MOİRA ~JIKOOK~

Dördüncü Bölüm

Arkadaslar medyaya bakar misiniz aglicam🥵😫🛐

İyi okulamar agzinizi yuzunuzu yerim😋💕

○●○●

Uzun sayılabilecek bir yolculuktan sonra akşamüstü eve varmışlardı Jeon ile Jimin.

Ev genel olarak siyah ve kahverengi ağırlıklı lüks bir evdi. Eskiden oturdukları ev de güzeldi ama bunun çok hoş bir havası vardı ve Jimin bunu sevmişti.

Jungkook şehirden olabildiğince uzak bir yere getirmişti miniği. Şehir de bir süre gözükmemeleri gerekliydi. Son olan olaydan sonra Jimin'in yanı başında olup onu güvende tutmak istiyordu.

Ev yeşilliklerin arasındaydı, kentten uzak ve ıssız bir yerdeydi.

Jeon ilk önce arabasının kapısını kilitlemiş ve daha sonra elindeki anahtarla evin kapısına doğru yürümüştü. Girişin kısa merdiven basamaklarını çıkarken Jimin'de arkasındaki yerini almıştı.

Anahtarı girintili kilide sokup çevirdiğinde kapının açılmasıyla harika dizayn edilmiş evin içerisi karşıladı onları.

Evin içi de dışı gibi siyah ve kahverengi renkler ağırlıklıydı.

İçeri girdikçe daha güzel eşyalar çarpıyordu göze, şık, parlak siyah taşlarla kaplı bir şömine, şarap şişelerinin olduğu bir raf...

Ama o da neydi?

Televizyonun önünde duran kısa bacaklı masanın üstünde Jimin'in en sevdiği bilgisayar oyunu vardı. Televizyona bağlanabilen bu oyunu Jimin oldu olası çok severdi ama son çıkan serisini bir türlü alamamıştı,işte o seri masanın üstünde öylece duruyordu.

Oyunun konusu bir karakter yaratıp hayatını oyuncunun istediği gibi yönetmesi ile oynanan kapsamlı bir oyundu.

Jimin istemsizce ağzını açıp şaşırdığını belli ederek masanın yanına hızlı adımlarla yürüdü ve oyuna ilk önce dokunup daha sonra da eline aldı.

"Sen de mi seversin bunu, inanamıyorum tesadüfe bak. "

Demişti Jimin gözlerini oyundan sonunda ayırırken.

"Bilmem tesadüf mü?" dedi Jeon tavrını bozmadan.

"O kadar özelime nasıl girebildin?"diyerek tekrar bir soru girmişti diyaloglarına.

Jimin oyunu masanın üstüne bıraktı ve eve tekrar göz gezdirdi.

"Başka neler biliyorsun hakkımda?" dediğinde Jeon bir kaç saniye sonrasında cevap vermişti ama onun sorusuna değildi bu cevap.

"Jimin, yukarı katta bir oda var, kıyafetlerin hazır. Canın sıkılmasın diye bu oyunu aldım. İstersen duşa da girebilirsin"

Jimin adamın bu nazik tavrına tebessüm etmişti. Belki nazikçe değildi ama tanıştıklarından beri onun için birşeyler düşünmemişti, bu ilkti.

"Teşekkür ederim" dedi bakışlarını çevirerek.

"Neden teşekkür ediyorsun?"diye sordu Jeon yanına yaklaşarak.

"Beni düşünmüşsün, bu yüzden"

"Düşünmeden duramıyorum ki "

Jimin bu cevaptan sonra sertçe yutkunmuş, söylediği şeyin farkına yeni varan Jungkook ise boğazını temizlemişti.

Konuyu dağıtmak adına Jimin geniş mutfak tezgâhındaki tabakla göz göze gelmişti.

"Yok artık" diyiverdi birden.