafam hiçbirini kaldırmıyordu artık. Zor bir dönemden geçmeme rağmen sadece onu düşünüyordum.
Şu an onun yanına hiçbir şey olmamış gibi gidemezdim, yapamazdım bunu ona.
Eğer yaşayacaksa çok güzel günlerimiz olacaktı.
Eğer zamanı kalmazsa arkasından derin bir enkaz bırakacaktı bilmeden.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAVRU KUŞ ❦ 𝑡𝑒𝑥𝑡𝑖𝑛𝑔
Novela Juvenil[𝑇𝑎𝑚𝑎𝑚𝑙𝑎𝑛𝑑𝚤*] [05.05.21- 22.05.21] Ayaz: ölmeyeceksin değil mi? Yavrukuş: bilmiyorum.
