Üçüncü Bölüm

6.6K 242 245
                                    

selam bebsilerrr

nasılsınız umarım iyisinizdir😋😚

iyi okumalar kıçını ısırdıklarım🤍

●○●○●

Küçük beden üstündeki tedirginlikten dolayı içinde bulunduğu odada rahat edememiş ve uyuykuya çok zor dalmıştı.

İçeri birinin gelme umuduyla beklemiş ama kimseden ses çıkmadığında gözleri ona ihanet etmişti.

●○●○●

Sabah saatlerinde yeni yeni gözlerini aralayan küçük beden büyük yatağın üstünde biraz kendine gelmeye çalışmış ve en sonunda doğrulmuştu.

Elini saçına götürüp dağıttığında karşısında duran saçları hafif ıslak ve yarı çıplak adamı yeni fark etmişti.

Büyük ve geniş görünen göğüsleri iri bedene uyum sağlamıştı. Hafif karın kaslarıyla birlikte bu iri genç duştan yeni çıkmış altında sadece bir havluyla birlikte yatağındaki Jimin'e bakıyordu ve bir yandan da elindeki havluyla saçlarını kuruluyordu. Çıplak damarlı kolları kaplayan güzel dövmeler o kadar ilgi çekiciydi ki. Giyinikken bu dövmeleri görmemişti. Şu görüntü için unicornlu saatini bile satabilirdi. Ki o unicornlu saatine aşık biriydi. Sadece soluğunu kesecek kadar dövmeye sahip bu bedene kenetlememeye çalışıyordu gözlerini.

"Sen neden buradasın?" siye soruverdi küçük olan, bu esmer bombası adamın vücuduna bakmamaya çalışarak konuşuyor ama düzgün cümle kuramadığını da farkediyordu.

"Çünkü burası benim odam, hatta benim evim güzelim" diye yanıtladığında küçük olan bir anda adama bakışlarını çevirmişti,bu sefer kaçırmıyordu gözlerini.

"Neden senin odandayım ki?"

"Ben öyle istedim"

"Sen çatlaksın, başına büyük bir iş gelmek üzere ama farkında değilsin. Ben bu oyundan şimdiden sıkıldım"

Jungkook

Söylediği şey ile kaşlarımı çatmıştım.
Halâ arsızca konuşabiliyordu.

Baş havlumı yatağın üstüne bıraktım ve üzerine doğru yürüdüm.Üstüne geldiğimde onu omuzlarından ittirerek yatağa yapışmasını sağladım.

Karşılık vermedi, yumuşacık saçları yastığa dağıldığında gülümsemeden edememiştim.

"Beni tanımıyorsun Jimin"

"Tanımak da istemiyorum"

"Tanısaydın böyle konuşamazdın,konuşmayı bırak bakamazdın bile"

Boğazımdaki zincir kolyem üzerine sarkarken minik bileklerini kavradım ve iki yana sabitledim. Bacaklarım onun çarşafın altındaki bacaklarına değiyordu.

"Dudakların çok güzel, sanki çilekli lolipop yalamış bir çocuk gibi"

devam ettim.

"Ben lolipopu severim, bu yüzden dudaklarının tatlarına bakmayı çok isterdim"

Cümlemi bitirdikten sonra bana bakmayı bırakmış ve utangaç bir şekilde başka bir yere bakmaya başlamıştı.

Boynuna eğildiğimde siyah nemli saçlarım ona biraz daha yakınlaşmıştı.

"Ama merak etme, iznin olmadan sana dokunmayacağım"

"O zaman asla dokunamayacaksın"

Söylediği şey ile kaşlarım çatılmıştı.

MOİRA ~JIKOOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin